Ülkemiz çelik üreticileri hammadde kaynaklarına sahip, devlet desteğiyle üretim yapan yabancı firmalar karşısında maliyetine satış yapmalarına rağmen kapasitelerini yeterli oranda kullanamamaları nedeniyle rekabet edemiyorlar.

Türkiye'nin dev yatırımları atıl durumda bekletilirken Rusya ve Ukrayna'dan ise ithalatın tam gaz devam etmesi, çelik sektörünü zor günlerin beklediğinin  ilk işaretlerini veriyor. 

 

Boru ve profil, otomotiv, beyaz eşya, elektrik elektronik ev ve ofis gereçleri, makine imalat, enerji ve ısı gereçleri, savunma, inşaat ve yapı, ambalaj, gemi inşa gibi sanayi kollarının ana hammaddesi olan yassı çelik üretiminde 15,9 milyon tonluk kapasiteye ulaşan Türkiye'deki ulusal  çelik sektörü ithalat kota bulunmaması nedeniyle  sıkıntılı dönem yaşıyor. Türkiye'ye en yakın iki ülke Rusya ve Ukrayna'dan patlama noktasına varan ithalat artmaya devam ederken, ihracat ise sürekli bir düşüşün içine girdi. Ülkemizin ulusal dev yatırımlarının atıl durumda bekletilirken, ithalatta devam eden sınırsızlık, iç piyasada hem istihdam alanlarını zorluyor hem de yeni istihdam alanlarının kazanılmasının önünü kesiyor.

ARZ FAZLASI DAMPİNG ÜRÜNLER

Bu kurulu kapasiteye karşın Türkiye'nin 2011 yılındaki yassı çelik tüketiminin 13 milyon ton seviyelerinde hesaplandığı dikkate alınırsa, demir çelik sektöründe net ihracatçı konumunda olan ülkemizde çelik üreticilerinin, yurtiçi arzın artmasına rağmen azalmayan ithalat nedeniyle kapasite kullanım oranları gerilemekte, yüksek katma değer yaratan çelik üreticileri her geçen gün daha büyük zorluklarla karşılaşmaktadır.

Ülkemiz yassı çelikte yurtdışındaki firmaların arz fazlası üretimlerini damping seviyesinde fiyatlarla satabileceği açık pazar durumuna gelmiştir. Ülkemiz çelik üreticileri hammadde kaynaklarına sahip, devlet desteğiyle üretim yapan yabancı firmalar karşısında maliyetine satış yapmalarına rağmen kapasitelerini yeterli oranda kullanamamaları nedeniyle rekabet edememektedirler.

İTHALAT ARTIYOR İHRACAT DÜŞÜYOR

2011 yılında gerçekleşen yassı çelik ithalatının %50'si (3.193 Kton) AB ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yaptığımız ülkelerden, %36'sı (2.334 Kton) BDT ülkelerinden ve %14'ü de (906 Kton) diğer ülkelerden yapılmıştır. BDT ve diğer ülkelerden yapılan yassı çelik ithalatının ise %59'u (1.898 Kton) Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk 5 ayında da bu durumun devam ettiği görülmektedir. Nitekim, ilk 5 aydaki yassı çelik ithalatının %51'i (1.354 Kton) AB ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yaptığımız ülkelerden, %32'si (847 Kton) BDT ülkelerinden ve %17'si de (454 Kton) diğer ülkelerden yapılmıştır. BDT ve diğer ülkelerden yapılan yassı çelik ithalatının ise %57'si (744 Kton) Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleşmiştir. Gümrük vergisinden muaf GTİP'lerden yapılan ithalat da dikkate alındığında 0 gümrük vergisi ile ithal edilen yassı mamullerin toplam yassı çelik ithalatına oranı %89 (5.302 Kton) olmaktadır. Böylece söz konusu ürünlere ait yürürlükteki %2-%15 arasındaki gümrük vergilerine karşılık, ortalama fiili gümrük vergisi oranı sadece %0,9 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye'de asıl amacı ihracatı teşvik etmek olan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ve Serbest Ticaret Anlaşmaları nedeniyle 2012 yılının ilk yarısında da ithal edilen ürünlerin %92'si gümrük vergisiz olarak ülkemize girmiş, ortalama gümrük vergisi oranı ise sadece %0,5 (binde beş) olarak gerçekleşmiştir.

 

Toplam İth. / İhr.

2011/ilk 6 ay [kton]

2012/ilk 6 ay [kton]

Değişim

İthalat

3.178

3.223

%1,4

İhracat

1.347

926

-%31,3

 

 

 

Gümrük Vergisi

2011 (ilk 6 ay)

2012 (ilk 6 ay)

Miktar (kton)

Pay (%)

Ort. G.Vergisi (%)

Miktar (kton)

Pay (%)

Ort. G.Vergisi (%)

AB ve STA

1.508

47%

1.602

50%

 

DİR

991

31%

964

30%

 

Muaf

258

8%

415

13%

 

Diğer

421

13%

%8,1

242

8%

%7,2

Genel Toplam

3.178

100%

%0,9

3.223

100%

%0,5

Kaynak: TÜİK

Türkiye'nin ithal ara malı bağımlılığını azaltmak ve cari açık problemine katkı sağlamak amacıyla T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından 2011 yılında hayata geçirilen Girdi Tedarik Stratejisi'ne (GİTES) paralel olarak Dahilde İşleme Rejimi'nde (DİR) döviz kullanım oranı, ayniyat tespiti ve DİİB kapama işlemlerinde sürenin kısaltılması gibi önlemlerle çelik üreticilerinin kapasitelerini daha etkin kullanmalarının ve rekabetçi olmalarının sağlanacağı düşünülmektedir.