CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, Çatalağzı Termik Santrali eyleminde konuşmuştu.

Zonguldak’ta mevcut olan ve yeni yapılmak istenen termik santrallere ilişkin” bir basın açıklaması yapan CHP Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi  Şerafettin Turpcu,  Zonguldak'ta termik sanrallerin yoğun olarak bulunduğunu, buna ek olarak da yenilerinin yapılmasının planmasını "Hükümetin Zonguldak`a biçtiği rolün, Batı Karadeniz`de devam eden "termik santraller zincirinin" merkezi olduğunu görüyoruz" sözleriyle değerlendirdi.

Turpcu açıklamasında, Kömür havzasının başkenti Zonguldak’ın ülkenin enerji üretimi ile ilgili hedeflerinin dışında kalmasının beklenemeyeceğini, bu durum da, belirli bir çevreyi boğacak düzeyde, bu kadar yoğun ve birbirine çok yakın mesafede termik santraller yapılmasını da haklı çıkarmaması gerektiğini kaydeden açıklamasına şöyle devam etti:

ZONGULDAK PARTİKÜL KİRLİLİĞİ AÇISINDAN EN KİRLİ BÖLGE

Sorun sadece belirli bir bölgede yoğun şekilde termik santral yapılması değil, kömür havzasına ithal kömür getirmek ve hali hazırda mevcut santrallerin insan sağlığına ve doğaya olumsuz etkilerini minimum indiren modernizasyonları ve filtreleme işlemlerinin yapılmamasıdır. Zonguldak`ın partikül madde kirliliği açısından Türkiye’nin en kirli bölgelerinden birisi olması bununla doğrudan bağlantılıdır.

 Ülkemiz, yerli enerji kaynağı diye yola çıktığı serüvende, dışa bağımlılığı yükselten ve ithal kömüre açılmış bir piyasa haline getirilmiştir. Yerli kömüre dayalı kurulan termik santraller de bir yolunu bulup ithal kömüre yönelmişlerdir.

YERLİ KAYNAK ARAŞTIRMASI YAPILDI MI?

Burada, bazı kritik soruları sormanın son derece önemli olduğunu düşünüyorum:

-          Mevcut termik santraller kurulurken, yerli kaynak sağlama konusunda gerekli fizibilite çalışmaları yapılmış mıdır? Bu noktada yılda ne kadar kömüre ihtiyaç duyulduğu, bunu hangi ocaklardan temin edeceği, bu ocakların rezervlerinin bu termik santrala kaç yıl boyunca kömür temin edebileceği, bunun için yeterli rezervlere sahip olup olmadığı ile ilgili hangi çalışmalar yapılmıştır?

-          Yapıldı ise, yerli kömüre dayalı kurulan Termik santraller daha sonra nasıl olup da ithal kömüre yönelmişlerdir?

-      Yeni yapılması düşünülen termik santrallerde değerlendirilebilir rezervlerimiz ile ilgili olarak bağımsız kurumlarca ve üniversitelerce (Jeoloji Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, ODTÜ, MTA vb.)  desteklenmiş fizibilite raporları var mıdır?

ÜRETİMDEKİ İKİ FİRMADAN BİRİ İTHAL KÖMÜRLE ÇALIŞIYOR

Zonguldak’ta üretim yapan iki firmadan biri ithal kömürle çalışmaktadır. Yeni kurulmak istenen santrallerin de ithal kömüre göre dizayn edildiği bilinmektedir.  Hali hazırdaki yerli üretimin bu kadar fazla sayıda termik santrale yetmesi de mümkün görünmemektedir. Bu nedenle yapılması planlanan yeni termik santral projeleri ithal kömüre mecbur mantıkla düzenlenmektedir. Şunu çok net olarak ortaya koymak gerekir ki, ithal kömüre dayalı termik santral projeleri doğru değildir. Yerli rezerve bağlı olarak yüksek teknolojili filtreleme teknikleriyle enerji üreterek hem ülke kaynakları boşa harcanmaz hem de istihdam ve katma değer sağlanmış olur.

İTHAL KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLERE SINIRLAMA GETİRİLMELİ

Zonguldak bir kömür havzasıdır ama aynı zamanda ithal kömürü kolay temin etmek açısından uygun bir liman olarak görülmektedir. İthal kömür kullanan termik santrallere lisans sınırlaması getirilmeli, önce öz kaynaklarımız değerlendirilmelidir. Bu yatırımların gerçekleşmesi dışa bağımlığı daha da arttıracaktır. Bunun yanı sıra, bütün ülkelerin karbon salımını azaltmaya çalıştığı bir ortamda Türkiye’nin büyük bir kısmı ithal olan kömür yakarak bunu artırmaktadır. Bu durum, gelecekte Türkiye’nin karbon salımı kısıtları konusunda ciddi sorunlar yaratabilecektir. Türkiye ve Zonguldak ithal kömür yakmanın adresi olmamalıdır.”