Kurtuluş Savaşı’nın tek deniz şehidi Recep Kahya’nın mezarını Ereğli’de hiçbir makam bulamıyor.

 

Eyüp Bektaş’ın Haberi:   

93 yıl önce Karadeniz. Ereğli’de tarihe öyle bir not düşüldü ki, o not Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ‘Tek Deniz Savaşı’  olarak tarihe geçti. Hem Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın tek deniz savaşı, hem de bu savaşın tek deniz şehidinin verildiği yerdir Kdz. Ereğli. Yurdumuzun dört bir yanı işgal altında iken 19 Mayıs 1919’da Eşsiz Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün  Samsun’dan Anadolu’ya ayak basışı ile başlayan özgürlük ateşinin onurlu mücadelesinde kadını erkeği, yaşlısı genci bu ulusal kurtuluş hareketine canını ortaya koyarak katıldı. O şanlı mücadelede Anadolu’ya mühimmat taşıyan onlarca gemisinden biridir Alemdar. Alemdar  gemisinin taşıdıklarından  haberdar olan Fransız donanmasının operasyonu ile işgal edilen geminin destanını yazmıştır Türk denizcileri. Fransızların elinden  Alemdar’ı  kurtarmasına kurtardılar ama  Recep Kahya’yı şehit verdiler. 9 Şubat 1921’de yaşanan bu olayın ertesi günü Ereğli ayaktaydı. Madenciler, köylüler, şehirliler Recep Kahya’yı son yolculuğunu uğurlamak için sokaklara döküldü. Hastaneden Yalı Caddesine kadar tüm alanlar doluydu. Rizeli Recep Kahya’nın cenazesi ellerde taşındı İskele Camisine. Cami doldu taştı.  Caddeler ve sokaklar insan seliydi. İkindi namazını kıldı Ereğlililer………….Ve toprağa verdiler Recep Kahya’yı. 

 

Film burada bitiyor. Filmin buradan sonrası yok. O film tarihin günümüze yansıyan belgelerdeki filmi. O film çekilmedi. Ama yazılı olanlar ve günümüze gelenler arasında nokta, İskele Camisi’nde konuluyor. O noktada,  Recep Kahya’nın mezarının nerede toprağa verildiği yazmıyor çünkü. 

 

İnanılır gibi değil. Kurtuluş Savaşı’nın tek deniz sıcak teması Kdz. Ereğli’de oluyor ve olayda Serdümen Recep Kahya şehit oluyor. Şehir ayağa kalkıp şehidine son görevini yapıyor ama….. Ortada mezar yok! Olayla tarihsel bağ kurarak araştırma yapanlar da bir bilgiye ulaşamamışlar. Üzerinden 93 yıl geçen bu acı ve Ereğli açısından ‘ayıp’ durumu araştırdığımızda, 1956 yılında “İstiklal Savaşı İnebolu-Kastamonu ve Havalisi Deniz ve Kara Harekatı”nı kaleme alan Muharip Pazar Nurettin Peker’in “ÖL, ESİR OLMA” kitabında Alemdar Kahramanlığı ile aldığını ve tarihi günümüze taşıyan eseri yazarken vasiyette de bulunduğunu öğreniyoruz.  1966 yılında yazdığı ‘Öl, Esir Olma’ kitabında bu konuya değinen Nurettin Peker dönemin yetkililerine şöyle sesleniyor:

 

ALEMDAR VE EREĞLİ’NİN ZAFER VE KAHRAMANLIK GÜNÜ

“27 Ocak 1921 günü, kahraman Alemdar’ın ve fedakar Ereğlilerin zafer ve kahramanlık günü olmalı ve her yıl o gün Alemdar Ereğli’de bulundurularak tarih sayfalarına altın harflerle yazılan bu kahramanlık tekrar canlandırılmalı, gelecekteki nesillere ders ve örnek olmalıdır. İstiklal Savaşı’nın karşılıklı tek deniz savaşının tek ve son deniz şehidi olan Serdümen Rizeli Recep Kahya’nın mezarı silinmeden, kitabesi, abidesi yapılmalı; başta Türk denizcileri ve Ereğli halkı ilk adımı atmalıdır. Bir çok milletler tarihlerinde bulamadıkları örnek menkıbe ve destanlarımızın hayranıdırlar. Milletlerine ahlak dersi vermek iççin tarihlerinde parlak destan bulamayan bu milletler en basit, sönük olay ve kahramanlıkları maddi fedakarlıktan çekinmeyerek birçok vasıtalarla ebedileştirmektedirler. Türk Milleti gerek fatihleri gerekse çeşitli kahramanlıkları veya büyük işler başarmış insanların heykellerini dikmek istese dahi, buna Türk şehirlerindeki meydanlar yetmez. Fakat İstiklal Savaşı gibi en kutsal bir savaşın deniz cephesinde Alemdar destanı başka gelmeli ve heykeli dikilmeli, filmleri çevrilmeli Türk gençlerine ve denizcilerine mal edilmelidir. 

 

ŞEHİT VE YARALILARIN ÇIKARILMASI, ALEMDAR’IN BOŞALTILMASI, BATIRILMASI
Ereğli’de Liman başkanı başta bu olaylarla ilglii ve görevli olanlarla kahramanların yakınları, sevenleri, Müdafaa-i Hukukçular, geminin başına geldiler. Sarmaş dolaş oldular. Ağlaşmalar arasında hiç sesi çıkmayan ve ebediyen susan kahraman Şehit Recep Reis’in naaşı sedye ile dışarı çıkarıldı. Yaralılarla beraber eller üstünde taşınarak hastaneye ve evlerine götürüldü. Liman Başkanı Nazmi Bey Alemdar’ın dışarı çıkarılması kabil olan kıymetli araçlarla, gemi personelini dışarı çıkarttı. İhsan Akman’a deniz valflarını (sintine musluklarını) açtırarak tekrar yüzdürmek üzere küpeşteye kadar oturtularak batırıldı. Düşmanın bir avuç Türk denizcisinin kahramanlığı karşısında uğradığı yüz kızartıcı yenilgisinin öcünü almaya geleceği belli idi. Alınan bu önlemlerle gelecek tehlike önlendi. “

 

DEVAM EDEN SUSKUNLUK
Şu açık ki, Şehit Serdümen Recep Kahya’nın mezarı ortada yok. Bilinmiyor nereye gömüldüğü. Belediye kayıtlarının nasıl tutulduğu ve günümüze taşınıp taşınmadığı da bilinmiyor. Devletin ilgili birimleri sessiz ve suskun.  
Bir okuyucumuzun ilgili haber gönderdiği  “Alemdar Gazileri’nin mezarı nerede biliyorlar mı?” tespiti ne kadar yerinde ve doğru. 

 

Ereğli artık özüne dönmeli ve o özündeki tarihsel kültürüne sahip çıkarak ilçenin altını üstüne getirerek ayıplarını ortadan kaldıracak adımlarını atmalı.