Çanakkale ve Afrin Şehitleri Unutulmadı!

 

Konsere başlamadan evvel ‘Memet’ adlı şiiri okuduktan sonra heyecanlı kalabalık karşısında söz alan Bilgin: " Ortadoğu’da, Suriye sınırlarında savaşan, canlarını feda eden tüm askerlerimizi ve şehitlerimizi rahmetle anıyorum.  Onların anısına bu konseri adıyoruz. Bu şiir, Mehmetçiğe selam olsun diye okunmuştur , buradan selam olsun, canları sağolsun.  Can pazarında  göğüslerini siper eden tüm askerlerimize manevi olarak destek olsun, onlara buradan selam alkışı gönderelim. Biliyorsunuz bu hafta Çanakkale sehitlerini anma günüdür. Sizlerle beraber bu konserimizde, Çanakkale’de şehit olan tüm şehitlerimize ve şu anda savaşta olan askerlerimize atfen Çanakkale türkümüzü çalacağız. " dedi.

 


 

Arif Sağ, Neşet Ertaş, Ali Kızıltuğ ve Kazım Koyuncu’ya alkış yağmuru!

 

Azeri ezgilerin de yer aldığı türkülere eşlik eden seyirciler, duygulu anlar da yaşadılar. Cihangir Bilgin: " Sevgili üstadımız, Alevi-Bektaşilik geleneğinin ozanlarından Arif Sağ, bu aralar rahatsızlık geçiriyor.  Sıradaki nefes O’na nefes katsın, can katsın, şifa olsun, inşallah aramıza döner " sözleriyle izleyenlerden büyük bir alkış aldı.

 


 

Hareketli türkülere geçmeden evvel söz alan Bilgin'in : " Bir insan bu kadar temiz, bu kadar içten olur. Bu kadar içten olmak haddimize değil , gerçekten,  O’nun kadar içten olamayız hayatımızda, bir alkış da Neşet baba’ya "  sözlerinin ardından salondan güçlü bir alkış yükseldi.

 

Türkülerin yanı sıra şiirlere de yer veren Topluluk, Cihangir Bilgin’in şiirlerine de yer verdi. Erzurum şivesi ile okunan ‘Ne bilem işte ele’ adlı şiir ise büyük beğeni topladı.

 


 

" İnsanlar öldükten sonra değer kazanıyor. Ölmeden değerimi bilin, ölmek istemiyorum. Öldükten sonra bilinmektense, ölmeden önce bilinmek daha güzeldir. Sanata, kültüre dair bir hazine varsa etrafınızda, gidip ellerinden tutun, tesekkürlerinizi iletin. Sayın Ali Kızıltuğ aramızdan ayrıldı. Cem Adrian’ı tanımıyorum ama Ali Kızıltuğ’dan çok güzel bir türküyü okumuş, ‘Öf öf’ türküsünü okumayı istemedik , " Ali Kızıltuğ’un vefatından sonra meşhur oldu " diye söylemler ortada dolandığı için ama sırf O’nu anmak, emeğini, ismini yaşatmak için çabaladık " diyen Bilgin bir alkış da Ali Kızıltuğ için aldı.

 

Konserin ikinci bölümünde Ege yöresinden türkülere ve halay parçalarına yer veren  Topluluk, salondakilere unutulmaz bir gece yaşattı.

 

" Kazım Koyuncu, Karadeniz türkülerini yurdun her yerine taşıdı. Bizler de ‘Korkmirem’i söyleyeceğiz çünkü bu kadar zor türküleri söylemekten korkmuyoruz. "  diyen Bilgin, Topluluk ile beraber söyledigi türkülerle salondakileri coşturdu.

 

" Müziğin dili, dini, ırkı, etniği olmaz "

 

Konser bitimine yakın  Cihangir Bilgin , ‘Devr-i Mahzuni’ adlı kitabı "  Turkuaz Sanat Topluğu olarak şahsım adına yeni aldığım ve okuduğum, okunmuş olan  bu kitabı (kahkahalar) sayın Mustafa Dedekargınoğlu’na armağan ediyorum " diyerek takdim etti. Mikrofonu eline alan Dedekargınoğlu: " Sevgili türkü dostları, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Müzik evrenseldir. Müziğin dili, dini, ırkı, etniği olmaz. Bir tınıyı beğendiğiniz zaman dinlersiniz. Bütün değerlerimizin erozyona ugradığı şu dönemlerde hepinize türkülerle dolu günler, geceler diliyorum, sağolun, varolun " diyerek sahneden ayrıldı.

 

Salondakilerin ‘Şemmame’ adlı türküyü istemeleri üzerine Bilgin’in : " Hangi dilde okunduğu değil, hangi yürekle okunduğu önemlidir, haydi bakalım Şemmame " demesiyle kürtçe okunan  türküye seyirciler halaylarla eşlik ederek güzel bir kapanış yaptılar.

 

 

 

(Haber: Görkem ERCAN AZER)