Karadon’da 4 yıl önce meydana gelen grizu faciasında yaşamını yitiren maden işçileri için tören düzenlendi. GMİS Genel Başkan Yardımcısı Uludağ, yeraltında taşeronlaşmanın başladığı 2004-2005 yılından itibaren uyarıda bulunduklarını hatırlatarak, “Bizi dinlemeyenler, dikkate almayanlar, duymayanlar; Karadon’daki, Kozlu’daki, Soma’daki facialarla sarsıldılar. Ama hepimizin yüreği yandı. Eğer uyarılarımız dikkate alınsaydı böylesine facialar yaşanmayacaktı” dedi.

 

17 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi’ne bağlı maden ocağında, -540 kodunda hazırlık ve ana kat işlerini yapan taşeron şirketin çalıştığı alanda meydana gelen grizu patlamasında hayatlarını kaybeden 30 madenci, facianın 4. Yıldönümünde Karadon Yenikuyu başında düzenlenen törenle anıldı. GMİS Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, “Bugün, 17 Mayıs 2010 tarihinde burada kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmak için toplandık. Her kazadan sonra böylesine kazaları bir daha yaşamayız temennisinde bulunuyoruz. Ama Soma’daki kaza hepimizi derinden üzdü. Kazanın ardından oradaydık. Oranın sıkıntısını, ailelerin üzüntüsünü paylaştık. Maden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ülkemizin başı sağolsun” dedi.

Törende Karadon, Kozlu, Soma ve tüm maden şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu.

 

ULUDAĞ; HEPİMİZİN YÜREĞİ YANDI

Törende bir konuşma yapan GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ şunları söyledi; “Genel Başkanımız Eyüp Alabaş, Soma’da yaşanan facianın ilk anlarından beri orada gelişmeleri yakından takip ediyor, ailelerin acılarını paylaşıyor, taşeronlaştırmanın sonuçları hakkında kamuoyunu bilgilendiriyor.  Burada, bundan 4 yıl önce yaşadığımız büyük acının yıldönümünde 30 maden şehidimizi anmak için toplandık. Biz, madenciler olarak 17 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi’nde hazırlık işlerini yapan taşeron şirkette meydana gelen grizu faciasında 30 arkadaşımızı yitirdik. Tüm maden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

 

TAŞERONLAŞMA KONUSUNDA UYARDIK, EYLEM YAPTIK

Yeraltında taşeronlaşmanın başladığı 2004 ve 2005 yılından itibaren uyarılarımızı yaptık. O tarihlerde taşeron şirketi ocağa sokmayarak eylemler yaptık. Taşeronlaşmanın yol açabileceği ciddi sakıncaları açıkça ortaya koyduk. Ama taşeronlaşma politikalarında devlet ve hükümet ısrarcı oldu ve uygulamaya konuldu. Genel Maden İşçileri Sendikası olarak yeraltında taşerona iş verilmesi düşüncesi ortaya ilk atıldığı andan itibaren tepkimizi gösterdik. Yeraltı madenciliğinin uzmanlık gerektiren riskli bir iş olduğunu ifade ettik.  Taşerona iş verilmesiyle maliyetlerin düşürüleceğini öne sürdüler. Sadece TTK’da değil diğer kurumlarımızda da uygulanmaya konan taşeronlaşmanın nimetlerini anlata anlata bitiremediler. Soma’da facianın yaşandığı şirket de aynı dönemde ihaleye girerek üretim işini almıştı. Ve bu Soma Modeli diye başta Sendikamız olmak üzere bir çok yerde dayatma olarak karşımıza çıkartıldı. Ama biz buna izin vermedik.

 

SOMA’DA FELAKET YAŞANDI, ACI İÇİNDEYİZ

Baştan beri madenciliğin maliyet ve kâr hesabıyla yapılabilecek bir iş olmadığına dikkat çekiyoruz. Taşeron şirketlerin, kâr etmeyi ön plana alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden ödün vereceğini, eğitimsiz, güvencesiz işçi çalıştıracağını savunduk. Ama ısrarla taşeronlaşmayı sürdürdüler. Bu yaşanan faciaların tümü bu uygulamadan kaynaklanıyor. 27 Ocak 2013’de Madenci Anıtı’nda Türkiye’nin dört bir yanından gelen emekçiler ve emek dostlarıyla Emeğe Saygı istedik, Taşeronlaşmaya son verilmesini hep birlikte talep ettik. Tartışıldı, yeraltında taşerona son verileceği söylendi. Ama yapılmadı. 13 Mayıs’ta Soma’da tüm halkımızın yüreğini yakan bir taşeron felaketini daha yaşadık. Büyük bir acı içindeyiz.

 

HEPİMİZİN YÜREĞİ YANDI

Bizi dinlemeyenler, dikkate almayanlar, duymayanlar; Karadon’daki, Kozlu’daki, Soma’daki facialarla sarsıldılar. Ama hepimizin yüreği yandı. Eğer uyarılarımız dikkate alınsaydı böylesine facialar yaşanmayacaktı. Biz maden işçileri olarak artık göz göre göre gelen bu kazaları yaşamak istemiyoruz. Bu iş cinayetlerinin son bulmasını istiyoruz.

 

HİÇBİRŞEY SİZİN CANINIZDAN DEĞERLİ DEĞİL

Sizlerden de bir isteğimiz var. Çalıştığınız yerlerde iş sağlığı ve güvenliği açısından en küçük bir tereddüdünüz olursa, asla ihmal etmeyin. Durumu derhal amirlerinize bildirin ve bizleri de mutlaka haberdar edin. Hiçbir şey sizin canınızdan daha değerli değildir. Burada hayatını kaybeden 30 arkadaşımızı, 7 Ocak 2013’te Kozlu’da yitirdiğimiz 8 arkadaşımızı, 13 Mayıs 2014’te Soma’da kaybettiğimiz yüzlerce arkadaşımızı, bugüne kadar meydana gelen kazalarda yitirdiğimiz tüm maden şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Milletimizin başı sağolsun” Konuşmaların ardından Karadon, Soma ve tüm maden şehitleri için Kuran-ı Kerim okundu ve dualar edildi.

 

TÖRENE KATILIM

Törene TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, TTK Karadon Müessesesi Kilimli İşletme Müdürü Hüseyin Çınar, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, TTK yöneticileri ve maden işçileri katıldı.

 

(Haber Merkezi)