"Bana göre 'evet' oyu veren de vatanseverdir, 'hayır' oyu veren de vatanseverdir. Cumhurbaşkanımızda 'hayır' oyu verenlere terörist diyordu, yaptığı hatanın farkına vardı şimdi 'evet' oyu veren de, 'hayır' oyu veren de saygıdeğerdir diyor. Bizim son iki hafta özellikle bu üslup ve davranış biçimiyle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum"

 

"Hayır diyenlerin üzerinde de çok büyük baskılar yapıyorlar. Tehdit ediliyoruz, şantajla değişik görüşler ileri sürülüyor. Ama bütün bunlara rağmen, devlet gücünün hoyratça kullanılmasına rağmen hayırlar önde. Onun için moralimizi bozmayalım, son iki hafta da iyi çalışalım yüzde 60’ın altına düşmesin hayırlarımız. Zonguldak’ta hayırlar yüzde 60’ın altına düşmeyecektir"

 

 

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanlığında partinin ilçe eski ve yeni ilçe yöneticileri ile çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. 16 Nisan tarihinde yapılacak halk oylamasının siyasi parti seçimi olmadığını anlatan Demirtaş, "Bu Anayasa değişikliğini içeren bir halk oylaması. 93 yıllık Cumhuriyeti değiştiren, dönüştüren ve bir tek adam rejimi inşa eden, devleti tüm kurum ve kuruluşları ile birlikte tepeden tırnağa değiştirecek olan, kuvvetler ayrılığını yok edecek olan, Meclisin içini boşaltacak olan ve bütün yetkileri tek adam verecek olan bir rejim değişikliğini içeriyor. Tabi bu bir halk oylaması olmasına rağmen maalesef iktidarın kasıtlı söylemleri ile bu sanki bir seçimmiş gibi bir algı yaratılıyor. Dolayısıyla biz seçim olmadığını anlatmaya çalışıyoruz öncelikli olarak vatandaşlarımıza. Bu halk oylaması ile ilgili çalışmaları başlattığımız andan itibaren sahada özellikle eğitim düzeyi düştükçe vatandaşlarımızın bunu seçim olarak zannettiklerini görüyoruz. Oysa bu bir seçim değil" dedi.

 

"CEPHELEŞTİRDİKÇE ORTALIK GERGİNLEŞİYOR"

"Evet" verme niyetinde olan vatandaşlara karşı yumuşak bir üslup kullanarak ötekileştirmeden ikna etmeye çalıştıklarını ve halka sadece doğruları anlattıklarını ifade eden Demirtaş şunları söyledi: "Bu sebeple de evet verme niyetinde olan vatandaşlarımızı yumuşak bir üslup kullanarak, ötekileştiremeden ikna etmeye çalışan bir propaganda yönetimi uyguluyoruz. Bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin en tepesinden en aşağısına kadar bu şekilde devam ediyor. Çünkü şunu görüyoruz; öbür taraf cepheleştirdikçe ortalık gerginleşiyor. Bakın evet oyu verecek arkadaşlarımız da bizim komşularımız, iş arkadaşlarımız hatta akrabamız olan kişiler.

 



ÜSLUP UYARISI...

Dolayısıyla ben buradan bütün partililerimizden özellikle evet vermeyi düşünen vatandaşlarımızı ikna etmeye çalışırken yumuşak bir üslup kullanmalarını rica ediyorum. Ve onlara eğer 16 Nisan’da evet çıkarsa ne gibi sonuçlarla karşılaşırız, ülkemiz nasıl bir noktaya gider bunu iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Bana göre evet oyu veren de vatanseverdir, hayır oyu veren de vatanseverdir. Bakın Sayın Cumhurbaşkanımızda dün hayır oyu verenlere terörist diyordu, dün yaptığı hatanın farkına vardı şimdi evet oyu veren de saygıdeğerdir diyor, hayır oyu veren de saygıdeğerdir diyor. Bizim son iki hafta özellikle bu üslup ve davranış biçimiyle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 

KENETLENMİŞ DURUMDAYIZ

Bir başka konu Cumhuriyet Halk Partisi olarak kenetlenmiş durumdayız. Başta ilçe başkanımız olmak üzere önceki dönem ilçe başkanlarımız, seçim koordinasyon kurulumuz, belediye meclis üyelerimiz ve tüm partililerimiz ile hep beraber sahada çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızın sonuçlarını da görüyoruz. Özellikle kadın kollarımızla yürüttüğümüz çalışmalarda gördük ki; kent merkezindeki seçmenimiz aslında biraz bilinçli. Kapı kapı dolaştığımız zamanda olumlu dönüşler oluyor. Bütün partililerimizden rica ediyorum son iki hafta hiçbir şey yapamıyorsa kolu komşularını bir gezsin, mahallesini, sokağını gezsin.  Çünkü bir oyun çok büyük değeri var. Bir oy ile bu referandum geçebilir, bir oy ile geçmeyebilir. O derece önemli. Bir başka konu etrafımızda mutlaka oy kullanmaya gitmeyen vatandaşlarımız var. Yani bunlar AK Parti’ye de kızıyor, bize de kızıyor çoğu da bilinçli insanlar ama sandıkta oy kullanmaya gitmiyorlar. Bu vatandaşlarımızı da sandığa gitmeleri konusunda ikna etmemiz gerekiyor.

 

"KUVVETLER AYRILIĞINI YOK EDİYOR"

Bu değişiklik geçerse ne olur; bir defa Anayasa değişikliği özünde aslında tek adam rejimi getiriyor. Demokrasimizi yok ediyor, kuvvetler ayrılığını yok ediyor, devleti yeniden inşa edecek kurum ve kuruluşları, bakanlıkları tamamen dönüştürecek yeni bir rejim inşa edecek bir değişiklik. Bu değişiklik de maalesef tek adama verilen yetkiler sonucunda bir denge yok, bir fren yok, bir sigortası yok. Adeta kontrolsüz bir güç yaratacak. Reklamda da denildiği gibi kontrolsüz güç güç değildir. Eğer 200 kilometre hızla giden bir aracın bir freni yoksa o araç sürüklenmeye mahkumdur. Bu değişiklik geçerse Türkiye karanlık bir döneme, sonu bilinmez bir uçuruma doğru sürüklenecektir. Bu açık ve net.

 

TARAFSIZ OLMA ÖZELLİĞİ

Bir başka özellik; Cumhuriyet tarihinden bu yana Cumhurbaşkanının tarafsız olma özelliği vardır. Başbakan, Bakanlar ve denge ve denetleme mekanizmaları vardır. Ama Cumhurbaşkanı partili olduğu zaman devletin bütün sistemi alt üst oluyor. Yargı tarafsızlığını yitiriyor, yasama gücünü yitiriyor ve baktığımız zaman Cumhurbaşkanı bir partilinin Cumhurbaşkanıymış gibi oluyor. Devleti temsil etme özelliği kalmıyor. Bununda çok önemli sakıncaları olduğunu düşünüyorum. Bir başka önemli konu bu değişiklik geçerse bir eyalet sistemi kurma gibi bir durum ortaya çıkıyor. Yani biz elbette bunu Sayın Cumhurbaşkanımız yapar demiyoruz, ama o bir kişi artık kim seçilecekse bunu isterse yürürlüğe koyabilir. Eyalet sistemine geçtiğimiz anda da Türkiye parçalanır. Bir başka konu kararnameler ile ülke yönetilecek, kararnameler ile yönetilen ülkede ise hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmaz. Bir gece bir bakıyorsunuz bir kararname ile hiç kimseye danışmadan, hiç kimsenin fikri alınmadan halkın seçtiği milletvekillerine danışılmadan bir kararname ile Türkiye’de çok önemli değişiklikler yapılabilir. İşte işçilerin kıdem tazminatları bir anda ortadan kaldırılabilir, hiç meclise gerek kalmadan bunu yapabilirler. Memurların bir güvencesi var biliyorsunuz, bir kararname ile memurların hiçbir güvencesi kalmayabilir. Esnafa vergileri yüzde 200 arttırdım diyebilir. Bunlara hiçbir engel yok. Bir kişi kararnameler ile hiç meclise danışmadan her türlü kararı alabilir. Dolayısıyla böylesine tehlikeli yetkiler veriliyor.

 

"BİZİM PARALARDA KAMPANYA YÜRÜTÜYORLAR"

Bizim cebimizden çıkan paralarla bu kampanyayı yürütüyorlar. Devletin bütün imkanlarını, olanaklarını kontrolsüz bir şekilde kullanıyorlar. Aynı zamanda hayır diyenlerin üzerinde de çok büyük baskılar yapıyorlar. Tehdit ediliyoruz, şantajla değişik görüşler ileri sürülüyor. Ama bütün bunlara rağmen, devlet gücünün hoyratça kullanılmasına rağmen hayırlar önde. Onun için moralimizi bozmayalım, son iki hafta da iyi çalışalım yüzde 60’ın altına düşmesin hayırlarımız. Zonguldak’ta hayırlar yüzde 60’ın altına düşmeyecektir. Bu son iki hafta çok sıkı çalışalım"

 

CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakçı da yaklaşık bir aydır partinin tüm kademeleri ile birlikte ilçe merkezi ve köylerde çalışmalar yaptıklarını hatırlatarak, “Bu süre içerisinde yakalarımızdaki Cumhuriyet Halk Partisi rozetini çıkararak yola çıktık ve halkımıza düşüncelerimizi anlatmaya çalıştık. Her kapıyı çaldığımızda olumlu geri dönüşler aldık.”dedi.

 

YOĞUN KATILIM

Yaptıkları çalışmalar boyunca halkın 16 Nisan’da neyi oylayacağını bilmediğini gördüklerini söyleyen Ocakcı, dileri döndükçe halkı bu konuda bilgilendirdiklerini ve anlattıkça vatandaşların kendilerine hak vermeye başladığını dile getirdi. Toplantıda ayrıca CHP eski ilçe başkanları ile eski belediye başkanı söz alarak, referandum ile ilgili görüşlerini açıkladılar ve neden hayır verilmesi konusunda kendi düşüncelerini dile getirdiler. Öte yandan toplantıya çok sayıda partili de katıldı.

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)