Zonguldak Tabip Odası, geçtiğimiz yıl Zonguldak'ta 7 bin 908 vatandaşın kene tutulması şikayeti ile sağlık kuruluşlarına başvuruda bulunduğunu yapılan inceleme ve hasta takibinde Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tespit edilmediği belirtilirken vatandaşların alması gereken önlemleri de kamuoyuna açıkladı.

Zonguldak Tabip Odası, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) belirtileri hastalık süreci ve alınması gereken önlemler konusunda yazılı açıklama yaparak bilgiler verdi.
Zonguldak il genelinde geçtiğimiz yıl KKKA hastalığından hayatını kaybeden vatandaş bulunmadığı da belirtilen bilgilendirme açıklamasında şu ifadelere yer verildi. KKKA'nın Belirtileri Nelerdir?
İnsanlarda hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve konjonktivalarda kızarıklık, makülopapüler döküntü gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Hastaların az bir kısmında karaciğer ve dalak büyüklüğü olabilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde peteşi, purpura, ekimoz tarzında cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması, vajinal kanama, mide-barsak kanaması, üriner sistem kanaması, akciğer ve beyin kanamaları görülebilir.
Hangi Yollarla Bulaşır ?
Enfekte kene tutunması, Enfekte kenelerin çıplak el ile ezilmesi, Viremik hayvanların kan, doku ve sekresyonları ile temas, KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas  sonucu bulaşır.   
Keneler Nasıl Tanınır
Nerelerde Bulunur?
KKKA'nın bulaşmasında Hyalomma soyuna ait keneler daha büyük bir yere sahip olmakla birlikte, 30 kene türünün bu hastalığı bulaştırabileceği bildirilmektedir. Keneler otlaklar, çalılıklar ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval şekilli, 6-8 bacaklı, uçamayan, sıçrayamayan hayvanlardır. Hayvan ve insanların kanlarını emerek beslenirler ve bu sayede hastalıkları insanlara bulaştırabilirler. Henüz ergin olmamış Hyalomma soyuna ait keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde muhafaza eder. Keneler, insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırırlar. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memeli hayvanlara ve kuşlara kadar geniş bir konakçı spektrumları mevcuttur Küçük omurgalılar ve özellikle yerde beslenen kuşlar, keneleri enfekte eden en önemli konak grubunu oluşturmaktadır; keneler, biyolojik evrimlerinin değişik safhalarında bu canlılardan kan emerler. Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memeli hayvanlara ve kuşlara kadar geniş bir konakçı spektrumları mevcuttur. Ülkemizde 2002 yılından beri 4000 civarında vatandaşımıza kkka hastalığı tanısı konulmuş ve 200'ün üzerinde vatandaşımız da kkka hastalığı nedeni ile maalesef hayatlarını kaybetmişlerdir.
HAYATINI KAYBEDEN YOK
Zonguldak İlimizde, geçen yıl itibari ile 7908 vatandaşımız kene tutunması şikayeti ile sağlık kuruluşlarımıza başvurmuşlar ve yapılan inceleme ve hastalık takiplerinde kkka hastalığı tespit edilmemiştir. Ancak Zonguldak İlimize komşu illerimizde kkka hastalığı nedeni ile hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız bulunmaktadır.
KKKA Hastalığından Nasıl Korunulur?
Tarla, bağ, bahçe ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (eğri uçlu pens, cımbız, eldiven gibi) çıkarılmalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra tentürdiyot gibi antiseptik bir solüsyon uygulanmalıdır.
Kişi ancak keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Vücuttan çıkarılan kene, içerisinde alkol, çamaşır suyu veya böcek öldürücü ilaç bulunan bir kavanoza atılarak öldürülmelidir. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler.
Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.
Kene tutunan veya yukarıda belirtilen bulaşma yollarından birine maruz kalan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.
Hastalığın ölüme sebep vermeden hafif şekilde atlatılması erken teşhis ve tedaviye erken başlanması ile mümkün olmaktadır"