Fiziksel engelli İlkay Karaca, ailesinin ve arkadaşlarının desteği ile tüm engelleri aşarken, H sınıfı ehliyetini E sınıfına çıkarma ve ticari araç kullanma isteği ise yasalara takıldı.


Kdz. Ereğli'de, iki yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle fiziksel engelli olan 37 yaşındaki İlkay Karaca, hayatındaki tüm engelleri bir bir aşarak 22 yıldır sanayi sitesinde oto elektriği ve kliması mesleğinde usta başı olarak geçimini sağlıyor.
Türkiye'de engelliler derneklerinin sadece tekerlekli sandalye, ayakkabı ve gıda yardımı yaptıklarını ama engellilerin yapabilirlik belgesi alması yönünde hiçbir girişimde bulunmadıklarını belirten Karaca, şöyle konuştu: Küçük yaşta geçirdiğim çocuk felci nedeniyle fiziksel engelli oldum. Ailem ve arkadaşlarımın desteğiyle tüm engelleri aştım. Şu an oto elektrik ustası olarak çalışmaktayım. Ben derneklerin ve dernek yapılanmalarının Türkiye'de eşitliğin olmadığı, verilen mücadelelerin hep yarım kaldığı bir ülkede yaşıyorum. Eşitlik ve özgürlük insan hakkıysa eğer, ben insan değil miyim. Biz insan değil miyiz? Dernekler sadece yardım peşinde koşan tekerlekli sandalye ve ayakkabı dağıtan bir kurum haline gelmiş. Engelleri aşmak için yapılabilirlik alınması noktasında hiçbir girişimleri yok. Bir seneden beri ticari araç kullanma belgesi almak için uğraşıyorum. Hiçbir destek bulamadım. Sosyal paylaşım sitelerinden destek aradım, derneklere başvurdum, emniyet müdürlüğüne, şoförler odasına başvurduğumda bana ticaret yapamazsın dediler. Sadece yapıp araba kullanmaya bir şey diyen yok, ama ticaret yapamazsın diyorlar. Ben ÖTV ve KDV indirimi istemiyorum, ben yapabilirlik belgesi almak istiyorum. Türkiye'de engellilere yapabilirlik verecek bir kurum var mı? Ben buradan Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a sesleniyorum. Türkiye de engelliler yasaların neresinde?
Dünya ve Avrupa'da engellilerin yapabilirlik konusunda uçak pilotu, taksi şoförlüğü yapabilirlik belgesi alabildiğini ama Türkiye'deki yasalarda bu konuda hiçbir şeyin yapılmadığını ifade eden Karaca, şunları söyledi:Amerika'da hiç kolu olmayan bir kadın uçak pilotu ehliyet alabiliyor. Fransa'da olması lazım bir engelli arkadaşımız taksi kullanabilir belgesi var. İsviçre'de bir arkadaşımız kolu olmadığı halde araba yarışlarına katılabiliyor. Ama Türkiye'de yasalara geldiğimiz de hiçbir şey yapılmıyor. Bu konuda engellilerin vermiş olduğu mücadeleler hep yarım kalıyor. Bizim görünüşümüze göre yapılan yorumlara göre biz hiçbir şey yapamaz durumdayız. Bu konuda vermiş olduğumuz mücadeleler hep yarıda kalıyor. Ben merak ediyorum Türkiye de yapılabilirlik veren bir kurum olup olmadığını merak ediyorum. Bir de Türkiye de yapabilirlik almamız için ne yapmalıyız. Avrupa ve Dünya da bunun örnekleri olduğu halde Türkiye'de bu niye yok. Biz ehliyet yükseltmek istediğimizde evimize ehliyet istemiyoruz. Kurslara tabi tutulup ehliyetimizi kazanarak elde etmek istiyoruz. Ben 1998 yılında H sınıfı ehliyet almak için kurslara tabi tutuldum, sınavımı kazanarak ehliyetimi aldım. Bana hep şunu söylüyorlar sen engellisin, bende diyorum ki ben sizden evime ehliyet istemiyorum, sınavımı vererek direksiyon sınavımı vererek E sınıfı ehliyet almak istiyorum
Her aracı rahatlıkla kullanabileceğini ve şoförlük konusunda oldukça iddialı olduğunu belirten Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: Ben tüm engelleri aştım. Engelleri aşmak için verdiğim mücadeleleri herkes gördü. Şaşkın bakışları tersine çevirdim. Özürlü olduğum için bana bakışları hep tersine çevirdim. Herkes bana helal olsun diyor. Yaptığım işler ortada arabaların üstüne çıkarak klimaları tamir ediyorum. Araçların altına girerek marş, şarj tamir ediyorum. Kullanamayacağım bir araç yok, araç kullanmada yüz şoförden ilk ona girerim bunda da iddia ediyorum. İlk ona girmezsem elimdeki H sınıfı ehliyetimi geri veririm.