Kdz. Ereğli’de Uzun Mehmet tarafından bulunan taşkömürünün öneminin de dile getirildiği tören Ereğli ve Zonguldak’ta ayrı ayrı yapılıyor.

 

Taşkömürünün bulunuşunun 180. yılında Uzun Mehmet törenle anıldı. 21 Haziran 2009 tarihinde Uzunmehmet Anıtı’nda düzenlenen törene katılanlar, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ulusal Kurtuluş Savaşımı’zın şehit ve gazileri olmak üzere, tüm maden ocaklarında şehit olanların anısına saygı duruşunda bulundular. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından TTK Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu ve MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı birer konuşma yaptılar.

 

4 BİN ŞEHİT

TTK Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, taşkömürünün Zonguldak’ın varoluş nedeni olduğunu belirterek, “Biliyorsunuz taşkömürü, 1829’da bulunduktan sonra günümüze kadar insanımıza ısı, ışık, aş ve iş olarak hizmet etmiştir. Bugün de bu işlevi devam etmektedir. Zonguldak’ın Zonguldak oluşunun nedeni de burada taşkömürünün var oluşudur. Ve Bu kömürün işletmesini de TTK yapmaktadır.  Günün koşullarına göre gelişerek devam edecektir. Zonguldak’ta iş imkanlarının birinci ünitesi olacaktır.  Kömür sayesinde 100 binlere yakın insan çalışmış ve 4 bine yakın insanımız hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum” sözleriyle konuştu.

 

1 KİŞİLİK İSTİHDAM

10 YAN İSTİHDAM

MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da yaptığı konuşmada dünyada yaşanan krizin özkaynakların değerlendirilmesinin önemini bir kez daha gösterdiğini belirttiği konuşmasında şunları söyledi; “Kömür; dünya enerji politikaları açısından gelecekte daha uzun yıllar önemini koruyacak olan vazgeçilmez öneme sahip bir hammaddedir.

Uzun yıllar ülkemize dayatılan ve planlamayı, yatırımı, üretimi, sanayileşmeyi ve sosyal devlet anlayışını dışlayan özelleştirmeci küresel politikaların yıkıcı sonuçları madencilik sektöründe de yaşanmaktadır.

Bu süreçte kamu işletmeciliğini bitirmek adına adımlar atılmış, mevcut kurumlar bilinçli bir şekilde zarar ettirilerek, kamu işletmeciliği çökertilmiştir. Kalkınmada sürekliliğin sağlanması ve dışa bağımlılığın azaltılması için ülke kaynaklarının kullanılması gerekliliği göz ardı edilmiş ve ülke her açıdan dışa bağımlı hale getirilmiştir. Kalkınmamız için önce kendi kaynaklarımızın kullanılması gerekliliği tartışmasız bir gerçektir. Madencilik istihdam ağırlıklı bir sektördür. Madencilik sektöründe 1 kişilik istihdam yan hizmetlerle birlikte 10 kişiye istihdam sağlamaktadır. Yine işletmelerin yol, su, elektrik ve diğer altyapısı kalkınma ve yaşamın temel unsurlarıdır. Kentlerin maden işletmeleri çevresinde gelişmesinin nedeni de budur.

 

MADEN KURULUŞLARI BÜYÜMELİ

Bu açıdan bakıldığında madencilik kuruluşlarına hak ettikleri önem verilmemektedir. Bu kuruluşların küçülmesi değil büyümesi hedeflenmelidir. Elde avuçta ne varsa satma politikası ülkemizin yararına değildir. Yaşanan kriz bunun açık göstergesidir.

TTK stratejik öneme sahip taşkömürünün tek üreticisi olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında ülkemizin bir numaralı ağır sanayi bölgesi olarak kalkınmamızın lokomotifi olmuş bir kurumdur. Ancak uygulanan politikalarla üretimi ve çalışan sayısı hızla azalmıştır.

TTK, milli kaynaklarımızın değerlendirilmesi açısından son derece önemlidir. Hazırlık-üretim ve yıkama gibi asli işlerini mutlaka kendisi gerçekleştirmelidir. Siyasi tasarruflardan uzak kalarak yatırımlar yapılmalı, teknik eleman ve işçi açıkları giderilerek üretim seviyesi hızla arttırılmalıdır. Üretilen kömür başta demir-çelik sektörü olmak üzere diğer sektörlerde de kullanımının artırılması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.”