Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ANADOLU'NUN SESİ gazetesi 25 yıllık yayın yaşamına son verdi.

Ülkemizde özellikle de yerel basının en ağır koşullarla mücadele ederek ayakta durmaya gayret gösterdiği bir süreçte devletin yayın organı olan Anadolu'nun Sesi Gazetesi'nin yazılı basın dünyasından çekilmesi,  yazılı basının  geleceğinin  daha zor ve karanlık olarak  geçeceğinin çok net işaretlerini  veriyor.

 *Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Fazilet adaları olarak tanımladığı yerel basın, hem basın özgürlüğü  hem de ağır ekonomik koşullar açısından bir cenderenin içinde var olma mücadelesi veriyor. Yerel Basının bu ağır şartlar altında teknolojik gelişmelere de ayak uydurması ve rekabet edebilmesinin zorluğu, yazılı basın sektörünü çok ciddi bir biçimde zorlamaya devam ediyor. Başbakanlığa bağlı Basın-Yayın ve Enformasyon Genel  Müdürlüğü tarafından  aylık ve tabloid boyda 8 sayfa olarak yayımlanan Anadolu'nun Sesi gazetesi; 25. Yılı ve  313. Sayısında yayın yaşamına son verdiğini açıkladı.

25 Yıllık yayın yaşamına son veren Anadolu'nun Sesi Gazetesi'nin son sayısında yayımladığı Veda Ederken başlıklı yazıda, Medya dünyasında yaşanan teknolojik gelişmeler, tüm yayınların yeniden vaziyet almaya mecbur etti ifadeleri yer alıyor.

Tüm basın dünyasını ve özellikle de yerel basının kendini gözden geçirmesi açısından da çok önemli bulduğumuz Veda Ederken başlıklı işte o yazı:

Anadolu'nun Sesi, yurdumuzun dört bir köşesinden yerel medya haberlerini yaklaşık 25 yıl boyunca ülke düzeyinde duyurmaya çalıştı. Bu bayın bir bakıma Ardahan'ı  Edirne ile Hakkari'yi Bursa ile Samsun'u Adana ile buluşturan, sevinç  ve tasayı tüm yurttaşlarımıza paylaştıran bir ortam oldu.

Bir gazete için uzun sayılabilecek bu süre boyunca Anadolu'nun sesi, okuruna yüzlerce gazeteden derlenen haberler, gelişmeler, duygu ve düşünceler yansıttı. Ülkemizin her yöresinden güzellikleri, renkleri, kalkınma ve gelişme çabalarını somut olarak gösteren bir iletişim arcı oldu.

Kuşkusuz bu yayının oluşmasında büyük pay sahibi, kısıtlı imkanlarına rağmen gazete çıkaran ve bize ulaştıran yerel basınımızın gerçek kahramanlarıdır. Binbir güçlükle yayımlanan gazeteler, yazılan haber ve yorumlar, çekilen fotoğraflar olmasaydı, bunca süre boyunca Anadolu'nun Sesi bu kadar güçlü, bu kadar etkili çıkmazdı.

Bununla birlikte medya dünyasında yaşanan teknolojik gelişmeler, tüm yayınları yeniden vaziyet almaya mecbur etti. Muazzam bir gelişme gösteren internet medyası, diğer yayın organlarını da değişime zorladı. Bu durumdan Anadolu'nun Sesi'nin de etkilenmesi kaçınılmazdı.

Elinizde tuttuğunuz gazete, Anadolu'nun Sesi'nin son sayısıdır.

Daha iyiye ulaşmak, daha etkili olmak gibi gerekliliklerden de kaynaklansa, her  bitiş biraz hüzün verir. Bu yayının oluşmasında emeği geçenler olarak bu hüznü tüm yerel medya mensuplarımızla birlikte yaşamaktayız. Fakat Genel Müdürlüğümüz, çağdaş demokrasinin en önemli kurumlarından biri olan yerel medyanın gelişmesine, sesinin ülke geneline duyurulmasına yönelik çalışmalarını kesintisiz devam ettirecektir.

Başka iletişim platformlarında bir araya gelmek, ülkemizin tüm yörelerinden iyi haberleri paylaşmak umuduyla, yerel medyanın değerli çalışanlarına, yöneticilerine ve okurlarına içten başarı dileklerimizi sunuyor, Allahaısmarladık diyoruz.   Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel  Müdürlüğü

 

*USTA GAZETECİ ALİ SUAT ESER ANADOLU'NUN SESİ GAZETESİNİN YAZILI BASINDAN ÇEKİLME KARARIYLA İLGİLİ OLARAK GÖRÜŞLERİNİ ŞÖYLE AÇIKLADI:

Anadolu'nun Sesi'nin yayın hayatına son vermesiyle ilgili görüşlerini aldığımız usta gazeteci Ali Suat Eser olayı şöyle değerlendirdi:

İnternet gazeteciği, matbaa baskılı gazeteciliğin sonunu getirdi.

Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdülüğü'nün yayınladığı 25 yıllık Anadolu'nun Sesi  Gazetesi yayınını durdurdu. En önemli manşetini de son sayı manşetinde vermiş oldu.

Anadolu'nun  Sesi  Gazetesi, 25 yıllık yayınını durdurduğunu VEDA EDERKEN manşetiyle duyurdu.  Gazetenin bu süre içinde Ardahan'ı Edirne ile Hakkari'yi Bursa ile Samsun'u  Adana ile buluşturan, sevinç ve tasayı tüm yurttaşlarımıza paylaştıran bir ortam olduğunu ve bunu da kısıtlı imkanlarına rağmen gazete çıkaran yerel gazetelerin gönderdikleri haber,yorum ve fotoğraflarla sağladığı belirtildi.

Yayınını durdurma nedeni ise şöyle vurgulandı:

Medya dünyasında yaşanan teknolojik gelişmeler, tüm yayınları yeniden vaziyet almaya mecbur etti. Muazzam bir gelişme gösteren internet medyası, diğer yayın organlarını da değişime zorladı. Bu durumdan Anadolu'nun Sesi'nin de etkilenmesi kaçınılmazdı.

Bu VEDA aslında kağıda basılı gazetelerin sonunun çok açık bir habercisi. Anadolu'nun Sesi Gazetesi son VEDA sayısında belki de 25 yıllık yayın tarihinin en önemli, gazeteler açısından en acı ve üzüntü verici manşetini yayınlamış oldu.

TGC ile Konrad Adenauer Vakfı'nın düzenlediği ve Karadeniz Ereğli'de Mart 2005'de gerçekleştirilen Yerel Basın Semineri'nde Cumhuriyet Gazetesi Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara, teknolojik gelişimin kağıda basılı gazeteciliği bitirteceğini söylemişti.

Evet, internet gazeteciliğindeki gelişim işte Anadolu'nun Sesi ile sonun başlangıcı oldu. Hakan Kara'nın dediği gerçeği gazeteler ve gazeteciler de görüyor da, uygulayamıyor.

Nasıl uygulasın, yasalar belirsiz. İçinde bulunduğumuz çağın kaçınılmaz yayıncılığı İnternet medyası konusunda yasal düzenleme yok. Yaygın medyadan sonra yerel medya kuruluşlarının da birer internet sitesi oluşturuldu. Zaten her ticari kuruluş için zorunluluk oldu.

Ancak, yaygın ve yerel gazeteler satış miktarına göre ilan aldıklarından kağıda basılı gazeteciliği sürdürmek zorunda, en azından şimdilik.

Abone sistemine dayalı dağıtım yapan yerel gazeteler için daha önem taşıyor.

Belki maliyet açısından internet gazeteciliği daha uygun, ama mürekkep kokusu da almak istiyor insan. Gazeteci olarak bu açıdan bir hüzün kapladı içimi.

Kağıda basılı gazete döneminin son 30 küsur yılını gazetecilik (bir dönem matbaası olan gazete sahipliği) yaparak geçiren biri olarak geride kalan anılar duygulandırıyor. Teknolojik gelişimi, tek tek kurşun harflerle hazırlanan gazeteleri, entertipte kurşun satırlara dönüştürerek hazırlamaya başladığımızda nimet saymıştık. Bu tipo baskı tekniğinin yerini, bilgisayarın devreye girmesiyle ofsetin alması ise devrim niteliğindeydi.

Gerçek devrim, kağıdın gereksiz olduğu internet ile yaşanıyormuş, anladık.

Bir yandan da ağaçlar kurtuluyor diye de seviniyorum. 

Her şey zıttını içinde barındırırmış…

 

 

USTA GAZETECİ ALİ SUAT ESER DE YAZILI BASININ TEKNOLOJİK GELİŞMELER KARŞISINDA ŞANSININ ZOR OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKTİ.