Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı'nın (ZOKEV) düzenlediği, İsveç Başkonsolosluğu, Sosyal ve Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği, Zonguldak Belediyesi, Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Zonguldak Rotary Kulübü, Zonguldak Çevre Koruma Derneği'nin de destek verdiği "Gotland/İsveç-Çocuklar ve Çocukların Sanatsal Gelişimi", 10-16 Ağustos 2009 tarihleri arasında Zonguldak'ta yapılmıştı. Proje Lideri Sonja Böhlander Tanrısever öncülüğündeki çalışmada, 34 eğitmen ve yaklaşık 55 çocuğa eğitim verilmişti.
Proje Lideri Sonja Böhlander Tanrısever, Zonguldak'taki çalışmadan çok memnun kaldığını belirterek, destekçilere bir teşekkür mektubu gönderdi.
Tanrısever'in mektubu şöyle;
"Sevgili dostlarımız;
Şöyle birkaç gün geriye baktıkça, sabahleyin saat 06.00'da bizi nazikçe karşılayan Erdinç Bey ile başlayan ve Kürşat Bey'in sevimli ağırbaşlı uğurlaması (ve ayrıca Eren'in de sürpriz olarak aniden ortaya çıkması!) ile noktalanan, sizinle oralarda geçen süremizin adeta baş döndürücü bir hızla geçtiğini görüyoruz.
Bazı günlerde Karadeniz'in mevsim itibarıyla en uslu ve sakin yüzüyle sunduğu deniz kenarı sefaları bir yana? Ya da dağın, toprağın altında, serin mi serin ve arada su şıkırtıları yankılayan yeraltı mağara dünyasına alışık olmayan, şaşkın ve hayran bakışlar altında ilerlediğimiz yaya yolculuk günü de bir yana? Veyahut bir tatlı Pazar günü keyif meltemleri eşliğinde, ağaçların cömert gölgeleri altında ikram edilen gözleme ve Erdinç Bey'in eşinin hazırladığı o harika kurabiyeler, kekler gibi lezzetlerin tadı hala damağımızdayken?
Arkasından (gerçi izin alarak) birazcık meyve bahçesi 'hırsızlığı'nın çocukluk neşesiyle geçen dönüş yolumuz, o ilk gün de geliyor aklımıza örneğin.
Ayrı ayrı hep değerli bireylerin uyumlu desteği dışında, proje koordinatörümüz Fahri Bey'in katkısı ayrıca çok etkindi. Yani böylelikle yarı (gerçekten) şaka, yarı (gerçekten) ciddiyet içerisinde yürütülen bir birliktelik olarak gelişti tanışıklığımız. Bazı kişiler vardır ya; salt varlıklarıyla başkalarına enerji veya coşku aktarabilen? İşte o da onlardan biriymiş meğerse. Çok yaşasın?
Tarihi birikimleriyle özel konumda olan Ekrem Bey'in o tepedeki nefis evinin bahçesinde geçirdiğimiz, sofrasında ancak ve ancak olsa olsa bir tek kuş sütü eksik olan tamamen unutulmaz akşam zaten apayrı bir olaydı! Ve Fahri Bey'in orada izlediğimiz 'tiyatral' olmayan, gerçek bir tiyatro performansı? Binlerce kişiyi sürüklediğini gözümüzün önüne getirmek hiç de zor değil.
Hakikaten orada kalışımızın tüm süresinde emeği geçenlere, eşlerine, dostlarına, akrabalara teker teker, yeniden ekip olarak ve ailece yürekten teşekkür ediyoruz.
İşte böyle anımsadıklarımızın arasında bir de elbette ki Zonguldak'a geliş nedenimiz olan sanat eğitimi projesi gereği katılımcılarla ilk karşılaştığımızdaki izlenimler ağır basıyor. Orada, önümüzdeydiler? Gözlerinde bazı beklentilerini işaret eden pırıltılar vardı. Bunları yazılı ifade ettikleri gibi kendilerini yeni biçimlerde ifade edebilme olanakları bulmayı ummakla ilgili olmalıydı. Ve bildiğiniz gibi kurduğumuz ortamımızı benimseyip, günden güne artan bir rahatlıkla olabildiğince bunun tadını çıkararak gelecek olan çocuklarla paylaşma hazırlığı içerisinde iken hep birlikte nasıl da eğlendik!.. Bu arada Dilek Hanım gibi ağırbaşlı, birikimleri olan ve gerçekten özverili biri, Adıgüzel ailesi, Merdiven Kitapevi sahipleri, ya da Ayla Hanım gibi pozitif enerjiyi adeta açan birisinin olması ayrıca bizim için tabii ki büyük şanstı. Sonsuz zarafetiyle bizleri büyüleyen, destek olmak için ne yapıp edip elinden geleni yapmaya gayret eden Gökçe ya da pırıl pırıl gülümsemelerini eksik etmeyen Eren'in dikkatli ve (yaşına göre ayrıca) ustaca durum değerlendirmeleri yapması ve burada adını sayamadığım diğer tüm katılımcılarla yaşadığımız son derece olumlu alışveriş o yoğun program içinde bize güç ve enerji verdi.
Günler ilerledikçe zaten katılımcı grubunun bireylerinden ayrı ayrı zevk alma fırsatlarımız bol bol oldu. Ne mutlu ki, hem minik, hem yetişkin katılımcılarımızın tümü içten ve heyecanlıydı. Ayrıca, sanatsal çalışmaların üstelik de insanlara birbirlerini yakınlaştırma özelliği de var ya? Yetenekleri de gitgide meydana çıkıyordu. Bir tek -sergi hazırlığı sırasında söylemiştik ama- sergimizde eserlerin hepsinin ortaya çıkmaması bizler için üzücü oldu. Ama konuştuğumuz gibi ağırlığın çocuklarda olması gerektiği için mecburen eser sayısını azaltmak zorunda kaldık... Çocukların katılımlarına gelince, malum şiirsel ifade zenginlikleriyle beklenen sevindirici katkılarda bulundular. Ve hepimizin arkasında ya da peşinde neşeli ve angaje görünümlü Aykut Bey ve Ahmet Bey'in hamarat mı hamarat temizleme çabaları yok mu? Eş-dost, akrabalar da üstelik el atıp canı gönülden destek olması; işte tüm bu etkenler başarılı bir ekip oluşumu sağlamadıysa ne olsun!..
Sergi açılışımıza elinde zarif bir çiçekle gelen Celal Bey ve yaklaşık 10 sene kadar önce bir AKUT projesi nedeniyle o güzel şehrinizi ziyarete gelmiş olan kızım Esin'i kendi evinde ağırlama yakınlığı göstermiş olan Ziya Bey, her şey için tekrar tekrar sağ olun? Ve Canip Bey, keşke siz de bizlerle olabilseydiniz? Bir daha sefere inşallah!
Bilhassa sizlere iletmek istediğimiz ayrı bir nokta var, o da şu; böyle bir projenin sağlıklı bir şekilde geliştirilip 'dal budak salabilmesi' için Zonguldak'ta gerçekleştirdiğimiz projenin üçüncü ayağı o açıdan kesinlikle çok yararlı ve tam ileriye dönük bir adım oldu.
Telaşlar atlatıldıktan sonra birlikte çocukların yazıları, fikir dökümlerini paylaşmanın keyfini çıkardık Kürşat Bey'le birlikte. Bu ayrıca bizi çok sevindirdi. Çünkü böyle şeyler işlerin özü ya da kaynağı sayılır.
Fahri Bey'in daha biz gelmeden yayınlanmaya başlamış olan o güzel makaleleri? 'Ben çöpten sanat yapacağım' diyen çocuğun sesini duyduk daha çalışmalara alamadan, çocuğun kendisini görmeden. Ve sağ olsun Ahmet Bey'in 17 Ağustos'ta Halkın Sesi'nde çıkmış olan yazısına da ne denir?..
Evet, o da hakikaten kalemi iyi olanlardan, değil mi? Bir de ne varsa gözden geçirme fırsatı bulduk artık. Fahri Bey'in Evrensel'deki arka sayfa alt köşedeki yazı yok elimizde (internetten de çıkartamadık ne yazık ki, sitelerini yeniliyorlarmış) işte onun bir fotokopisini rica ediyoruz. Şimdiden sağ olun? Acaba orijinal duygu resimlerini de yollamanız mümkün mü? Bir tane zarf verdi Fahri Bey, ama onu Prof.Dr.Özcan Köknel'e verdim. Verdiğiniz yayınlar için ayrıca teşekkürler. Biz de yakında sizlere bir şeyler yollayacağız.
ZOKEV'li arkadaşlar, tekrar sağ olun, hiçbir şeyin eksikliğini hissetmedik.
Medyada da bol haber çıkardınız, o konuda da şımartıldık doğrusu?
Sevgili katılımcı arkadaşlarımız; çalışmalarımız çok yoğun geçti ve bir de o çok kısa süre içinde sergi hazırlıkları sırasında da çok yoruldunuz, fakat sayenizde inanılmaz güzel işler çıktı. Çok sağ olun emeğiniz için.
Hepinize hoşça kalın, sevgiler?"