Türkiye Komünist Partisi Zonguldak İl Başkanı Sami Baykut, Zonguldak'ın yaşadığı sıkıntılara dikkati çekerek milletvekili seçilenlerin sayesinde Zonguldak'ın geriye gittiğini vurguladı.

Türkiye Komünist Partisi'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Zonguldak ve Zonguldak halkına sonuna kadar sahip çıkacağını belirten İl Başkanı, Zonguldak'ın yaşadığı sıkıntılara vurgu yaptı. Yazılı açıklamanın bir bölümünde ise Baykut, Zonguldak'ı gece satın alır gündüz satarım diyebilen mülki amirler gördü bu kent sözleri damgasını vurdu. Baykut'un yazılı açıklaması şu şekilde:
Sayısını unuttuğumuz kadar milletvekili çıkardı bu kent. Başbakan çıkardı. Hepsi bir yerlere ulaştı kendilerince ama; bu Karaelmas diyarı, ülkenin bir zamanlar en önemli kenti hep geri gitti. Modern köy oldu. O, bizi temsilen seçtiklerimizin sayesinde. Geriye sayım hala da sürüyor büyük bir hızla. Bir kaç süslü-gösterişli bina, AVM vs. bu geri gidişi gölgelemeye yetmiyor. Ülkede olduğu gibi Zonguldak'ta da işsizlik diz boyu. Zonguldak'ı gece satın alır gündüz satarım diyebilen mülki amirler gördü bu kent. Kent her geçen gün yoksullaşırken birileri palazlandı-kalkındı-zengin oldu.

BİR YIĞIN UCUBEMİZ OLDU
Kent tarihi değerlerinin çok önemli bir bölümünü yitirdi, modernlik adına bir yığın ucubemiz oldu. Miadını çoktan yitirmiş, metal yorgunu bir köprümüz var. Hala çözüm bekleyen bir eski lavuar alanımız, kördüğüm olmuş bir trafiğimiz ve halk içine çıkmaktan adeta korkan yöneticilerimiz. Adına ne deneceği meçhul bir şehirciliğimiz. Kaçak (!) ocaklar nedeniyle ve imarlaşma adına katledilen doğamız ve bütün bu olumsuzlukları çeşitli bahanelere sığınarak görmeyen-görmek istemeyen ya da görmezden gelen yöneticilerimiz… Ontemmuz-Osmançayırı yok olma noktasına gelirken görmeyenler, Soğuksu'nun büyük bölümü aynı yazgıya mahkum edilirken duymayanlar; şimdi Zonguldak'ı bekleyen büyük yıkım karşısında da her zaman olduğu gibi üç maymunu oynuyorlar. Türkiye Taşkömürü Kurumu 36 yıllığına bir bölümü şehir merkezinin altından geçen İnağzı-Bağlık sahasını ihaleye açıyor. Bilindiği gibi, 1994 yılında Çaydamar Maden Ocağı'nı şehrin altına girdiği ve tasmana yol açacağı için 41milyon ton kömür rezervini gözden çıkaran TTK, Üzülmez Deresi'nden başlayıp İnağzı ve Kilimli sınırına kadar uzanan sahayı ihaleye çıkarıyor. Yine bilindiği gibi 2005 yılında TTK'nın düzenlediği ihaleyi kazanan Eren Holding Alman DBT mühendislik şirketince hazırlanan raporda bilinen madencilik teknolojisiyle adı geçen sahada tasman riskinin önüne geçilemeyeceği, kömürün çıkarılması durumunda tasmanın mutlaka yaşanacağı, bu durumda yer altı ve yerüstü yapılarının tasmandan etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunun belirtilmesi üzerine, meydana gelebilecek hasarı karşılamayı göze alamayınca 800 bin TL değerindeki teminatını yakarak ihaleden çekilmişti. Bölgede yapılaşma olamayacağı şeklindeki TÜBİTAK raporunun tarihi ise 1982.

İNSAN HAYATI VURGUSU
Yer altı maden kaynakları elbette değerlendirilmeli ama; insan hayatı ve topluma ait değerler de göz önünde tutulmalı. Bu noktada sormak gerekir: Zonguldak 160 yıldır kömürle anıldığına ve yer altı maden işletmeciliği sürdürüldüğüne göre, geçmişten günümüze Zonguldak'ta nasıl bir yerleşim politikası izlenmesi gerektiğini düşünen bir Allahın kulu çıkmadı mı? Çıktı da gale mi alınmadı? Tasman gerçeği bilinmesine karşın Zonguldak genelinde uygulanan yapılaşmada belediye hangi kriterleri esas alıyor? Örneğin, Site-İncivez'deki çok katlı yapılaşma ileride bu tür bir yıkıma neden olursa ne olacak? Tasman nedeniyle hasara uğrayacak-yıkılacak ve de ölümlere neden olacak yapılaşmayla ilgili olarak ne diyeceksiniz insanlara; kardeşim sen de başka yere bina yapsaydın ya da bize mi sordun oraya bina yaparken mi, ha? Size sordular beyler, imar izni aldılar öyle veya böyle; yani ya yasal yoldan inşaat izni aldılar ya da siyasi amaçlarınız uğruna göz yumdunuz ( teşvik ettiniz hatta) yaptılar.

ŞİMDİ ÖYLE Mİ?
Şimdi tüm suç bina sahiplerinin olacak öyle mi? Sorulması gereken sorulardan biri de: İhaleye katılacak firmaların tasmandan doğacak zararları karşılayacak mal varlığı ve nakdi var mı? En azından bu konu garanti altına alınıyor mu, tasman zararları çaktırmadan TTK'ya mı yüklenecek? Tasman nedeniyle yaşanacak facialarda maddi hasar yanında yaşamını yitirenler de olursa, Başbakan yine kader bu mu diyecek? Özelleştirmeler yoluyla başta yandaşları olmak üzere para babalarına hizmeti görev bilen AKP'nin Zonguldak Milletvekilleri bu konuyu da pas geçeceklerdir şüphesiz. Türkiye Komünist Partisi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Zonguldak'a ve Zonguldak halkına sonuna kadar sahip çıkacak, kentteki tüm uygulamaların yakın takipçisi olacaktır.