Çaycuma İlçe Sağlık Müdürlüğü, verem uyarısında bulundu. İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Tabibi Dr. Öznur Özdemir yaptığı açıklamada, Geleneksel olarak her yıl ocak ayının ilk Pazar gününden başlamak üzere düzenlenen, halkımızın verem hastalığı ve hastalıkla mücadele konusunda bilinçlendirilmesini amaçlayan 66. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası, 06-12 Ocak 2013 tarihleri arasında düzenlenmektedir. Basiller, çoğunlukla akciğerlerde hastalık oluşturmalarına rağmen kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemleri de etkileyebilmektedir. Tüberküloz hastalığı önlenebilen, tedavi edilip iyileştirilebilen, toplumsal açıdan önemli bir hastalıktır. Mycobacterium tuberculosis basili tarafından oluşturulan Tüberküloz hastalığı hava aracılığı ile Tüberküloz hastasından sağlam kişiye bulaşır. En bulaştırıcı olan hastalar tedavi görmemiş, balgam mikroskobisinde ARB pozitif olan akciğer ve larinks tüberkülozlulardır.
Tüberküloz hastalığı uygun ilaç tedavisi ile iyileşebilen bir hastalıktır. Tedavide birden fazla ilacın düzenli ve yeterli süre birlikte alınması gerekmektedir. İlaçlarını önerilen şekilde aksatmadan, yeterli sürede içen hastaların hemen hepsi başarıyla tedavi edilir. Tedavide kullanılabilecek temel ilaçlar: İzoniyazid, rifampisin, etambutol, pirazinamid veya morfozinamid ve streptomisin'dir. Tedavi süresi en az altı aydır. Tedavinin ilk iki ayından sonra ilaç sayısı azaltılmaktadır. Bazı özel durumlarda tedavi süresi uzatılabilmektedir. Tedavinin her gün düzenli bir şekilde alınması çok önemlidir. Düzenli tedavi hem hastanın iyileşmesini sağlar, hem de bulaşıcılığı hızla önleyerek toplum sağlığını korur. DSÖ tarafından verem kontrol programları için önerilen tedavi yöntemi Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT)'dir. DGT, verem hastasının tüm tedavisi boyunca ilaçlarının her dozunu bir görevli ya da sorumlu kişinin gözetiminde içmesi ve hastanın ilacını bir görevli nezaretinde içtiğinin kaydedilmesidir. DGT uygulamasının temel nedeni, hastaların genellikle tedaviye uyumsuz olmalarıdır. Verem hastalarının tedavileri en az 6 ay (ilaç direnci olan vakalarda bu süre uzayabilir) olmak üzere uzun bir zaman almaktadır.
Tedavi sürecinin uzun olması ve tedaviye başladıktan sonra hastaların bir-iki hafta içerisinde iyileşme belirtileri göstermelerinden dolayı verem hastaları tedavilerini yarım bırakabilmektedirler.
Böylece hastalarda hastalığın tekrarı, çok ilaca direnç-lilik, kronikleşme gibi istenmeyen sonuçlar görülebilmekte, tedavi süreci uzayabilmekte ve bu hastalar toplum açısından bulaşma kaynağı oluşturabilmektedirler dedi.