Zonguldak'ta, yer altında bulunan mağaralar ve kömür çıkarılan maden ocakları, yerleşim bölgelerini tehdit ediyor. Dört bin nüfuslu Dilaver Mahallesi'nde çoğu ev çatlak ve tasmanlar nedeniyle boşaltıldı. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Jeodezi Bölümü ve Fotogrametri Bölümü ise yapılan çağrılara rağmen yetkililerin henüz soruna ağırlık vermeyişini eleştirdi. 
1848 yılında ilk kömür ocaklarının açıldığı Zonguldak'ta yaklaşık 165 yıldan bu yana kömür üretiliyor. Havza-i Fehmiye Kanunu ile Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından üretilen kömür, sanayi endüstrisi için kullanılıyor. 
Zonguldak'ta son yıllarda olumsuz gelişmelerin yaşandığını fark eden bilim adamları, yer hareketlerinin yerleşim bölgelerini etkilediğini gördü. Bunun üzerine harekete geçen bilim adamları, 2005 yılında Zonguldak'ın yer altını inceleyen bir araştırma başlattı. 
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Jeodezi ve Fotogrametri Bölümü Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Hakan Kutoğlu, şehrin yer altı durumunu incelerken ciddi bulgulara ulaştı. Japonya'dan davet ettiği To Menory De Gucci ile şehrin coğrafi yapısını araştıran Kutoğlu, şehir hakkında bir araya gelinerek planlama yapılması çağrısının ise yetkililer tarafından sonuçsuz kaldığını ifade etti.  Araştırmalara katılan ZKÜ İnşaat Mühendisliği Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Ömer Faruk Çapar ise bölgenin coğrafik yapısının afetlere uygun olduğunu söyledi.
Bölgede son beş yılda 20 santimetrenin üzerinde oturmaların söz konusu olduğunu anlatan Çapar, vatandaşların sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguladı. Zonguldak için açık hava araştırma merkezi denilebileceğini ifade eden Çapar, şöyle konuştu: "Bu bölgede ciddi bir oturma sorunu var. Eski ismi ile tasman dediğimiz bu oturma sorunlarında birkaç parametre olduğunu söylemiştik. Bunlar karstik boşluklar ve maden ocaklarıdır. Bununla beraber bölgenin coğrafik yapısı afetlere çok uygun. Her yağmur yağdığı zaman heyelan oluyor. Burada emareler görülmüş durumdadır. Yapılmış olan jeodezi çalışmalar uydu çalışmaları detaylı olarak defalarca sunuldu. Bu bölgede son beş yılda 20 santimetrenin üzerinde oturmalar söz konusudur. Bu tanıyı koyabilmemiz için araştırmalara devam edilmesi gerekiyor. Buna büyük finansmanlar gerekiyor."
Özellikle, vatandaşın derdini çözmek gerektiğini anlatan Çapar, şunları söyledi: "Bunun için de emarelerin oluştuğu noktalarda sismik deneyle, sondajlar, bazı geoteknik çalışmalar gerekiyor. Nokta deney yapılarak çalışmaların detaylandırılması gerekiyor. Burası oldukça topografyası yüksek bir yerdir. Zonguldak aslında bana göre açık hava araştırma merkezi diyebiliriz. Hem heyelanlar, hem alttaki büyük boşluklar mağaralar ve madenin meydana getirdiği tasmanlar da düşündüğünüz zaman oldukça fazla problemin bir arada olduğu yerdir. Bunu çözmek gerekiyor. Çünkü, yüksek bir yerleşim bölgemiz var." 
ENDİŞE VERİCİ SONUÇLAR 
Zonguldak'ın geçmişten bu yana çeşitli sorunlar yaşadığını ifade eden ZKÜ Jeodezi ve Fotogrametri Bölümü Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu da, Zonguldak'ta geçmişten bu yana çeşitli sorunlar yaşandığını anlattı. Kömür madenciliği nedeniyle zaman zaman tasmanlar meydana geldiğini belirten Kutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu durum kamuoyuna da yansıdı. Vatandaşlarımız bu konularda mağdur oluyor. Bu nedenle 2005 yılında en modern uydu teknolojileri de kullanarak Japonya'dan To Menory De Gucci ile Zonguldak'taki yüzey deformasyonlarını incelemek üzere bir çalışma başlattık. Bu çalışmanın neticesinde önemli sonuçlar elde ettik. Düşey yönlü çökmeler bulduk. Bunlar bizim için endişe verici sonuçlardı. Zonguldak'ın genelinde yaygın olarak görülen sonuçlardı. 2005 yılından beri çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunları kendi imkanlarımızla, sadece ZKÜ'nün destekleri ile çalışmalar yapıyoruz. Şu sıralarda araştırmaları yaparken maddi sıkıntılar çekiyoruz."
HAYALET MAHALLE 
Kömür üretiminin yapıldığı Dilaver Mahallesi'nde ise çoğu ev, çatlak ve çökmeler nedeniyle boşaltıldı. Maddi hasarın meydana geldiği evlerinde oturamadıklarını ifade eden mahalle sakinleri ise  "3 senedir biz bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bu çatlaklar son dönemde daha da arttı. Çocuklarımız akşam uyurken seslerden dolayı korkuyor. Evlerimizin altı çukur olduğu için evlerimizde sallantı oluyor. Bunun maden ocaklarından kaynaklandığı söyleniyor.  Burada herhangi bir hasar mı olması lazım, çoluk çocuğumuzun ölmesi mi gerekiyor. Bunun nedeni nedir, bunları çok merak ediyoruz. Bize neden yardımcı olunmuyor. Biz yetkililerden bu konuya bir çare bulunmasını istiyoruz. Gittik başvurduk, hiçbir sonuç çıkmadı. Yaptıklarımız boşa gitti. İmza attık, dilekçe topladık."
Mahallelerinde 4 bine yakın nüfusun olduğunu ifade eden Dilaver Mahallesi Muhtarı İhsan Tunçdemir ise, vatandaşların çaresizce hasarlı evleri boşalttıklarını dile getirdi. 150 yıl önce konulan Havza-i Fehmiye Kanunu nedeniyle vatandaşlara yalnızca gecekondu yapmaları şansının verildiğini dile getiren Tunçdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu mahallede 4 bine yakın insan yaşıyor. Bu insanların 800'e yakın konutu var. Bu konutların hepsinde çatlak var. Bu evlerin altında kömür yatakları var. Tabii ki TTK tarafından alınmış, halen daha alınıyor. Zonguldak'ta Havza-i Fehmiye Kanunu olduğu müddetçe insanların herhangi bir şey yapma şansı yok. Kanuna göre insanların ev yapma hakkı yok, yalnızca gecekondu yapabilirler. Yapabilenler ev yapmış ama şimdi yıkılıyor. Ne yapalım şimdi" ZKÜ Öğretim üyeleri ise TTK, Zonguldak Valiliği ve Zonguldak Belediyesi ile ortak olarak planlamalar yapılarak risk haritalarının ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Tasman ve göçme sorunu yaşayan çoğu mahalledeki evlerin sahipleri ise seslerini duyurmaya çalışıyor.