“Mükellefiyet”, “Göldağı” ve “Büyük Yürüyüş” romanlarının yazarı Metin Köse, ata yurdu Zonguldak’ın Devrek ilçesine bağlı Sabunlar Köyü’nde soyağacını anıtlaştıran kitabenin açılışını gerçekleştirdi.

Açılışa; Kastamonu Üniversitesi Tarih Araştırma Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş, İstanbul Zonguldaklılar Derneği Başkanı Kasım Ofluoğlu, Av ve Yaban Hayatını Koruma Vakfı Devrek Temsilcisi Ahmet Bayramusta, Devrek Baston ustası Raşit Korum ve vatandaşlar katıldı.

 

Kitabenin açılışında bir konuşma yapan Yazar Metin Köse, “Değerli dostlar, bir köyde bir kitabenin açılışı belki de ilk kez gerçekleşiyor. ‘Nereden gelip nereye gidiyoruz?’ sorusu hepimizin kafasını meşgul ediyor. Bu konu benim de kafamı meşgul ediyordu. Ufak araştırmalarım oldu. Ancak bir türlü yol alamadım. Çünkü Osmanlıca bilmiyordum ve bir tarihçi değildim. Uzmanlık alanım matematikti. Hz. Mevlana’nın bir sözü vardır: ‘Neyi arıyorsan osun. Aşkı arıyorsan aşık, zulmü arıyorsan zalimsin.’ Bu arayış beni bir gün tarihçi Cevdet Hoca’yla tanıştırdı. Sağ olsun, onun çok büyük yardımı oldu. Onun da yardımıyla sonuca vardım. Bir madeni, bir hazineyi bulmak kadar değerli bilgilere ulaşarak ve bu bilgileri gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla bir kitabe fikri oluştu kafamda. Araştırmalarımda bulunduğumuz yer Bolu sancağına bağlı Hızır Bey ilinde bulunuyor. Dirgine’den denize uzanan Türkali’ye kadar bir alan yani. Köyümle ilgili çok önemli belgelere ulaştım. Bu bilgiler benim soyum ve soyadımla da ilgiliydi. Bu belgelerde geçen ‘Köseoğlu Çiftliği’ diye bir yer var. ‘Sabunlar divanında bir Köseoğlu çiftliği var’ diyor. Bu çiftlik, sahibi Köse Hacı’nın vefatıyla oğlu Muhammediye’ye, onun vefatıyla oğlu Carullah’a devrolunmuştur.’ Bu geçen isimler, yine bölgemizde Kutluboğa Danişmentliler Vakfı’yla da ilgili aynı zamanda. Bu vakfın sorumluluğunu ve yöneticiliğini kitabede adı geçen Köseoğlu ailesinin fertleri yapıyor. Bunu öğrendiğimde çok sevindim. Bir kitabe açılarak bilgileri gelecek kuşaklara aktarmayı görev bildim. Ayrıca bu bilgiler ışığında Filyos Vadisi’ni de kapsayan Hızır Bey iliyle ilgili bir kitap çalışmasına da girmiş bulunuyorum” dedi.

 

Yörenin tarihiyle ilgili bilgiler veren Kastamonu Üniversitesi Tarih Araştırma Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu ise, “Metin Bey’e bu kitabe nedeniyle sadece ailesinin ve soyadını araştırdığı için değil, köyünün tüm tarihini Sabunlar’ın, Özbağı’nın, eski adıyla Gerze’nin tarihini de gün yüzüne çıkardığı için teşekkür ederim. İsmi sonradan ortaya çıksa da Zonguldak yöresi Kastamonu ile Bolu arasında önem verilen bir yerdi. ‘Hızır Bey İli’ adıyla Ereğli, Safranbolu, Mengen, Gerede, Devrek kazalarının da içerisinde olduğu idare edilen geniş bir coğrafyadan söz ediyoruz. Sözü edilen kazalarda büyük nüfuslar yoktu kuşkusuz. Ancak, buralar ticaret ve bilgi alışverişi için mescit, cami, tekke, hamam ve dergah gibi ibadet, alışveriş ve pazaryerleriydi. Bir merkez olarak Devrek ve yöresi Horasan’dan, Tebriz’den, Buhara’dan, Mekke, Medine ve Avrupa’dan seyyah, tüccar, esnaf ve maceraperestlerin alışveriş için uğrak yeriydi. Muazzam bir bilgi alışveriş akışı gerçekleşiyordu buralarda. Devrek tarihinde Bolu ve Kastamonu önemli yer tutar. Selçuklular, Çobanoğulları ile Devrek ve yöresini Kastamonu-Safranbolu üzerinden yönetiyordu. Osmanlılar zamanında ise, Devrek-Bolu üzerinden yönetildi. Şimdiki Yazıcılar Dirgine nahiyesi idi. Bu yer Mengen’e bağlıydı. Sonra Yazıcılar oldu ve Devrek’e bağlandı. ‘Yılanca; Türkeli (Türkali), Hamidiye’ diye bilinen şimdiki Devrek kazasına bağlıydı. Devrek, bugün 25 binlik bir ilçe. Ancak barındırdığı zengin tarihiyle daha çok önem kazanmayı hak ediyor.

İşte Metin Bey, bu çalışmasıyla yöreye ait 700 yıl önceki tarihi gün ışığına çıkartıyor. Soyadını takip ederek ulaştığı büyük büyük büyük dedesi Köse Hacı, 700 yıl önceki zamanda Osmanlı Hükümdarı Orhan Bey tarafından yöreye komutan atanan Hızır Bey’in önemli bir insanı olduğunu öğreniyoruz. Osmanlıların, Selçukluların elinden aldığı bu yöreye yerleşmesiyle Sabunlar divanında Hacı Köse, Köse Vakfı’nın yöneticisi oluyor. Hızır Bey ilinin başlangıç noktası Hacı Köse’nin yaşadığı yer olan Sabunlar ve Gerze divanıdır. Sabunlar Köyü civarı ve Devrek bölgesi, Bolu ve Mengen gibi güneyden gelebilecek saldırılara karşı önem kazanan bir bölgeydi. Hızır Bey’den önceki, yani Selçuklular zamanında da vakıflar vardı muhtemelen. Ancak Hızır Bey, Osmanlı komutanı olduğu için tarihi veya kayıtları kendi dönemi itibarıyla tutmuş. Bu nedenle Hızır Bey öncesine gidemiyoruz. Maalesef böyle sıkıntılar var. Esasen bu sıkıntılar bu gün de var. Yani her yeni gelen bir öncekinin yaptıklarını gizliyor. Sonuç olarak bugünkü belgelerle vakıfları, dergahları vb. gibi kurumları Osmanlı Komutanı Hızır Bey’in, eşinin, oğullarının ve de görevli tutulan Köse Hacı’nın çabaları ışığında değerlendirebiliriz. Zonguldak, Türkçe ve 700 yıl önceki bir addır… Ayrıca son olarak bir şey eklemek istiyorum. ‘Zonguldak’ adı 1800’lü yıllarda kömür işleten Fransızlarla ilişkilendiriliyor. Bunu neye dayandırarak çıkardılar, bilmiyorum, ama Osmanlı belgelerinde, yani Köse Hacı ve Hızır Bey ile ilgili Türkçe belgelerde ‘Songuldayık Köprüsü’diye bir vakıf var. Bu vakıf, bir Ermeni köyü yolu üzerinde kurulan ‘Songuldayık Köprüsü’nün bakım ve onarımı için kurulmuş. ‘Dayık’ bir ek. Örneğin ‘bıngıldayık’ kelimesi Türkçe ve çocukların kafa üstünde yumuşak kısmı ifade eder. ‘Songuldayık’ adı Hızır Bey zamanında bir vakıfla ilgili köprüye verilmiş ise, Zonguldak adının 700 yıl önceden telaffuz edildiğini eklemem gerek. Bugünkü ‘Zonguldak’ adını ‘Zone-Zondalık’ gibi 1800’lü yıllarda maden ocakları işleten Fransızlara dayandırmanın doğru olacağını hiç sanmıyorum. Bir öze dönme, bir hakkı teslim etme anlamında bunun üzerinde düşünülmesini öneriyorum lütfen.”

 

Konuşmaların ardından kitabenin açılışı yapıldı ve davetlilere günün anısına dünyaca ünlü Devrek bastonu ve çeşitli hediyeler verildi.

 

METİN KÖSE KİMDİR?

Zonguldak’ta 1960’da doğdu Fırat Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Gazete ve dergi yazıları, Bizim Devrek (2002), Zonguldak Şehitleri (2003), Emeğin Kenti Zonguldak (2004), Kervan (2005), Mükellefiyet (2010), Göldağı (2012) ve Büyük Yürüyüş (2014) kitapları yayınlandı. Radyolar ve TRT-2’de ekonomi programları hazırlayıp sundu. Sevgi Öyküleri (2001) ve Gülümse (2004) şiir albümleri yayınlandı. Mevlana şiirlerini seslendirdi. Evli ve iki çocuk babasıdır. (Haber Merkezi)