TÜBİTAK 4005 yenilikçi eğitim yaklaşımları projesi kapsamında kabul gören ‘Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik ile materyal tasarımında akademisyen ve öğretmen işbirliği’ adlı proje için 15 akademisyen ve 15 öğretmen Kdz. Ereğli’de bir araya geldi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Ereğli Eğitim Fakültesi’nin proje sahibi olduğu ve Kdz. Ereğli Şahinde-Hayrettin Yavuz Bilim ve Sanat Merkezi’nin (BİLSEM) işbirliğinde gerçekleştirilecek  “Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik ile materyal tasarımında akademisyen ve öğretmen işbirliği” adlı TÜBİTAK 4005 Yenilikçi Eğitim Yaklaşımları Projesi, Kdz. Ereğli’de uygulanmaya başladı.

Kdz. Ereğli Kaymakamlığı, Kdz. Ereğli Belediyesi ve Kdz. Ereğli İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü’nün de destek verdiği proje kapsamında farklı üniversitelerden 15 akademisyen ve 15 öğretmen, 1-9 Eylül tarihleri arasında Şahinde-Hayrettin Yavuz Bilim ve Sanat Merkezi’nde eğitim alacak.

BİLSEM konferans salonunda gerçekleştirilen projenin açılış etkinliğine BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Soner Yavuz, Kdz. Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Aksoy, BİLSEM Müdürü Serkan Çakır, proje yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Bayram Gökbulut, projede araştırmacı uzman olarak görev alacak BİLSEM Kimya Öğretmeni Gürol Keserci ile Fizik Öğretmeni Adnan Akyüz, proje eğitmenleri Müzeyyen Merve Bakangöz ile Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Muzaffer Özdemir, akademisyenler ve öğretmenler katıldı.

GÖKBULUT, PROJENİN AMACINI AÇIKLADI

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Proje yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Bayram Gökbulut, hayata geçirecekleri projenin Zonguldak ilinin ilk TÜBİTAK 4005 projesi olma özelliğini taşıdığını belirtti ve “Bu projeye Batı Karadeniz Bölgesi’nde bulunan illerde Üniversiteler Birliği’ne üye Bolu, Kastamonu, Karabük, Düzce, Sakarya’da bulunan öğretmen ve akademisyenlerin katılması öngörüldü. Bu proje nereden ortaya çıktı; yaklaşık 6 yıl önce ben uzaktan eğitim dersleri vermeye başladım. Biliyorsunuz kovit ile birlikte bütün eğitim camiası olarak uzaktan eğitimin içerisinde bulduk kendimizi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda alt yapısında çalıştım, programların hazırlanmasında çalıştım, uzaktan eğitimin çok farklı bir şey olduğunu gördüm. Kovit 19 ile birlikte bütün öğretmen arkadaşlarım, akademisyenler, veliler, öğrenciler bir anda dijital ekranların karşısında buldular kendilerini. Ne yapacağımızı bilemedik; sunular hazırladık sunularla etkileşim olmadı, hazır olan materyalleri kullanmaya başladık. Bu defa hazır olan materyaller de yetmedi bize. Ne yaptık; öğretmenler, akademisyenler bir arayış içerisine girdi. Dediler ki biz kendi materyallerimizi üretmemiz lazım. Nereden başlayacağız, bunun için de en iyi yol artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik. Biz yeni nesli tanımlıyoruz diyoruz ki ‘Z’ kuşağı, 2000’li yıllardan sonra teknoloji ile doğan kuşak ‘Z’ kuşağı olarak tanımlanıyor. Bugün yeni bir tanımlama daha girdi işin içerisine ‘Alfa’ kuşağı diyoruz; 2010 yılından sonra doğan kuşağı da ‘Alfa’ kuşağı olarak tanımlıyoruz. Bu kuşakların özelliği; çok çabuk sıkılıyorlar, hızlı öğreniyorlar, dikkatli dağılıyor. Onları dünyası bizimkinden çok çok daha farklı. O zaman burada bize düşen görev şu; onların dünyasına bizim giriş yapmamız lazım. O da artırılmış gerçekli ve sanal gerçeklik uygulamalarıyla mümkün.”dedi.

“ÜLKEMİZE VE BİLİM DÜNYASINA HİZMET ETMİŞ OLACAĞIZ”

Proje kapsamında akademisyenleri ve öğretmenleri bir araya getirdiklerini dile getiren Gökbulut, “Karşılıklı birbirimizi eleştiriyoruz, uygulama burada, araştırma bilimsel yön burada birlikte biz bu ülkeye hizmet edelim, materyallerimizi üretelim. Daha sonra üreteceğimiz bu materyalleri EBA’ya yükleyeceğimizi taahhüt ettik. EBA’da artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları çok az. Belki buradan güzel ürünler çıkarsa biz onları EBA’ya yüklediğimizde ülkemizdeki bütün öğretmen ve öğrencilere hizmet etmiş olacağız. Bir sonraki aşamada yapmayı planladığımız da direk olarak okullardaki uygulama boyutu. Okullardaki uygulama boyutuna geldiğimizde bilimsel-akademik açıdan bu alanda yapılmış çok fazla çalışma yok, bunlar çok kıymetli çalışmalar, bunların sonucunu biz bilime yönlendirdiğimizde ülkemize ve bilim dünyasına da hizmet etmiş olacağız. O yüzden ben bu projenin Zonguldak ilinden geçen tek 4005 projesi olması adına Ereğli’yi, Zonguldak’ı bu konuda şanslı görüyorum.”diye konuştu. 

YAVUZ, “AKADEMİSYEN VE ÖĞRETMENLERİN DİJİTAL MATERYAL HAZIRLAMA YETERLİLİKLERİ GELİŞTİRİLECEK”

BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Soner Yavuz da konuşmasında proje paydaşlarına desteklerinden dolayı teşekkürlerini sundu ve “TÜBİTAK 4005 destekleme programı lisansüstü öğrencilerinin, üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının, öğretmenlerin ve bilim merkezi çalışanlarının eğitim ve öğretim faaliyetlerinde yenilikçi yaklaşım yöntem ve tekniklerini etkileşimli olarak kullanmalarını ve yaygınlaştırılmasını amaçlamaktadır. Bu bağlamda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi proje sahibiyken, Kdz. Ereğli Bilim ve Sanat Merkezi proje ortağı, Kdz. Ereğli Kaymakamlığı, Kdz. Ereğli Belediyesi ve Kdz. Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise destekleyici kurum olarak projemizde yer almaktadır. Projemiz 15 akademisyen ve 15 öğretmenin katılımıyla 1-9 Eylül 2021 tarihleri arasında Şahinde-Hayrettin Yavuz Bilim ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek olup akademisyen ve öğretmenlerin dijital materyal hazırlama yeterliliklerinin geliştirilmesi proje kapsamında hedeflenmektedir. Yine proje kapsamında akademisyen ve öğretmenlere dijital materyal hazırlamada kullanılan artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları eğitimleri verilecek. Projemiz Dr. Öğretim Üyesi Bayram Gökbulut tarafından yürütülecek olup araştırmacı ve uzman olarak BİLSEM öğretmenlerinden Gürol Keserci ve Adnan Akyüz, eğitmen olarak ise Müzeyyen Merve Bakangöz ile Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Muzaffer Özdemir görev alacak. Projemizin ülkemize ve şehrimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”ifadelerine yer verdi.

Konuşmaların ardından akademisyen ve öğretmenler Kdz. Ereğli BİLSEM’de 9 gün sürecek eğitimlerine başladı.