Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından, 'Sanat ve Diyalog' konferansı düzenlendi.
ZKÜ Konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Ali Asgar Çakmakçı, konuşmacı olarak katıldı. Bazı öğretim görevlileri ve öğrencilerin dinleyici olarak katıldığı konferansta konuşan Çakmakçı, sanat ve diyalogun önemini anlattı. Sanatçıların eserlerini kalp bilgisiyle ve hissederek yaptığını belirten Çakmakçı,
” Sanat ve diyalog iletişim aracıdır. Sanat eserinin kendi içerisinde boyutu ve anlamı vardır. Sanatçılar, dünya ve evrenle boşluklarını sanat eserleriyle korur. Sanat her zaman temsil şekillerinden geçer. Sanatçı insanlarla diyalogunu eser üzerinden başlatmaktadır. Sanatçı eserleriyle daha insanca yaşamak ister” diye konuştu.
Çakmakçı, sanatın çelişik süreç ve ilişkilerden geçmesi nedeniyle bir çok sorunun kendilerine yönetildiğini ifade ederken, tüm çelişki ve ilişkilere rağmen temsilsiz sanat eserinin mümkün olmayacağını kaydetti. Tiyatro örneğini veren çakmakçı, şöyle konuştu;
“Sanatın kendisinin tek dilliliğe direnen bir yapısı vardır. Sanat eserini tek boyutlu ve tek anlamlı süreçlerden geçmez. Üretilen her türlü sanat eseri temsil nesnesidir. Geçirdiği değişim ve kattığım anlamını temsil eder. Sanat hep bir şekilde temsil süreçlerinden geçmektedir. Temsil boyutu olmayan sanat eseri oluşturulmamış. Tiyatroda oyun icabı öldürdüğümde, o kişi temsilen ölmüş oluyor. Gerçekten öldürdüğümde sanat olmuyor. Katile dönüşüyorsunuz. Sanat hiçbir şekilde temsil boyutu olmadan kendisini ortaya koyamıyor.”
Günümüz sanatçısının Günümüz sanatı, bizden temsil boyutu olmadan form, biçim ve galeriler olmadan bir eser istemiyor. Yaşadığımız çağ çok büyük bir dönüşüm ve değişim geçiriyor. Dünyayı algılama ve ilişki boyutlarımızda farklılaşıyor. Sanat, insanoğlunun varlığından günümüze sanat da vardır. Çünkü sanat insanın evrendeki güzeli arayışıdır. Bu da nedensiz ve sebepsizdir. Evren üzerinde algılayabildiğimiz kadar, sanat yapma dürtüsü tek insanda var. Sanat dinamik yapıya sahip, sanatçı atölyesinde ahşabını taşını yontan, toplumsal sorunlardan ve süreçlerden kendisini yalıtmış olarak, huşu içerisinde hazla kendinden geçmiş olarak üreten yalnız insan portresinden dışına çıkmaya çalışıyor.”