Boyun ve omuz ağrısı nedeniyle Ereğli Devlet Hastanesi'ne gittiğini belirten 45 yaşındaki Yılmaz Saltabaş, kendisine vurulan yanlış iğne nedeniyle ayağının tutmadığını iddia etti.

Ereğli'de seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Yılmaz Saltabaş, 8 Kasım'da baş ve omuz ağrısı nedeniyle Ereğli Devlet Hastanesi'ne muayene olmaya gittiğini söyledi. Kendisine vurulan iğnenin ardından ayağından yanma ve ağrı oluşmaya başladığını öne süren Saltabaş, durumu yetkililere söylediğini ve kendisine bunun geçeceğini söylediklerini bildirdi. O günden beri sürekli hastanelere gittiğini söyleyen Saltabaş, ayağının çürümeye başladığını ve doktorları savcılığa vereceğini bildirdi. Kendisi ile hiç ilgilenmediklerini öne süren Saltabaş, şöyle konuştu: "8 Kasım tarihinden itibaren hayatım karardı. Boyun ve omuzlarımdaki ağrı nedeni ile Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne gittim. Burada bana iğne vurdular. Vurulan iğnenin hemen sonrasında ayağımda ve parmaklarımda aşırı yanma oldu. Bunu görevlilere bildirdiğimde bana 'İğne dağıldıktan sonra geçer' dediler. Acil servisinden çıktıktan sonra eve geldim. Sabah kalktığımda ayağımda yara oluştuğunu gördüm. Tekrar hastaneye geldim ve doktora çıktım. Doktor beni hastaneye yatırdı beş gün hastanede kaldıktan sonra bana 'Evinde tedavi olacaksın' diyerek taburcu ettiler."
Tedavi olduğu süre içinde doktorların ayağındaki sancıyı dindiremediklerini anlatan Saltabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu olay sonrasında birkaç kez daha hastaneye gittim geldim. Benimle ilgilenmediler. Daha sonra Zonguldak Araştırma Hastanesi'ne kendi imkanlarımla gittim. Burada bana yapılan iğnenin sinir damarlarını zedelediği, tedavi edilebileceğini ama eski sağlığıma kavuşamayacağım söylendi. Zonguldak'tan gelir gelmez konuyu Ereğli Kaymakamı Osman Ekşi'ye aktardım. Kendisi beni Devlet Hastanesi Başhekimi Muharrem Erdem'e gönderdi. Oda beni ilk muayene eden ve hastaneye yatıran doktora gönderdi. Ama yine de bir sonuç çıkmadı."
TEDAVİ İÇİN TEZGAHIMI SATTIM
Seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Saltabaş, bu duruma düştükten sonra çalışamadığını söyledi. İki çocuğu olduğunu anlatan Saltabaş, sözlerine şöyle devam etti: "Onları okutmaya çalışıyorum. Seyyar tezgahım vardı. Onunla evimi geçindirmeye çalışıyordum. Ama bu duruma düşünce çalışamaz oldum. Tezgahımı tedavi olmak için sattım. Çalışamadığım için geçimimi yakınlarım ve çevre halkından aldığım yardımlarla yapmaya çalışıyorum. Ama nereye kadar bu böyle devam edecek bilmiyorum. Evimin doğalgazını açtıramadım. Evim kira. Eşim de çalışmıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çalışamıyorum da. Doktorlara mahkemeye vereceğim dedikten sonra benimle hiç ilgilenmediler. Bana uzanacak bir yardım eli bekliyorum. Tedavimi yaptıramazsam ayağımı, belki de hayatımı kaybedeceğim."
Evde ihtiyaçlarını eşi Gülten Saltabaş'ın yardımıyla  karşıladığını dile getiren Yılmaz Saltabaş, durumu avukat ile görüştüğünü ve kısa sürede dava açılacağını sözlerine ekledi.