DEMİRCİ:  Maden işçileri ve bölge halkı; 24 Haziran seçimleri öncesinde siyasetçilerimizi can kulağıyla dinliyor ve taleplerimizi dikkate alanlara sahip çıkacaktır.

 

1829 yılında Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Köseağzı köyünün Neyren Deresi yatağında taşkömürünü bulunuşunun 189. yılında törenle yapıldı. Törende, kömür kaşifi Uzun Mehmet anıldı.

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. TTK, GMİS, MMO ve Amelebirliği çelenklerinin Uzunmehmet Anıtı’na konulmasının ardından madencileri anlatan şiirler okundu.

Törende TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı birer konuşma yaptılar.

 

DEMİRCİ;VERİLEN SÖZLERİN EN KISA SÜREDE
HAYATA GEÇİRİLECEĞİNE İNANIYORUZ

Törende bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci şöyle konuştu; “Bugün Uzun Mehmet’in kömürü buluşunun 189’uncu ve Zonguldak’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 97’nci yıldönümünü birlikte kutluyoruz.

Uzun Mehmet’ten günümüze bu topraklarda kömür üreten atalarımızı sevgi, saygı, şükran ve hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz.

Halen yerin yüzlerce metre altında doğa ile savaşan ve yerüstünde bu üretim zincirine katkı veren tüm madenci kardeşlerimize kazasız-belasız çalışmalar diliyoruz.



VERİLEN SÖZLER

Zonguldak; Uzun Mehmet’in 1829 yılında kömürü bulmasının ardından kömür üretiminin başladığı 1848’den günümüze 170 yıllık üretim kültürüyle, Anadolu’nun dört bir yanından gelen onbinlerce yurttaşıyla ve binlerce maden şehidiyle Emeğin Başkenti sıfatını kazanmıştır.

Bu süreçte 3 il olacak kadar büyüyen Zonguldak ilimiz bugün en zor dönemlerinden birini yaşıyor.

Bu şehir, madenlerimiz ve bölgemiz yabancı işgalini yaşadı.

Birinci Dünya Savaşı’nda yabancı orduların işgalini gördük.

Bu şehrin insanları Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet döneminde iki kez zorunlu mükellefiyete tabi tutuldu, zorla maden ocaklarına sokuldu.

Ama bugün maden havzamızda tarihimizin en az sayıda işçisiyle en düşük üretimini yapıyoruz.

Tarihimizde ilk kez Zonguldak’ta emekli sayısı çalışan sayısını geçti.

Zonguldak ve Türkiye Taşkömürü Kurumu, üretim tarihinin en kötü dönemini yaşıyor.

7 bin 400lere düşen işçi sayısıyla yılda 1 milyon tonun altında üretim yapabiliyoruz.

Bugün Kurumda mekanize, yarı mekanize sistem yatırımlarıyla ileriye dönük çalışmalar yapılıyor.

Ama bu yatırımlar TTK’nın işçi ihtiyacını ortadan kaldırmıyor.

TTK’ya işçi alımı için verilen sözler ülkemiz ve bölgemiz adına umutlarımızı artırmıştır.

Verilen sözlerin en kısa sürede hayata geçirileceğine inanıyoruz.



KAZANALIM, KAZANDIRALIM

Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü “Zonguldak Havzası Kömür Madenleri Potansiyeli ve TTK Raporu”nu hazırladı.

Bu raporu tüm ilgililere ulaştırdık, ulaştırıyoruz.

Türkiye’nin TTK’ya ve Zonguldak’a ihtiyacı olduğunu her fırsatta anlatmaya devam edeceğiz.

Bir olalım, birlik olalım, üretelim, kazandıralım, kazanalım, ülkemize ve milletimize sahip çıkalım.



BÖLGE HALKI TALEPLERİNİ DİKKATE ALANLARA SAHİP ÇIKACAKTIR

Bu hafta sonu Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin önemli seçimlerinden biri yapılacak.

Hem bizleri temsil edecek milletvekillerimizi hem de Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz.

Sendikamıza ziyaretler sürüyor, adayların bölgemiz ve TTK ile ilgili vaatlerini dikkatle izliyoruz.

Siyasetçilerimizin, taşkömürü üretiminin arttırılacağı ve TTK’nın ayağa kaldırılacağı yönündeki sözlerini memnuniyetle karşılıyoruz.

Maden işçileri ve bölge halkı; 24 Haziran seçimleri öncesinde siyasetçilerimizi can kulağıyla dinliyor ve taleplerimizi dikkate alanlara sahip çıkacaktır.

Bu duygularla hepinize tekrar sevgi ve saygılarımı sunuyor, teşekkür ediyorum”.

 

TTK GENEL MÜDÜRÜ EROĞLU;
HEDEFİMİZ 2020 YILINDA 10 BİN TON/GÜN ÜRETİM

TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, Ülkenin kalkınmasında ve sanayileşmesinde Zonguldak Havzası’nın yıllarca önemli bir lokomotif görevi üstlendiğini belirterek, mekanizasyon çalışmalarıyla 2020 yılında 10 bin ton tüvenan-gün üretim hedeflediklerini söyledi.

Eroğlu şunları söyledi;

“Karaelmas serüveni ülkemizde bundan 188 yıl önce Bahriye erlerinden Uzun Mehmet’in 8 Kasım 1829 yılında Ereğli’nin Köseağzı köyünün Neyren deresi yatağında taşkömürünü bulması ile başlamıştır. Karaelmas, hem ülkenin hem de bölgenin kaderini etkilemiştir. Ülkenin kalkınmasında ve sanayileşmesinde Zonguldak Havzası yıllarca önemli bir lokomotif görevi üstlenmiştir. Zonguldak Havzası’ndaki taşkömürü üretim faaliyetleri önemli bir istihdam kaynağı ve ülkenin sanayileşmesinde çok önemli rolü olan demir-çelik üretiminin de temel girdisi olmuştur.

Kömür üretiminde mekanizasyonun sağlanarak üretim ve randımanların artırılması, çalışma ortamının daha güvenli hale getirilmesi için üretimde mekanizasyona yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. 2019-2020 yılları yapılanmamız ve üretim hedeflerimizi mekanize kazı uygulanabilirliğine göre planladık.

Bu doğrultuda Üzülmez’de 2018 yılında 3 takım şilte, Karadon’da 2019 yılında ilk üç aylık dilimde 2 şilte, Kozlu’da 2019 yılında 2 şilte, Armutçuk’ta 2018 yılı Temmuzundan itibaren 1 takım şilte çalışmalarımızın birinci etabını işler hale getireceğiz.

Hedefimiz 2020 yılında 10 bin ton tüvenan/gün üretim yapmaktır.

Bununla birlikte kent ve madencilik kültürü ve tarihi konularında çok önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bilhassa kentteki madencilik kültürünün daha belirgin hale getirilip şehrin ve büyük ölçekte dünya gündemine mal edilmesi için Sayın Valimiz öncülüğünde devam eden çalışmalara bütün desteğimizi verme arzusu ve gayretindeyiz.

Bilhassa kentimizde konuşlanan, Türkiye ve dünya ölçeğinde önemli bir yeri olduğuna inandığım Maden Müzesi son yıllarda hayata geçirildi. Emeği geçen herkese Kurumum adına teşekkür ederim.

Ayrıca taşkömürü üretimi tarihi ile ilgili kapsamlı bir belgesel çalışması yapıyoruz”.

 

MMO ŞUBE BAŞKANI KAYMAKÇI;
TAŞMÖMÜRÜ ÜRETİMİ DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNE YÖNELİK PLANLANMALI

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da taşkömürü üreminin demir-çelik sanayine yönelik olarak planlanması gerektiğine dikkat çekti.

Kaymakçı şöyle konuştu;

“Zonguldak Kömür Havzası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra millileştirilmiş ve Türk sanayisinin enerji kaynağı olarak ekonomideki önemi gittikçe artan Zonguldak, bu yönüyle diğer iller arasında önemli bir konuma sahip olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; kömür havzasının iyileştirilmesiyle yakından ilgilenmiş ve havzanın ekonomik alandaki etkisini daha da artırmak amacıyla maden ve madencilikle ilgili yasal düzenlemeler yapmış ve havzaya verilen önemi net bir şekilde göstermiştir. Bu sayede Zonguldak Bölgesi gittikçe artan bir ivmeyle 1980’li yıllara kadar ülkemizin bir numaralı ağır sanayi bölgesi olmuş ve kalkınmaya yön vermiştir.

1920’li yıllarda 400 bin tonlarda olan kömür üretimi Cumhuriyet yönetiminin ilk 10 yılında 1.5 milyon ton seviyelerini aşmış, 1936 yılında 2,3 milyon tonlara ulaşmıştır.

1970’li yıllarda 5 milyon tonlara varan üretim gerçekleştirilen havzada son yıllarda ise 1 milyon tonun altına düşülmüştür.

Dolayısıyla geldiğimiz noktada Zonguldak öneminden çok şey kaybetmiştir. Madenciliğin uzun erimli bir sektör olduğu, günü birlik karar ve uygulamalarla yönetilemeyeceği, özelleştirmelerin de artık çare olmadığı ortaya çıkmıştır.

1980lerden ve özellikle 2000lerden itibaren uygulanan ekonomik politikaların sonucunda 2017 yılı sonu itibariyle TTK’nın yıllık tüvenan kömür üretiminin, üretimin artırılacağı vaatlerine rağmen yüzde 50’den fazla azalarak 1.2 milyon tona gerilediği, aynı süreçte işçi sayısının da yarı yarıya azaldığı, TTK’nın büyüyeceği yerde bilinçli bir şekilde küçültüldüğü görülmüştür.

Oysa TTK’da mekanizasyona yönelik çalışmaların sürdürülmesi ile birlikte üretime yönelik istihdamın önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Oysa TTK’nın ülkemiz kömür madenciliğinin eski günlerdeki gibi güzide bir kuruluş haline getirilmesi, bölünüp-parçalanıp özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmesi, siyasilerin değil bilim insanlarının ve çalışanlarının himayesinde, liyakate uygun şekilde yönetilmesi gerekmektedir.

Kömür-çelik ilişkisi ithal kömür ve ithal hurdaya dayalı olmaktan kurtarılmalıdır. Metalürjik kömür ithalatı ve teminde giderek artacak olan güçlükler dikkate alındığında taşkömürü üretim politikası, termik santral yakıtı olarak değil, demir-çelik sektörüne yönelik planlanmalıdır.

TTK işletmelerinin taşkömürü havzasında lider ve önder işletmeler olarak faaliyetini sürdürmesi, ekonomik ve sosyal açıdan olduğu kadar işçi sağlığı ve güvenliği açısından da yaşamsaldır. Bu nedenle TTK hedefini, ciddi bir havza planlamasıyla belirlemelidir. Buna bağlı olarak Maden Makinaları Fabrikası’na gerekli özeni göstererek yatırım yapılmasının sadece Havza’ya değil genel olarak ülke madenciliğine büyük yararı olacaktır.

TTK’nın kömür üretiminden kaynaklanan zararı Japonya örneğine benzer şekilde elektrik ve çelik satışı üzerinde sübvanse edilmeli, ithal kömürüne getirilecek kota ile yerli kömürler teşvik edilmelidir”.



KİMLER KATILDI?

Zonguldak’ta Uzun Mehmet Anıtı’nda 21 Haziran 2018 tarihinde düzenlenen anma törenine, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve TTK yöneticileri, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, GMİS Genel Sekreteri Satılmış Uludağ, GMİS Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska,  Amelebirliği yöneticileri, TMMOB MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, CHP Milletvekili Adayı Deniz Yavuzyılmaz, CHP İl Başkan Vekili Hakkı Güney, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, meslek odası ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, siyasetçiler ve öğrenciler katıldı.