TEMA Zonguldak Temsilciliği ile Çatalağzı Çevre Koruma Derneği (ÇAÇEV) ortaklaşa basın açıklaması düzenleyerek, Muslu'da kurulacak Zonguldak Eren 3 Termik Santrali (ZETES) ile ilgili itirazda bulunacaklarını ifade ettiler.

Çevre ve Şehircilik Zonguldak İl Müdürlüğü'ne itiraz dilekçesini vereceklerini ifade eden Zonguldak TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan, Muslu'da oturan vatandaşların ZETES 3 ile ilgili olumsuz görüşlerini, yaşadıkları mağduriyeti ve taleplerini dile getirdiklerini söyledi.
ZETES 3 Projesi'ne karşı olduklarını belirten Aydan, konuşmasına şöyle devam etti:

HALKA RAĞMEN YATIRIM PLANLANMAMALIDIR
Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından ilimiz Merkez İlçesi, Muslu beldesi sınırları içerisinde kurulması planlanan 'Zonguldak Eren Termik Santrali (ZETES) 3' Projesi ile ilgili olarak 17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği'nin 8'inci maddesi doğrultusunda ÇED süreci başlatılmış, yine ÇED Yönetmeliğinin 11. maddesi gereğince proje ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu halkın görüşüne açılmıştır. Bu bağlamda, TEMA Vakfı Zonguldak İl Temsilciği olarak, ZETES 3 Projesi ve ÇED raporu ile ilgili bazı itirazlarımız mevcuttur. Zonguldak ve özellikle Çatalağzı halkı, yıllardır termik santrallerden kaynaklanan kirlilik nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Hem çevre, hem de yöre insanının sağlığı tehdit altındadır. Muslu'da yapılan ZETES 3 ÇED Halkı Bilgilendirme Toplantısı'na yoğun katılım gösteren belde halkı, mevcut aktif termik santraller ve yeni yapılması planlanan santral ünitesi ZETES 3 ile ilgili olumsuz görüşlerini, tepkilerini, yaşadıkları mağduriyeti ve taleplerini açıkça dile getirmişlerdir. Ayrıca, yapılan anket sonuçlarında, yöre halkının yüzde 75 gibi bir oranının, yeni ünitenin yapılmasına karşı oldukları görülmektedir. 'Halka rağmen' bir yatırım planlanmamalıdır, Muslu, Çatalağzı ve Zonguldak halkının sağlıklı yaşam isteklerine saygı duyulmalıdır. Söz konusu projeye bütünüyle karşı olduğumuzu bildiririz. Çevre ve Şehircilik Zonguldak İl Müdürlüğü'ne itiraz dilekçelerimizi vereceğiz.

ZETES 3, YAĞMURLARININ ARTMASINA VE BÖLGESEL ISI ADASININ OLUŞMASINA NEDEN OLACAKTIR
Projenin ÇED raporu incelendiğinde, aşağıdaki sakıncalı durumlar tespit edilmiştir: Yatırımcı öz kaynaklardan bahsediyor ve 'ekonomik girdi' diyor, ancak raporda termik santral için ithal kömür kullanılacağı belirtiliyor. Üstelik kömür Güney Amerika veya Afrika'dan gelecek. Bu durumda, ithalatı arttırmanın ekonomiye nasıl bir katkı sağlayacağı sorusu sorulmalıdır. Hâlihazırda iki santralın çalıştığı bir alanda üçüncüsü planlanmış. Her bir santral kendi işletim sisteminde emisyon standartları altında kalıyor olsa bile, üç santral ve diğer sanayi tesisleri ile birlikte yakın bölgedeki ısınma kaynaklı emisyonlar bir araya geldiğinde toplam emisyonun bölge şartlarında tolore edilmesi zorlaşmaktadır. 74 metre olarak hesaplanan baca yüksekliğinin emisyonların daha hızlı biçimde atmosfere ulaşması için 250 metre yapılacağı söylenmektedir. Bu hem kirleticilerin hem de sera gazlarının atmosfere daha çabuk karışmasına ve hem bölgede hem de rüzgar yönüne uygun olarak çevre alanlarda asit yağmurlarının artmasına ve bölgesel ısı adasının oluşmasına neden olacaktır. Ayrıca, bacanın etki alanı 625 kilometrekare olarak hesaplanmıştır ve bu durumda hem yatay, hem de dikey olarak etkisinin ne kadar büyük olacağı anlaşılmaktadır. Santralın kurulu gücü bir yerde 1320 MW başka bir sayfada 1200 MW olarak yazılmıştır. Bu ve benzeri çelişkilerin düzeltilmesi gerekmektedir. Santral alanı, çevre düzeni planında orman ve tarım arazisi, su alma yapısının tamamı tarım arazisi, deşarj hattının bir kısmı tarım bir kısmı orman arazisi olarak gözükmektedir. Kamu yararı kararı aldıkları için izin verilmiş. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nden gelen ve özellikle su ürünleri ile ilgili sorulara verilmiş resmi cevap yazısına raporda yer verilmemiştir. Rapor içinde bu konu ile ilgili ayrıntılara girilmiş ve özellikle denize deşarj sırasında bazı deniz canlıların zarar göreceği belirtilmiştir. Çaycuma su ürünleri üretim alanlarının proje sahasında sınırlan içerisinde bulunmadığı belirtilmiş ama haritalarda tesisin etki alam ile bu alanların karşılaştırmasının yapılmadığı görülmektedir.

TERMİK SANTRALİN KURULMASI PLANLANAN ALANDA YERLEŞİM ALANLARI BULUNMAKTADIR
Proje alanında toplam 8 bin metre arazi orman alanı bulunmaktadır. Raporda 'ağaç kesimi yapılmayacaktır' denilmekle birlikte Orman İl Müdürlüğü ile olan yazışmalarda kesim yapılacağı ve ürünlerin müdürlük tarafından değerlendirileceği belirtilmektedir. Jeolojik olarak arazi yapısının önemli bir kısmı alüvyon niteliğindedir. Ortalama 1 metre kalınlığında bitkisel toprak tespit edilmiştir. Bu verimli toprakların yok edilmesi anlamına gelmektedir. Termik santralin kurulması planlanan alanın çok yakınında yerleşim alanları bulunmaktadır (250, 350 metre mesafede mahalleler ve 2 kilometre mesafede Çatalağzı Beldesi). Bunların etki alanı dışında olmadığı ve insan sağlığı açısından olumsuz etkilerin söz konusu olacağı raporda kabul edilmiş ama rant sağlayacak olanlar için yararlı olacaktır gibi bir ifade ile bu örtülmeye çalışılmıştır. Zaten tesisisin kurulma gerekçeleri, (sadece) enerji açığını gidermeye katkı sağlayacak olması ve bölgesel istihdam yaratacak olmasıdır. Gürültü faktörü belirtilmekle birlikte özellikle inşaat aşamasında önemli olacağı, sonradan ihmal edilebilir olduğu söylenmektedir. Hatta inşaat aşamasında gürültüden etkilenen birçok canlının habitatını terk edeceği ve inşaat bitince geri geleceği konusunda kesin ifadeler kullanılmıştır. Ekosistemin dengesi bozulduktan sonra etki geçtiğinde eski haline geleceğini kimse garanti edemez. Hakim rüzgar yönünün doğu olduğu söylendiği halde esme sayılarına göre çizilen rüzgar güllerinde hiçbir dönemde hakim rüzgar derece önemli bir çelişkidir. Ayrıca yıllık rüzgar 2,4 m/s gibi düşük bir hızda eserken, bu hız emisyonların seyrelmesini yavaşlatacaktır. Yüzey sulan inşaat aşamasında zemin iyileştirilmesi için drene edilecektir. Bu su dengesinin bozulmasına neden olabilir.

HALK TOPLANTISINDA, HALKIN YÜZDE 70'İ TESİSİN YAPILMASINI İSTEMEMİŞTİR
Yeraltı su analizinde fenol oranının yüksekliği mevcut endüstriyel kirlenmeyi gösterir ki, bu tesisin yapılması ile bunun daha da artması ihtimal dahilindedir. Depremsellik anlamında riskli bölge olduğu raporda da kabul edilmektedir. Gökgöl Mağarası'nın projenin etki sınırları içinde kalmayacağı doğru mudur? Hammadde çıkarılacak alanlar da dahil olmak üzere düşünülmesi gerekmektedir. Flora ve fauna açısında IUCN'nin kırmızı listesinde tehdide yatkın kategorisinde türler mevcutken BERN sözleşmesine göre korunması gerekli 2 tür, ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın koruma altındaki yaban hayvanların listesinde bulunan türler bulunmaktadır. Bunların korunması konusunda anlaşma şartlarına uyulacaktır denilmekle birlikte korumanın tesisin çevresel etkileri düşünüldüğünde zor olacağı açıktır. Ayrıca, göçmen kuşların uğrak alanlarından biri olup olmadığı bölgesel araştırma ve yöre halkına sorularak kesinleştirilmelidir. Raporda görsel peyzaj konusunda 'dağınık ve kontrolsüz bir yapılaşmanın görsel olarak olumsuz' etkilerinin olduğundan bahsedilirken, bir termik santralin nasıl bir görsel estetik katacağının düşünülmesi gerekir.
Emisyonlardan kaynaklanacak kuru birikimin bitkiler üzerinde olumsuz etkisinin olacağı ve bitki ölümlerinin yaşanacağı raporda da kabul edilmiştir. Asit yağmurlan izleme sisteminin kurulacağı belirtilmektedir. Asit yağmurlan olumsuz etkilere neden olacak boyuta geldiğinde tesisin çalışması durdurulacak mı? Gerçekten çözüm üretici önlem alabilecekler mi? Raporda geçen 'küldeki radyasyon içeriği topraktaki doğal radyasyon seviyesi ile sınırlı olacağından, olumsuz bir etki yaratmayacağı söylenebilir' ibaresi yuvarlak bir söylem.
Bunu nasıl ispatlayacaklar? Halkın katılım toplantısında halkın yüzde 70'nin tesisi yapılmasını istemediği beyan edilmiştir. Bu durumda, proje halka rağmen yapılmamalıdır. Ayrıca, ZETES 3 Termik Santral Projesi;
insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri, doğal çevre üzerine etkileri ve de taraf olunan uluslar arası sözleşmelerin (Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi) bazı maddelerine aykırıdır.