*Türk Metal Sendikası'ndan yapılan açıklamada, teröre kucak açanlarla aynı dilden konuşulması istendi.

 

 *Artık hem devlet hem de millet olarak sözün bittiği yerdeyiz. Artık, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve Türk Milleti'ni anlamayanlara, anlayacakları dilden konuşma zamanıdır.

 

 

*Türkiye şehitlerine ağlıyor. Ülkenin dört  bir yanında tepkiler yükselirken, konuyla ilgili yapılan açıklamalarda, eşkiyanın kökünün kazınması isteniyor. Türk Metal Sendikası Kdz. Ereğli Şubesi de konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Bir ülkenin devlet olduğunu gösteren en önemli unsur, milletidir.Devlet ,milletine karşı üzerine düşen sosyal,ekonomik ve kültürel sorumlulukları yerine getirdiğinde ; millete de devletine kurumlarıyla,kurallarıyla sahip çıkmak,devletin bayrağının ,bağımsızlığının ve bütünlüğünün sağlanması yolunda üzerine düşen görevleri yerine getirmek düşer dedi.

 

Sendikanın açıklaması şöyle:

 

Bu ilişkilerdeki samimiyet, devleti de, milleti de güçlü yapar.Devletin gücü,milletin gücüdür.Millet,devletinin gücünü gördükçe,devletini daha çok sahiplenir.Türkiye yıllardan beridir,terörün sebep olduğu acıları yaşayarak bugüne geldi.Bugün,yaşananlara baktığımızda var olan ve devam eden daha da önemlisi millet olarak keder ve üzüntümüzü periyotlara bağlayan,kronikleştiren olayların adını koymakta zorlanıyoruz.

 

Artık belli olmuştur ki, dilimiz söylemeye varmasa da Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan üzücü gelişmelerin adı terör değildir. Nitekim bugün terörle ve teröristlerle yakın ilişkiler içinde olduğunu bildiğimiz, hatta ve hatta TBMM koltuklarında kendisine yer bulanların, AKP, Türkiye'ye,biz ise bölgeye hakimiz şeklindeki sözleri bu görüşü/olasılığı doğrular niteliktedir. Dolayısıyla devletimizin ve hükümetimizin yaşanan üzücü gelişmelere bu gözle bakıp, tedbirlerini bu doğrultuda geliştirmesi yerinde olacaktır.

 

Devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, bağımsızlığımızın ve bütünlüğümüzün korunmasında, güvenliğimizin sağlanmasında her zaman tek güvencemiz olan askerlerimiz ve polislerimiz canları pahasına da olsa bu görevi yerine getirmektedir.

 

Bugün 20 Ekim 2011…Daha geçen gün 5 polisimizin ve 3 vatandaşımızın şehit edildiği olayların acısını ve gerginliğini üzerimizden atmadan, bugün sabahın ilk saatlerinde, daha öğleni yapmadan 26 şehidimizin olduğunu, büyük hem de çok büyük bir acı ve üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.

 

Çok yerlerden açıklamalar yapılacak, üzüntüler bildirilecek, hatta ve hatta bu acıyı bize yaşatanlarla, Türk askerine ve polisine tetik çekenlerle kol kola olanlar da yaşananlardan üzüntü duyduklarını söyleyeceklerdir.

 

Her şeyden evvel, şunu söyleyelim ki, bizim millet olarak yaşadığımız üzüntü,çektiğimiz acı namusludur, şereflidir. Artık, bizim millet olarak namussuz ve şerefsiz gözyaşlarına inanma lüksümüz yoktur.

 

Artık hem devlet hem de millet olarak sözün bittiği yerdeyiz. Artık, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve Türk Milleti'ni anlamayanlara, anlayacakları dilden konuşma zamanıdır.

 

Kahpece saldırıları yapan yaratıklar, kucaklarına oturdukları iç ve dış çevrelerin, kendilerini maşa olarak kullandıklarını anladığında iş işten geçmiş olacaktır. Türk Milleti'nin asil vicdanı onları ve yaptıklarını asla sineye çekmeyecek ve kabul etmeyecektir.

 

Şimdi yapılacak tek şey vardır… O da adına terör denen bu kahpelikleri yapanları içimizden atmak, onları kendimizden uzaklaştırmaktır… İçimizde barınmalarına müsaade edildiğinde, ne yazık ki acılar ve üzüntüler de devam edecek, ateş düştüğü yeri yakacaktır.