Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessesesi’nde çalışan maden işçilerine Çaycuma Belediye Düğün Salonu önünden seslendi.
Belediye düğün salonuna sığmayan ve salonunun önünde toplanan madenciler, Muslu’nun konuşması sırasında ‘İş, ekmek, özgürlük’ ‘İşte madenci, işte Sendika’, ‘Madenci feneri sönmeyecek’, ‘Madenci seninle gurur duyuyor’ sloganlarını attı.

 

160 YILLIK TARİH VAR

Muslu, kalabalık bir gruba yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi: “ Hepinizi kalbi duygularımla selamlıyorum. Aramızda muhtarlarımız da var. Hepsine hoş geldiniz diyorum. Değerli arkadaşlar aslında bu toplantıyı Üzülmez Bacaağzı’nda yapmayı düşünmüştüm. Şube başkan ve yönetici arkadaşlarımız “Toplantıyı Çaycuma’da yapalım, bilgi alışverişinde bulunalım” dediler. Kendilerinden şunu istedim. Arkadaşlar biz Üzülmez’de, Karadon’da, Kozlu’da, Amasra’da, Armutçuk’ta, Merkez’de sadece Çaycumalı olarak çalışmıyoruz. Buralarda Çaycumalısı, Bartınlısı, Karabüklüsü, Yenicelisi, Devreklisi, Ereğlisi, Alaplılısı, Trabzonlusu, Giresunlusu, Ordulusu, Karslısı, Ardahanlısı, Malatyalı, Bingöllü, Muşlusu olan arkadaşlarımızı da buraya taşırsanız gelirim dedim. Bakıyorum tüm arkadaşlarımız aramızda. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun geriye dönük baktığımızda 160 yıllık tarihi var. Burada dedelerimizden, atalarımızdan 5 bin şehidimiz var. Kurumu bugünlere taşıdık. Türkiye Taşkömürü Kurumu varsa Zonguldak, Bartın, Karabük var. TTK’dan 1,5 milyon insan besleniyor. Sadece bunu Zonguldak’la, Zonguldak’ta yaşayan halkımızla bağdaştırmak yanlış olur. Doğu Karadeniz’den arkadaşlarımızın dedeleri, ataları var. Seçim dönemi yaklaştığında yöresel, bölgesel milliyetçiliği ön plana çıkarmaya çalışan arkadaşlarımız var.

 

MİLLİYETÇİLİĞE KARŞIYIM

Tek başıma da kalsam yöresel milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe karşıyım. Bunu da burada sizinle paylaşıyorum. Şunu görüyorum ki sizler de aynı düşüncedesiniz. Değerli arkadaşlar TTK 1970’li yıllarda Türkiye’nin Almanya’sı oldu. 1980’li yıllarda uygulanan 24 Ocak kararları Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun küçülmesine neden oldu. Dün sizleri temsilen Ankara’daydım. Madenci yürüyüşünün üzerinden 20 yıl geçti. Ankara’da Maden Mühendisleri Odamızın yapmış olduğu etkinliğe katıldım. Arkadaşlar 1990 yılından 2010 yılına kadar 41 bin işçi Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan emekli olmuş. Ama o günden bugüne aradan 20 sene geçti. Alınan işçi sayısı 12 bin. Bugünkü işçi sayımız Armutçuk’tan Amasra’ya kadar yeraltında 9 bin 400, yerüstünde de 2 bin.

 

EYLEM YAPTIK

11 bin 400 işçiyle Türkiye Taşkömürü Kurumu ayakta kalmaya çalışıyor. 1990 ile 2000’li yıllar arasında kurumun hazırlıkları tamamen sistemli ve bilerek tüketildi. Hazırlıklar yapılmadı. 2003-2004 yıllarına geldiğimizde hazırlıklar bitmiş buraları mutlaka acilen ihale edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Yanlış olduğunu ifade ettik. Yeraltında 300-400-600 metre derinlikte galeri sürme işinin Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun işi olduğunu ifade ettik. 19 gün Karadon Bacaağzı’nda eylem yaptık. Daha sonra şirket orada işe başladı. 17 Mayıs’ı beraber yaşadık. 28 arkadaşımızın cenazelerini ailelerine teslim ettik. 2 arkadaşımıza ulaşma çalışmaları hala devam ediyor.

 

ZONGULDAK’A GELECEK

Değerli arkadaşlar yıllardır galerileri Türkiye Taşkömürü Kurumu sürmüştür. Yılbaşı günü iki bakanımız Zonguldak’a geldiler. 15 gün öncesinde ise TES-İŞ Sendikamızın genel kuruluna katıldım. Orada Enerji Bakanımızla görüşme imkanı buldum. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun sıkıntılarını, işçi arkadaşlarımızın sıkıntılarını anlattım. Bana aynen ifadesi şu oldu arkadaşlar ‘Sayın Başkan merak etme. En kısa zamanda Zonguldak’a geleceğim. Bu sorun ve sıkıntıları orada Genel Müdürümüzden ve sizlerden dinleyeceğim’ dedi.
Popülist söylemlerden, eylemlerden ziyade Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun gerçekleri hakkında doğrularla sizi bilgilendirmenin, aydınlatmanın benim ve arkadaşlarımın görevi olduğunu düşünüyorum. Biz, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun sorunlarını, sıkıntılarını, eski işçi arkadaşlarımızın sorunlarını sıkıntılarını, 2006-2009 işçi arkadaşlarımızın sorunlarını sıkıntılarını sadece toplu sözleşme masalarında değil, toplu sözleşme bittikten sonra da tartışmaya Ankara’da, Zonguldak’ta bilgilendirmeye devam ediyoruz.

 

“KAZASIZ BELASIZ ÇALIŞMALAR DİLİYORUM”

Bakanlarımızın ziyaretinde öncelikle 2006-2009 işçi arkadaşlarımızın kadroya geçirilmeleri konusunda söz aldık. Önümüzdeki günlerde Devlet Planlamaya, Hazineye yazı yazarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzde Toplu Sözleşme ve sendika seçimlerimiz var. İkisini bir arada taşıyacağız. Bunları taşımak bilgi ister, birikim ister, cesaret ister, yürek ister. 2011 yılında 2006 ve 2009 girişli arkadaşlarımız başta olmak üzere eğitim çalışmalarımızı başlatacağız. Bilinçli olmak, mücadeleci olmak eğitimden geçer.  2011 yılı sonunda Türk-iş Genel Kurulu var. 1992 yılından 2007 yılına kadar madenci Türk-İş’te temsil ediliyordu. Hedefimiz, Türk-İş’teki sandalyemizi tekrar kazanmaktır. Ben şimdiden seçimlerimizin maden işçilerine, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, sizlere kazasız belasız çalışmalar diliyorum”.