21 Mart 2011 tarihinde Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi'nden Ankara İbni Sina Hastanesi'ne ayaklarındaki şişkinlik nedeniyle sevk edilen ünlü Ressam Osman Zeki Oral bir daha doğup büyüdüğü Kdz. Ereğli'ye dönemedi. Kdz. Ereğli'nin Sinitli Köyü nüfusuna kayıtlı Ressam Oral; Ankara'da yeğeni ve ressam Melek Koray'ın yanında kalıyor. Telefonlara çıkmayan ve kimse ile görüştürülmeyen Ressam Oral'dan haber alınamaması Kdz. Ereğli'deki sanatseverleri de üzüyor. Osman Zeki Oral'a ulaşamamanın çaresizliğinden yakınan Ereğlili sanatseverler, 'telefonlarımızı açmıyorlar. Ulaşmaya çalıştığımızda Osman Hoca ile bizi görüştürmüyorlar. Osman Hoca'nın o kadar dostu ve yakını var. Biz sağlığı ile ilgili bile bilgi alamıyoruz' sözleriyle tepkilerini de ortaya koyarken, kamuoyunda değişik söylentiler de yayılıyor.
Bu konuda düşüncelerini gazetemiz muhabirini anlatan Osman Zeki Oral'ın çok yakın dostlarından Suat Önder 'Bu nasıl iş! Dünyaya mal olmuş bir ressam ile beni bile konuşturmuyorlar. Ne yapılmak isteniyor ki. TRT'den bile arattırdık ama Osman Hoca'ya ulaşamadılar. Kimlere telefon ettirmedik haber almak için ama önümüzdeki duvarları aşamıyoruz. Doğaldır ki, Osman Hoca'nın yaşamını merak ediyoruz. Ankara'daki yeğeni dünya ile arasına koyduğu duvarı yıkmalı' sözleriyle tepkilerini dile getirdi.
Öte yandan Osman Zeki Oral'ın yakın dostu ve her Kdz. Ereğli'ye gelişinde evine giden ve onunla ettiği sohbetlerden aldığı büyük tat ile tanınan Kdz. Ereğlili Şair Egemen Berköz, yazdığı şiirleri hem Ereğli özlemine, hem de ünlü ressama atfetti.
Egemen Berköz (Egemen Berköz Kimdir? - Egemen Berköz Hakkında)
1941'de Karadeniz Ereğlisi'nde doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çevirmenlik ve metin yazarlığı yaptı. Şiirleri Ataç, Devinim, Dost, Soyut, Yeditepe, Yelken gibi dergilerde yayınlandı. 1960'lı yıllarda şiir yazan kuşağın İkinci Yeni'ye en yakın şairlerinden.
EREĞLİ'YE Mİ GİTTİN?
Denizkızını göremedin
Kuyunun üstünde otururmuş
Kuyu da göremedin
Kapatmışlar hepsini
Öyküsünü de dinleyemedin bir daha
Osman Oral'ın balkonunda
Onu da göremedin
Hastaymış, Ankara'daymış, yeğeninin yanında
Bir tıngılcık çilek de alamadın
Küçük pembe kokulu
Doğduğun evi de göremedin
Yıkmış, apartman yapmışlar
Uzunkum'da da yürüyemedin
Oraya Erdemir diyorlar şimdi
EREĞLİ'YE GİTTİM
Ereğli'ye gittim elli dört yıl sonra
Ne kadar benzerse
Yedi yaşında bir çocuğa
O kadar benziyordu geldiğim fabrika kenti
Ayrıldığım kıyı kasabasına
Pampurları izlediğimiz sabah akşam
Deniz duruyordu yerinde
Ama nerde denizi bir baştan bir başa kucaklayan balkon
O üç katlı koca ev nerde
Ne komşumuz Dönme Melek Hanım Teyze kalmıştı
Ne Hıdrellez'de kır gezisine gittiğimiz Gülüç Çayırı
Ne de beni elimden tutup kıyı kahvesine inen dedem
Çınaraltı'ndan yokuş yukarı tırmanıp aynı yolu
İşte sokağımız, işte doğduğum ev derken
Bir apartman çıktı karşımıza
Kirli yüzüyle ve çirkin
Kalan yalnızca bir denizkızı düşüydü o Ereğli'den
Küçük bir kızın gördüğü sabah okula giderken
Dinlediğimiz bir akşamüstü
Ressamın balkonunda
Karartırken fabrikanın dumanları
Milyon yıllık günbatımını
EREĞLİ DÖRTLEMESİ
KISACA
Eskiden uzundu Ereğli
Mehmet'i uzundu
Taşkömürünü bulmuştu
Şimdi anıtı var, tanıyan yok
Kumu uzundu
Dolunayda kayık sefaları uzun
Şimdi Erdemir'i var
Anlatması uzun
GÜNEŞ SEVİNCE
Yağmurlardan, soğuklardan geldimdi
İlkyaz karşıladı beni
Ereğli'ye indiğimde
Gelincik giysisinde
Gülüverdi kırmızı
Kaldırımın köşesinden çocukluğumdu sanki
İyi ki geldimdi
Şiirler Egemen Berköz