Toplantıya GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Hakkı Arslan, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, GMİS Karadon Şube Başkan ve yöneticileri ile Karadon Müessesesi Sendika İşyeri Temsilcileri katıldı.

Toplantıda işyeri sorunları ile son dönemdeki gelişmeler ele alındı.

GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, toplantı açılışında yaptığı genel değerlendirmede şunları söyledi;

“Değerli arkadaşlarım, ülkemizdeki ve bölgemizdeki sıcak gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

15 Temmuz darbe girişimi ile ülkemizde başlayan olağanüstü hal uygulamasının biran önce son bulmasını beklerken bu kez sınırlarımızda ve komşularımızda olağanüstü gelişmeler başladı.
Başta ABD, Fransa ve Rusya olmak üzere bölge dışındaki ülkeler de bu sıcak çatışma bölgesine geldi.
Bölgedeki sorun giderek bir dünya sorunu haline gelmeye başladı.

İçeride büyük sorunlarla boğuşan Hükümet, şimdi dışarıdaki sorunların da merkezinde bulunuyor.

Biz Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu ve Şubeleri olarak; Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Maden Tetkik Arama Kurumu (MTA) ve özel sektör işyerlerinde bulunan üyelerimizin sorunlarını çözebilmek için, işimize, aşımıza sahip çıkmak adına mücadelemizi sürdürürken, bir yandan kurum ve şirket yöneticileriyle, diğer yandan Hükümet ve siyasi iktidarla ilişkilerimizi sürdürüyoruz.

15 Temmuz öncesi Karadon Müessesesi’nin özelleştirilmesi girişimine karşı GMİS olarak tek yürek, tek ses olduk ve siyasi iktidar temsilcileri bu çalışmayı durdurduklarını açıkladılar.
Sonrasında yapılan açıklamalarda da, TTK ve Zonguldak’da Sendikanın kabul etmediği ve destek vermediği hiçbir çalışmanın yapılmayacağını vurguladılar.
Ancak biz her fırsatta, bunun yeterli olmadığını ve TTK’ya acilen işçi alınması gerektiğini anlattık ve anlatmaya devam ediyoruz.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz iç ve dış şartlar sonuç almamızı geciktiriyor.

Yaşanan bu olağanüstü şartlar, TTK’nın ülkemiz sanayisi için ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor.

Artan döviz fiyatları ve bozulan uluslararası ilişkiler, taşkömürü ithalatını da zorlaştırıyor. Tıpkı, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında olduğu gibi taşkömürü üretiminin acilen artırılması gerekiyor.
Şimdi başta maden işçileri olarak bizler olmak üzere Zonguldak ve bölge halkı olarak, bu gerçekleri anlatmanın zamanıdır.

Ülkemizin çıkarlarını değil kendi çıkarlarını savunarak TTK’nın özelleştirilmesi hesabını yapanların oyunlarını birlikte mücadelemizle boşa çıkarttık.
Şüphesiz ki onlar bu hesaplarından vazgeçmiş değiller ve kendileri için en uygun zamanı kolluyorlar.



Onlar için en uygun zaman, maden işçilerinin birliğinin, beraberliğinin bozulduğu ve sendikanın mücadele gücünü kaybettiği zamandır.
Tarihte olduğu gibi bugün de, üstelik şartların bizden yana değiştiği bir ortamda onlar da yeni oyunlar peşinde koşacaklardır. TTK’yı özelleştirmek ve kapatmak isteyenler, bizi bölüp, parçalayıp birbirimize düşürmeye çalışacaklar. İçimizden adam arayacaklar.

Onlar da kendilerine yakın buldukları çevrelerden, sendikaya, örgütlü mücadeleye zarar vermeye çalışacaklar, işbirlikçi arayacaklar.
Maden işçileri tarihten aldığı derslerle her zaman bu oyunları boşa çıkartmıştır ve çıkartacaktır.

Bugün burada Karadon Şubemizin temsilcileri olarak sizleri sıkılı bir yumruk gibi bir arada görmek bize büyük bir güç verdi.
Emin olun tüm madenciler sizin gibi dimdik ayakta. Bugünleri de birlikte mücadelemizle aşacağız.
İşimize, aşımıza, ülkemize ve milletimize her şart altında sahip çıkmaya devam edeceğiz”.