Paşayeva, şehidin Elvanpazarcık beldesinde yaşayan babası Şaban ve annesi Azime Cin'le görüşerek başsağlığı diledi.
Anne Cin'le sohbet eden Paşayeva, şehitliğin önemli bir makam olduğunu belirterek "İnsanın evladı, bir anda milletin evladı olur. Sizin evladınız, milletin ve vatanın evladıdır. Nur içerisinde yatsın. Sizin şehidiniz ve oğlunuz, bizim de şehidimizdir." dedi.
Paşayeva, Azerbaycan'da da şehitler için büyük üzüntü duyduklarını dile getirerek "İnşallah, şehitlerimizin kanı yerde kalmaz. Devletimiz, vatanımız, terörle mücadele terörün inşallah kökünü kurutur. Azerbaycan olarak biz de yanınızdayız. Biz de 20 binden fazla şehit verdik, genç dostlarımızı, arkadaşlarımızı ama şehitlerimiz olmasaydı ne olurdu?" diye konuştu.
Daha sonra, Paşayeva, anne ve baba Cin ile şehidin mezarını ziyaret etti. Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından, şehit için dua edildi.
"Türkiye'nin şehidi, Azerbaycan'ın şehididir"
Paşayeva, yaptığı açıklamada, Azerbaycan adına şehit ailesine başsağlığında bulunmayı kendilerine borç bildiklerini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Türkiye'nin şehidi Azerbaycan'ın şehididir. Burada bir şehit haberimiz gelince sizin kadar biz de üzülürüz. Azerbaycan adına şehidimize Allah'tan rahmet, ailesini başsağlığı diliyoruz. İnşallah bu terörün kökü kurutulacak. Huzurlu günler uzakta değil. Biz, terörle mücadelede kardeş Türkiye'mizin yanındayız. Biz, bir milletin iki devletiyiz. Dedelerimiz, Çanakkale Savaşı'nda birlik ve beraberlik içerisinde vatan toprağında gözü olanlara, bölge üzerinde oyunlar oynayan ve senaryo kuranlara, insanımıza bedel ödetmek isteyenlere cevap verdiler. Bugünleri de birlik beraberlik içinde, teröre ve terör örgütleri ile arkasında duranlara karşı da birlikte mücadelemizi daha da arttıracağız. İnşallah, terörün kökünü kurutacağız."
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 3 Şubat'ta terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda yaralanan Jandarma Uzman Çavuş Göksal Cin (24), kaldırıldığı Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde şehit olmuştu.
Azerbaycan-Türkiye İlişkileri ve Karabağ Hakikatleri" konferansı
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Paşayeva:
"Türkiye'nin, Türk-Müslüman dünyasının en önemli kalesi olduğunu çok iyi bilirler. Bu kale zayıflarsa, çökerse, bölünürse, parçalanırsa Türk ve tüm Müslüman dünyası da zayıflayacak. Bugün Türkiye'ye sahip çıkma günüdür"
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva, "Türkiye'nin, Türk-Müslüman dünyasının en önemli kalesi olduğunu çok iyi bilirler. Bu kale zayıflarsa, çökerse, bölünürse, parçalanırsa Türk ve tüm Müslüman dünyası da zayıflayacak. Bugün Türkiye'ye sahip çıkma günüdür. Bugün Türkiye'yi zayıflatmak isteyen güçlerle mücadele günüdür." dedi.
Paşayeva, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Konferans Salonu'nda düzenlenen "Yeni Gelişmeler Işığında Azerbaycan-Türkiye İlişkileri ve Karabağ Hakikatleri" konulu konferansta, Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin mücadelesi için canlarını verecek milyonlarca insan bulunduğunu belirten Paşayeva, "Çünkü bu vatan bizim de vatanımızdır. Gerektiğinde gelir canımızı kurban veririz. Birlik ve beraberlik içinde bu terörün kökünü kazıyacağız. İnşallah bundan sonra annelerimizin gözyaşları akmayacak." diye konuştu.
Paşayeva, bu coğrafyanın yeni bir Çanakkale Savaşı'ndan geçtiğini ve gençlerin bunu iyi bilmesi gerektiğini anlatarak, şöyle dedi:
"Bugün hangi dünyada yaşıyoruz? O dünyadaki adalet bitmiştir. Uluslararası hukuk çökmüştür. Uluslararası örgütler de birkaç büyük gücün çıkarlarını savunan kurumlar haline gelmiştir. En başında duran Birleşmiş Milletlerdir. Bugün BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin çıkarlarını savunan bir örgüt haline gelmiştir. Mesela o çıkarlara gerekirse karar alırlar. Bir ayını bile bekletmezler. Giderler, zor gerekirse zoru da kullanarak uygulatırlar. Bunu insanımızın bilmesi lazım. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Yeni dünyanın tek bir kuralı var. Gücün varsa haklısın. Gücün varsa ne istersen yapabilirsin. O yüzden de böyle bir realitesi olan dünyada kendimizi koruyabilmenin yolu ne olabilir? Ancak güçlü olmakla kendimizi koruyabiliriz. Güçlü olmamız birlik ve beraberlikten, birbirimize daha iyi sahiplenmekten geçer. Bizim bundan başka yapacağımız bir yol yoktur."
Oynanan oyunların sadece terör örgütüyle sınırlı olmadığına dikkati çeken Paşayeva, PKK'nın oyunun görünen yüzü olduğunu savundu. Paşayeva, Türkiye'yi terörle zayıflatmak, bölmek, parçalamak isteyen güçlerin olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin, Türk-Müslüman dünyasının en önemli kalesi olduğunu çok iyi bilirler. Bu kale zayıflarsa, çökerse, bölünürse, parçalanırsa Türk ve tüm Müslüman dünyası da zayıflayacak. Bugün Türkiye'ye sahip çıkma günüdür. Bugün Türkiye'yi zayıflatmak isteyen güçlerle mücadele günüdür. Türkiye Devletimize sahip çıkma günüdür. Onun zayıflatılmasına izin vermeme günüdür. Onun parçalanıp bölünmemesine izin vermemeliyiz. Onu isteyen güçler var. Zaman gelecek o çizdikleri haritalar, bazı anlaşmalar, 'Bunu kabul edeceksiniz, bu böyle olacak' diye yazdıkları vardı. Dedelerimiz izin vermemişti ama onlar bunları rafa kaldırdılar. Zaman zaman onları uygulatmak için ellerinden geleni yapacaklar ama bizim esas misyonumuz buna müsaade etmemektir. Bizim, yeni bir Çanakkale'den de, yeni bir Haçlı Seferi'nden de geçtiğimizi görmemiz gerekir."
Konferansa Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz'un yanı sıra öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
