Eğitim-İş Kdz.Ereğli Temsilcisi Başaran, 2011 ÖSYS Başvuru Kılavuzu’nun hukuka aykırı kılık kıyafet düzenlemesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla Danıştay’a dava açtıklarını söyledi.

Eğitim-İş Kdz.Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, ÖSYS kılavuzunun iptali için dava açtıklarını açıkladı. Üniversiteleri vesayet altına alabilmek amacıyla 12 Eylül darbesi ile anayasal sisteme sokulan ve 2003 sonrasında AKP’nin özlemlerine uygun biçimde yeniden tasarlanan YÖK, yeni döneme özgü hukuk tanımazlık anlayışını ısrarlı şekilde sürdürdüğünü vurgulayarak yazılı açıklamasına başlayan Başaran, ÖSYS başvuru kılavuzunun hukuka aykırı kılık kıyafet düzenlemesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla dava açtıklarını vurguladı.

ÇÖZÜMSÜZLÜĞE SÜRÜKLENİYOR
Başaran’ın açıklaması şu şekilde: Üniversiteleri vesayet altına alabilmek amacıyla 12 Eylül darbesi ile anayasal sistemimize sokulan ve 2003 sonrasında AKP’nin özlemlerine uygun biçimde yeniden tasarlanan YÖK, yeni döneme özgü hukuk tanımazlık anlayışını ısrarlı şekilde sürdürüyor.
Bu anlayışın son dönemde en bilinen uygulaması, yapay biçimde oluşturularak siyasi istismar konusu yapılan yükseköğretimde türban sorununu çözümsüzlüğe sürükleyen girişimdir. Şu gerçeği hiç kimse aklından çıkarmamalıdır: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlı tüm erkleri bağlayıcı etkiye sahip Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı dayatmalar sorunu çözmez, iyice çözümsüz hale getirir. ALES ve KPSS sınav kılavuzları ile başlatılan yargı kararlarına aykırı fiili durum ÖSYS kılavuzu ile sürdürülüyor.
YÖK, ÖSYM’ye verdiği talimatla üniversite giriş sınavı başvuru sürecinde de türbanı serbest bıraktı. Zaman, YÖK’ün yargı kararlarını çiğneme hakkına sahip olmadığı gerçeğini ibret verici biçimde gösterecektir. Eğitim-İş olarak daha önce defalarca, sorunun geniş bir siyasi uzlaşı çerçevesinde çözülmesi için çağrı yapmış, iyi niyetli çözüm arayışlarına katkı ve destek sunacağımızı açıklamıştık.

İFADE ETMİŞTİK
Bu çağrılarda, hukuk kurallarını ve yargı kararlarını yok sayan girişimlere asla göz yummayacağımızı ifade etmiştik. Zira hukuk devletinin ayaklar altına alındığı sistemlerin sağlıklı bir demokrasiyi kurumsallaştırabilmeleri olanaksızdır. Demokrasi teorisi ve deneyiminin en temel gerçeği şudur: Hukuk devletinin olmadığı yerde demokrasi de olmaz. Çözümün adresi, sağlıklı bir hukuk devleti ve demokrasi kaygısı olmayan YÖK değildir, olamaz. Çözümün adresi, mümkün olan en geniş toplumsal meşruiyeti arkasına alarak konuyu gündemine alması gereken siyaset kurumudur.
Eğitim-İş, sorun siyasi ve toplumsal uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturulmadığı sürece, yargı kararlarının ve hukuk kurallarının çiğnenmesine izin vermeyecektir. Bu çerçevede, 2011 ÖSYS Başvuru Kılavuzu’nun hukuka aykırı kılık kıyafet düzenlemesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla Danıştay’a dava açıyoruz.