Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Çaycuma Şube Başkanı Nizamettin Eyidoğan, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine, yılbaşında yüzde 3.84 oranında zam yapıldığını hatırlatarak, "Temmuz'dan geçerli yüzde 1.83 zamla yıllık kümülatif zam oranımız sadece yüzde 5,74 oranında gerçekleşmiş olacak. Oysa memur emeklilerine yılbaşında yüzde 4 oranında ve Temmuz'da da yüzde 4.5 oranında olmak üzere yıllık kümülatif yüzde 8.68 zam yapıldı. Emekliler arasındaki bu ayrımcılık işçi emeklilerini ve Bağ-Kur emeklilerini ciddi şekilde endişelendiriyor" dedi.
Eyidoğan, yaptığı açıklamada şunları söyledi;

"MEMUR VE İŞÇİ
EMEKLİLERİNİN FARKI BÜYÜYOR"
"En düşük işçi emekli aylığı 621.24 TL'den, Temmuz itibariyle 632.60 TL'ye yükseldi. Taban aylıklardaki artış sadece 11.36 TL seviyesinde kaldı. Bu da günlük 37 kuruş artış anlamına gelir ki, bu parayla bir simit bile alınamaz. Bir aylık artışımızla sadece 600 gram et alınabiliyor ve yetkililerimiz bu artışla hayatta kalmamızı bekliyor. Bu ciddi bir problem... Emeklinin hali ortada, ama kimse bu sorunu çözmeye, emeklinin mağduriyetini gidermeye çalışmıyor. Yüzdeli artışlara karşı olduğumuzu yıllardır ifade etmemize rağmen bu sistemin uygulanmasında ısrar ediliyor. Yapılmayan intibaklar nedeniyle emekliler arasındaki eşitsizlik giderek artıyor. 'Tek çatı' adı altında kurulan sistem eşitlik yönünden de iflas etti. Yani bazı emeklilere ayrı muamele yapıldı. O zaman bunun tek çatılı bir sistem olduğunu söyleyenler artık bu ifadeyi kullanmamalı. Tek çatı ne yazık ki, ortadan kalktı.
Emekliler arasında öz evlat, üvey evlat muamelesi yapılmaktadır. Bu sakıncalı bir ayrımcılıktır ve ciddi sorunları beraberinde getirecektir. Görüldüğü gibi emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik, işçi emeklileri ve Bağ-Kur emeklileri aleyhine hızla artıyor. Yani işçi ve Bağ-Kur emeklilerine adeta üvey evlat muamelesi yapılıyor. Hükümetimize sesleniyor ve diyoruz ki; bizler bu ülkenin üvey evlatları değiliz. Aynı pazarda, aynı markette, aynı tüketim maddelerini, aynı fiyatlara alıyoruz. Ama emekliler arasında ciddi bir eşitsizlik oluşuyor. İşçi ve Bağ-Kur emeklilerimizin yaklaşık yüzde 90'ı açlık sınırının altında aylık alıyor. Üstelik işsiz kalan evlatlarımıza ve hatta onların da ailelerine bakmaya çalışıyoruz."

"BOĞULUYORUZ"
"Ama artık boğuluyoruz. Nefes alamayacak duruma geldik. Alışveriş çekleri bizim için bir umut olmuşken adeta boş bir balon olarak patladı. Dayanacak takatimiz kalmadı. Büyüklere biraz saygı gösterilmesini ve hak ettiğimiz insanca yaşamı istiyoruz. Üvey evlat muamelesi görmek istemiyoruz. Öncelikle emekli aylıklarımızda düzenleme getirecek olan ve hakkımız olan İntibak Yasamızı istiyoruz.
Daha sonra da yıllık zamlarımızı düzenleyen 5510 Sayılı Kanun'un ilgili maddesinde yeni bir değerlendirme yapılmasını ve adil bir ücret zammı sistemi getirilmesini istiyoruz. Bizler, bu ülkenin imarına ve kalkınmasına emeği geçen, vergi ve primleriyle yüksek oranlarda katkı yapmış yaşlı insanlar olarak, biraz olsun saygı görmek ve hakkımız olanın teslim edildiğini son nefesimizi vermeden önce görmek istiyoruz."