Alaplı'da İl Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu toplantısı fındığın önemini daha iyi anlatmak adına Fiskobirlik Kurumunun yakınındaki bir fındık bahçesinde yapıldı. Toplantıya Zonguldak İl Ziraat Odası Başkanı Hasan Kabarık, Ereğli Ziraat Odası Baş kanı Adil Pulat, Devrek Ziraat Odası Başkanı İdris Uzunsel, Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu, Odaların Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
Toplantıda konuşma yapan Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu, "Bakanlar Kurulunun Fındık Stratejisi' ile ilgili aldığı karar,  fındık stratejisi ve ülkemiz fındık politikasını ve fındık üreticisini olumsuz yönde etkileyecektir. Söz konusu kararname tüm tarafların görüşleri de alınarak yeniden gözden geçirilmelidir" dedi.
Türkoğlu, "Bakanlar Kurulunun fındık stratejisi hızla yürürlüğe girdi.  Hiçbir meslek örgütü ve birliklerin görüş ve önerileri alınmadan hazırlanan Fındık Stratejisi'ye yeni fındık sezonuna hazırlanan üretici yok sayıldı. Fiskobirlik ve geçen yıl fındık alımı yapan TMO tamamen devre dışı bırakılırken üretici tüccarın eline teslim edildi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği, hükümetin Fındık Stratejisini açıklamasının hemen ardından Tarım ve Köy İşleri bakanlığı Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü, TMO, Üniversite temsilcileri, Tarım İl Müdürlükleri, Ulusal Fındık Konseyi, Fındık Tarım Grubu, Fiskobirlik, İstanbul İhracatçı Birlikleri, Karadeniz İhracatcı Birlikleri, Ziraat Mühendisleri Odası, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsaları ve Ziraat Odaları'mızın temsilcileri katılmışlardı. Toplantıda, 'Hükümetin yeni fındık stratejisi'yle ilgili görüş ve önerilerimizi yansıtan bir rapor hazırlandı. Fındık konusunda tarım sektörünün çatı örgütü olan TZOB'nden ve diğer üretici kuruluşlardan  görüş alınmamıştır. Bundan büyük üzüntü duyuyor ve gelişmeleri doğru bulmuyoruz. Çiftçinin görüş ve desteğini almayan hiçbir kararın başarılı olması mümkün değildir. Bu rapora göre, özetlersek 109 bin hektar dikili fındık alanı kararnameyle yok sayıldı.  82 bin hektar  dikili fındık alanı söküm yapılması şartı ile telafi edici ödeme kapsamına alınmasına rağmen bahsi gecen arazilerde iklim ve arazi yapısı nedeniyle alternatif ürün üretiminin yapılması  imkansızdır. Serbest piyasa şartları oluşturulmamıştır. Fındığın serbest piyasa şartlarına bırakılması endişe vericidir. Üreticinin maliyetin altında serbest piyasa şartlarında oluşacak bir mekanizmanın hayata geçirilmesi zorunludur. TMO'nun bu şartlarda piyasadan çekildiğinin açıklanması da yanlıştır. Fındıkta sosyal devlet anlayışının gerektiği şekilde piyasa oluşturulmalıdır. Türkiye bu uygulamayla dünya fındık üreticisi ülkeler arasındaki üstünlüğünü kaybederek ekonomik ve sosyal kayıplar yaşayacaktır. Fındık hasadına çok kısa bir süre kala yapılan bu sistem değişikliği açıklamasıyla fındık fiyatlarını aşağıya çekecektir. Fiyatlar düşecek. Tüccar fiyatı aşağı çekerek desteğin bir kısmını çiftçi ile kırışacak, paylaşacak.  Önce 4 tl 'den bağlantı yapan tüccar, fiyatı 3.1 tl'ye çekti. Bu fiyattan daha aşağıya çekilmesinden endişeliyiz. Bundan en büyük zararı prim desteğinden faydalanamayan fındık üreticisinin üçte birini oluşturan çiftçi görecek. Bu strateji ile çiftçi dayak yedi. Fiyatların düşmesiyle ihracat miktarı artsa bile toplam ihracat gelirimiz düşecek. Fiyat istikrarını sağlayacak devlet müdahalesi olmalıdır. Müdahale fiyat belirlenerek gerektiğinde Fiskobirlik aracılığıyla alıma  girilmelidir.Destek üreticiye ürün bazında yapılmalıdır. Bu kararda ısrar edilirse yeni fındık stratejisi ve ülkemiz  fındık politikasını ve fındık üreticisini olumsuz yönde etkileyecektir.”