Uzun Mehmet Anıtı önünde düzenlenen törende, anıta çelenk konuldu, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

EMEĞİN BAŞKENTİ

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, burada yaptığı konuşmada, 1829 yılında Uzun Mehmet'in kömürü bulmasıyla dikkatleri üzerine çeken bölgede, 1848 yılında resmi üretimin başladığını, demir çelik fabrikaları ve enerji santrallerinin kurulmasıyla da Zonguldak'ın emeğin başkenti ismini aldığı söyledi.

EMEKLİLERLER SÜRÜYOR İŞÇİ AÇIKLARI BÜYÜYOR

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) emekliliklerin sürdüğünü ve işçi açıklarının paralelinde büyüdüğünü anlatan Mutlu, "TTK’nın kuruluş kapasitesi yılda 5 milyon ton satılabilir taşkömürü üretmektir. En kısa zamanda bu hedefe ulaşmanın planlamasını yapmak, işçi açıklarımızı gidermek zorundayız. Bugün yaşadığımız ekonomik krizi en kısa zamanda aşmanın yolunun, üretmekten ve kendi doğal kaynaklarımızı değerlendirmekten geçtiğini artık herkes görüyor. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında ülkemizin sanayisinin ve ekonomisinin gelişimi için uygulanan yerli ve milli üretim politikalarının sıkça konuşulduğu günümüzde Zonguldak’a ve TTK’ya da yatırımların yapılması ve işçi açıklarının biran önce giderilmesi gerekiyor." dedi.

"KÖLELİK DÜZENİ ANLAMINA GELEN..."

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan yeni bir torba yasayla, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların esnek çalışma sistemiyle, süreli sözleşmelerle, sosyal hakları, iş güvenceleri olmadan, düşük ücretle çalıştırılmalarının önü açılmak istendiğini belirten Mutlu, şunları söyledi: "Türk-İş öncülüğünde, kölelik düzeni anlamına gelen bu düzenlemeye karşı mücadelemizi sürdürüyor, ülkemizin çalışma hayatının geleceğine sahip çıkıyoruz. Torba yasada yer alan ve emeğe kölelik dayatan düzenlemelerin yer aldığı maddelerin geri çekilmesini istiyoruz. Sanayimizin geliştiği yıllarda emeğe ve alın terini akıtan emekçiye verilen değerin karşılığı olan hakların, bugün ellerinden alınmaya çalışılması kabul edilemez."

ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Belediye Başkanı Halil Posbıyık yaptıkları konuşmada taş kömürünün önemine vurgu yaptı. İlçe genelinde okullar arası düzenlenen sıra şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

- UZUN MEHMET'İN KÖMÜRÜ BULUŞUNUN ÖYKÜSÜ

Kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor. Hikaye, şöyle anlatılıyor: "Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Askerliğini bahriye eri olarak yapan Uzun Mehmet'e, terhis olurken subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür.

Padişah 2. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer. Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür."