Okuyucularımızdan Güler Önder, yaşadığı kentteki olumsuzluklar üzerine görüşlerini bir kez daha kaleme aldı.

Vatandaşlık bilinci içinde bu tür görüş ve düşüncelerini paylaşan tüm okuyucularımıza  GAZETENİZ ÖNDER'in sayfaları açıktır.

Güler Önder'in son gönderdiği iletinin adı "YOLUN ADI : ÖLÜM YOLU"

"ÖLÜM YOLU" adı bile çok soğuk. Yıllardır bu yoldan gelir geçerim gün yoktur ki bu yolda kaza olmasın. Ama büyük, ama küçük sonuçta kaza, sonuçta canlar yanıyor.Biliyorum çok haklı olarak hemen aklınızdan "sürücüler de adam gibi gitsinler" diye geçiriyorsunuz. Katılıyorum sürücü hataları... yolun yapısı da girince işin içine sonuç kaçınılma yolun adı da "ÖLÜMYOLU" oluyor. Yolun ne suçu varsa... Oysa yolu yapan da, o yolu kulanan da, kaza yapan da bizleriz. "SÜRÜCÜ" kimliğini almış ve kural tanımaz kişiler, duyduklarınız, gördükleriniz yetmez mi? Ne zaman akıllanacaksınız? Ne zaman TRAFİK CANAVARINI SEVİNDİRMEKTEN VAZGEÇECEKSİNİZ Ne zaman?!!
 
Bu noktadaki yolun fiziki bozukluğudan bahsedilir hep. Sorun için inceleme yapıldı mı? benim bildiğim HAYIR. Yapıldıysa sa sorun giderildi mi? HAYIR. Sürücü dikkatli olmazsa, yetkililer inceleyip sorunu gidermeye çalışmazsa, sonuç kaçınılmaz, "YOLUN ADI : ÖLÜM YOLU"...
 
Bir de işin içine yol yapımı girdi tabii. Bu yolda uzun zaman  önce başlayan çalışmalar durduruldu. Sebep; Sayın Erdoğan'ın açıklamalarından anladığımız, Belediye ile bir vatandaş arasındaki anlaşmazlık, ödeneğin başka yelerde kullanılması... Yolların bozukluğundan kimse soRumluluk duymuyor, herkesin vicdanı rahat...yol bozuk, sürücü hatalı, sonuç kaçınılmaz,
"YOLUN ADI : ÖLÜM YOLU"...
 
Uyarıcı tabelaların eksikliğinden, gerekli önlemlerin alınmayışından daha önce de bahsetmiştim. "Trafik tabelaları karayolları tarafından konmalı bizim işimiz değil" diyor trafik yetkilileri. Peki trafik yetkililerinin karayollarına müdahale yeetkisi yok mu bu konuda, eksiğini gösteremez mi? Yine kimse sorumlu değil, yine vicdanlar rahat... sonuç kaçınılmaz, "YOLUN ADI : ÖLÜM YOLU"...
 
Cevizler'den Ağız Diş Sağlığı istikametine aracımla nasıl geçmem gerektiğini sordum 155 polis imdatta telefona cevap veren memura. Geliş-gidiş yolunun arasındaki bozuk yolu (!) kullanmamı söyledi. O yolda ters yöne girerek ilerlemem gerektiğini söylediğimde  (tereddütlü de olsa) "OLSUN" cevabı beni delirtti. "KELLE KOLTUKTA MI GİDEYİM" diye çıkışınca da "Erdemir İlköğretim kavşağından dönmemi" salık verdi sayın memur. Orada da (U) dönüş yasağının olduğunu söylediğimde "OLSUN SİZ ORADAN DÖNÜN" (!) cevabını aldım. Oysa, trafik işaretlerine bakarsanız Devrek Yol ayrımından dönmem gerekiyor.Bu kavşakta ve Solak Köyü  Yol Kavşağında (U) dönüş yasağı olmasına rağmen araçlar buralardan (mecburen) dönüş yapmakta. Sebebi, Cevizler kavşağının yıllardır yapılmaması, şimdi de başlamış işin bitirilememesi.  
 
Biliyorum ki hepimizin beklentisi sürücülerden özellikle bu yolda çok dikkatli olmaları. Her yerde olduğu gibi burada da TRAFİK CANAVARINI SEVİNDİRMEKTEN vazgeçmeleri arkada gözü yaşlı sevdiklerini bırakmamaları.
 
Ben öncelikle karayolları yetkililerinden emniyet yetkililerine kadar tüm yetkililerden birinci derecede sorumluluk bekliyorum. Bu yoldaki kazaları duyunca vicdanları sızlamıyor mu?
 
Sızlamıyor çünkü; araç sürücüsü adam gibi gitmiyor,
Sızlamıyor çünkü; sürekli polis ekibi orada hız kontrolü yapamaz,
Sızlamıyor çünkü; ödenekler gönül rahatlığı ile başka derde derman oluyor
Sızlamıyor çünkü; herkes topu birbirine attığı için herkesin vicdanı ahat...
 
Vicdanı ve yüreği sızlayanlar,analar, babalar, bacılar,eşler, çocuklar...
 
YOLUN ADI : ÖLÜM YOLU
 
Trafik yetkilileri,
Karayolları Yetkilileri,
Emniyet Yetkilileri,
Belediye Yetkilileri,

Benim ve benim gibi duyarlı vatandaşların çığlığına kulak tıkayabilirsiniz. Ama orada senden bir can giderse (anan bacın eşin çocuğun) işte o zaman senin atacağın çığlığı senden başka kimse duymayacaktır, senin sızlayan,yanan yüreğini senden başka kimse hissetmeyecektir.
 
Çünkü sorumluluk hissinizi vicdanınızla birleştirerek olayı kavrayıp ciddiye alarak gerekenleri uygulamak yerine trafik tabelasını bile karayollarını uyarma gereği duymadan benim işim değil deyip kesip atan, benim görevim değil onun görevi deyip çocuk ruhaniyetiyle yüzeysel düşünüp sendecilik-bendecilik yaparak tabiri caizse durumu savsaklayan, göz ardı kulak arkası yapan sizlersiniz.  
 
Bu işin çözümü tabela ise tabela, trafik magandası için mobesa kamerası ise kamera ve cezalar...
 
Bu ölüm yoluna ödenek ayrılmıyorsa, ayrılan ödenek başka yerlere aktarılıyorsa,bu yüzden hayatını "ÖLÜM YOLUNDA" noktalayan insanların canlarının ödemesi var mı? 
 
Sayın Yetkililer, daha çok geç olmadan, senin de yüreğin yanmadan, senin de çığlığın yükselmeden, vatandaşın bu kouyla ilgili çığlığını lütfen dikkate alın.