CHP Zonguldak Milletvekili ve MYK üyesi Ali Koçal, Asma, Dilaver ve Kemerbaca Mahallelerine giderek vatandaşlara, 12 Eylül’de gerçekleştirilecek referandumda “Neye Hayır” denilmesi konusundaki düşüncelerini açıkladı.

 

Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, CHP İl ve Merkez İlçe Yöneticileri ve Zonguldak Belediye Meclis üyeleriyle birlikte önce Asma’ya giden Ali Koçal burada maden işçileriyle bir süre sohbet etti. Daha sonra Dilaver’e geçen Ali Koçal ve beraberindekiler, çok sayıda vatandaşla sohbet ederken, 8 yıldan beri iktidarda bulunan mevcut iktidarın ülkeyi iyi yönetemediğini, 12 Eylül’de yapılacak Anayasa Değişiklik paketinde yer alan 26 maddenin hiç birinde vatandaşın yararına olan hiçbir maddenin bulunmadığını söyledi.

Referandumun gereksiz olduğuna dikkat çeken Ali Koçal, bu referandumun devlete olan maliyetinin 150 milyon dolar olduğunu, bu para ile TTK’ya yatırım yapılabileceğini, TTK’ya işçi alınabileceğini ve üretimin artırılabileceğini belirterek, bu para ile Zonguldak bölgesinin kurtulacağını söyledi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, şunları söyledi. 

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VATANDAŞIN MENFAATİNE DEĞİL”

“Vatandaş olarak görevimizi yapmamız gerekiyor. Önümüzde bir referandum var yalandan yere, lüzumsuz, gereksiz. Bir de bunun büyük bir masrafı var. Bu iş kolay olmuyor 150 milyon dolarlık bir masrafı var bu referandumun. Sadece devletin yapacağı masraf. Kurumların, partilerin, kişilerin yapacağı masraflar hariç. Sen bu 150 milyon dolarlık masrafı TTK’ya vermiş olsan TTK kurtuluyor, işçi de alıyorsun, kömür üretimini de artırıyorsun, bölgeyi yeniden canlandırıyorsun. En azından bu bölgeyi kurtarıyorsun. Niye o zaman bunu yapıyorsun kendini kurtarmak için başka bir şey yok. Bu Anayasa değişikliğinin içeriğini hiç kimse bilmiyor, niye bilmiyor. Çünkü kimseyi ilgilendirmiyor ki, kimsenin menfaatine değil. Emekliyi ilgilendirmiyor, emekliye bir şey vermiyor, köylüyü, esnafı, gençleri, çocukları, kadınları ilgilendirmiyor. Kimi ilgilendiriyor, bu referandum sonucunda ne olacak, bunu bilen yok doğru dürüst. Bu referandum vatandaşı ilgilendirmiyor. Yani emeklinin maaşına zam mı geliyor, çocuklara yurt mu yapılıyor, vatandaşların eksiklikleri mi tamamlanacak, TTK’ya işçi mi alınacak, kömür üretimi mi artırılacak, daha mı refah bir ortam olacak, gelirimiz mi artacak, Zonguldak’tan göç edecek çocuklarımız geri mi dönecek. Ne olacak bunun sonunda vatandaşın ne menfaati var bunda. Kimin menfaati var Tayyip beyin menfaati var, bir de yandaşlarının menfaati var. Yolsuzluk bunlarda, arsızlık bunlarda, memleketin toprağını satmak bunlarda, sahte fatura düzenlemek bunlarda, devlet dairelerinde yaptıkları bir sürü yanlış işlerin hepsi bunlarda. Kendilerini kurtarma adına çıkartılan bir Anayasa değişikliği. Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirecekler, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştirecekler. Onları değiştirdikten sonra kendi adamlarını oraya atayacaklar. Diğer kurumlarda olduğu gibi. Örneğin YÖK’te, Milli Eğitim Bakanlığı’nda, Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi. Vali, Emniyet Müdürleri atamalarında olduğu gibi. Özel Mahkemelere atananlar, özel savcıların atamaları gibi. Mehmet Haberal’i tanıyorsunuz bu bölgenin insanı. Mehmet Haberal, bu memlekete sağlık hizmeti sunmanın ötesinde ne yaptı? Bu adam ihtilal mi yaptı. İhtilal yapabilecek bir durumu mu vardı? Ne yaptı bu adam. Tanıdığınız için söylüyorum. Bunun gibi yüzlerce insan Silivri’de yatıyor. Daha Mahkeme olmamış, fezleke düzenlenmemiş hiçbir şey yok ortada. Adamın suçu ne, adam bilmiyor suçunun ne olduğunu. O zaman burada bir amaç var, bir hedef var. Amaç, hedef, kendi ideolojilerini Türkiye’de tesis etmek, Türkiye’yi bölmek, parçalamak, zayıflatmak ve yönetmek. Kim istiyor bunu. Bunu isteyen Amerika. İşte bunları kullanıyor, taşeron kullanıyor.

“HANİ DEMOKRASİ, HANİ ÖZGÜRLÜK”

Bu memleketi kurtaranlar Çanakkale şehitlerimiz, Kurtuluş savaşındaki şehitlerimiz, bu vatanın her karış toprağı şehit kanı ile sulanmıştır. Orada yatanların kemikleri sızlamıyor mu? Bu ülke kolay mı kuruldu. Şimdi teslim olacağız başka bir yere, ondan sonra yat yat, kalk kalk. Yurttaşlık hakkımızı cumhuriyetle birlikte aldık biz. Ümmetlikten yurttaşlığa geldik. Yurttaşlıkta bir haktır. Özgür yaşama, bağımsız yaşama. Bunlar diyorlar ki, daha çok demokrasi için bunu yapıyoruz. ‘Daha çok özgürlük için bunu yapıyoruz. Vatandaşa daha çok özgürlük vereceğiz, daha çok demokrasiyi yaygın hale getireceğiz’ iyi ama adam diyor ki, TÜSİAD’a, ‘Bitaraf olan bertaraf olur’ diyor. ‘Nerede senin düşüncen söyle düşünceni’ diyor. ‘Evet demediğin zaman yarın maliyeciyi göndereceğim, adamımı göndereceğim seni yok edeceğim’ diyor. Türkiye Odalar Birliği’ne de diyor ki, ‘Sen ne konuşuyorsun, ne diyorsun kanaatini söyle. Evet demek zorundasın’ diyor. Hani demokrasi, hani özgürlük. Oradan doğru başladı aşağı doğru gelecek. Aşağı doğru geldiğinde hiç kimse düşüncesini söyleme durumu olmayacaktır. Korku imparatorluğu oldu zaten. Herkes korkuyor, bir şey söylemeye korkuyor herkes. Böyle bir memleket olur mu? Bu memleketin insanları bunu hak etti mi? Hep ikinci sınıf insan olarak mı yaşayacağız. Birinci sınıf insan niye olamıyoruz.

“YERALTI, YERÜSTÜ ZENGİNLİKLERİMİZ VAR”

Bizim yeraltı, yerüstü madenlerimiz var, zenginliklerimiz var. Ormanlarımız, denizimiz var. Verimli topraklarımız var. Biz bunları işleyip de niye daha refah ve mutluluk içerisinde yaşayamıyoruz. Dışarıdan buğday alınır mı ya? Biz dışarıya pamuk satıyorduk, dışarıya buğday satıyorduk, mısır satıyorduk. Şimdi dışarıdan buğday mısır ve pamuk alıyoruz. Ne olacak bu memleketin hali. Köylü üretmiyor, madenlerimizi çalıştırmıyoruz, çocuklarımız iş bulamıyorlar. Üniversiteyi bitiriyor çocuklar yine iş yok. Çocuklarımız okusun diye uğraşıyoruz üniversiteyi kazanıyorlar, üniversiteyi kazandığı zaman sevinemiyoruz. Niye? Çocuk gidecek yurdu var, yerleşmesi var, masrafı var, kitabı, defteri var bunlar ne ile alınacak, kim alacak, nasıl alınacak bunun sıkıntısını çekiyor vatandaşımız. Onun için önümüze sandık gelecek 12 Eylül’de, orada Kırmızı kart gösterme mecburiyetimiz vardır. Her şey yanlış gidiyor. Bu iktidar bu ülkeyi yönetemiyor, memleket menfaatine ve insanlarımızın menfaatine bu güne kadar hiçbir kanun çıkmamıştır. Yaptıkları her şey kendilerinin ve kendi yandaşlarının menfaatinedir. Bunların amacı sistemi değiştirmektir” dedi.