Kdz.Ereğli’de önceki gün yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek yaşama veda eden öğretmen Zuhal Oktay Uzun için, görev yaptığı Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda anma programı düzenlendi. Programa Zuhal öğretmenin eşi Türk Telekom Kdz.Ereğli Şube Müdürü Kadir Uzun ve kızları Doğa İzgi Uzun’un yanı sıra diğer aile üyeleri, Okul Müdürü Uğur Yağmur, meslektaşları ve öğrencileri katıldı.

 

"ACIMIZ BÜYÜK"

 

İlk olarak Zuhal öğretmen için Kur’an-ı Kerim Tilaveti okundu ve dua edildi. Daha sonra bir konuşma yapan Okul Müdürü Uğur Yağmur, acılarının büyük olduğunu söyledi ve “Zuhal öğretmenimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun. Zor günler yaşıyoruz, hepimiz çok duyguluyuz. Konuşmak burada çok zor, kelimeleri bir araya getirerek cümle kurmak çok zor. Güler yüzlü arkadaşım Zuhal hocam, etrafına hep pozitif enerji veren arkadaşım Zuhal hocam, kendisinin morale ihtiyacı varken bizlere moral veren Zuhal hocam, en zor anlarında bile yüzünden tebessüm eksik olmayan Zuhal hocam; Rabbimin melekleri, uçmuş oldun sonsuzluğa giden yolculukta yoldaşın olsun inşallah. Mekanı cennet olsun. Tekrar hepimizin başı sağ olsun.”dedi.

 

"GÜLE GÜLE ZUHAL"

 

Meslektaşlarından Aysel Altunbay ise Zuhal öğretmen için kaleme aldığı duygu yüklü yazısını okurken salonda bulunanlar gözyaşlarını tutamadı. Altunbay, gözyaşları ile okuduğu yazısında şu ifadelere yer verdi: Bbugün karanlık dehlizlerde kalmasını istediğimiz kelimeler dile geldi. Elim bir haberle dağıldık. Sanki narin bir kelebek kanat çırparak, düştü göğüs kafesimize. Kurşun gibi, mayın gibi tutuştuk. Yine ölüm sadık kaldı randevusuna, ahh Zuzuu ne o giydiğin beyazlar. Bir şarkı çınlıyor kulaklarımda; ölüm Allah’ın emri şu ayrılık olmasaydı. Sustuk bak, seni kelimelerde yitirmemek için sustuk. Ateş böcekleri ile bir olup kırpışarak bitme diye sustuk. Yüzün, sesin, gülüşün hafızamızda hapsolsun diye sustuk. Oysa, uzanıp bir damla yaş ile sarılsak birbirimize göğsümüzü çatlatırdı nabzımızın tükenmiş sesi. Şimdi acı çağırdı bizi, hüzün çağırdı, gözyaşı çağırdı içimize doğru bağırdık sessizce. Toplumun çürütmeyi reddettiği kalbimden onun gibi narin bir çiçek filizlenir diye gözyaşlarımızla sorduk mezarını. Keklemsi bir tadı vardır gözyaşının, dudaklarından sızınca fark edersin. İçindeki vurgun hüzün mezarlığında ayrılık ölümden üste yazılınca gideni durdurmaya yetişemezsin. Ahh Zuhal ahh hangi ayrılık var ki; böyle kanasın ve böyle acısın. Hangi ayrılık var ki; böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın. Hangi cam kesiği var ki; böyle musluk gibi içimize damlasın. Söyle şimdi; hangi mübarek dua, hangi evliya tesir eder seni döndürmeye. O nasıl gidiş öyle. Hani bir tren gelir de üzerinden geçermiş aynen öyle. Güle Güle Zuhal, Allah’a emanet ol. Okulumuzun en havalı kızı güle güle. Yanlış ağlara takılmış muhteşem denizyıldızı”

Bazı meslektaşları ve öğrencileri de Zuhal öğretmen için duygu ve düşüncelerini aktarmasının ardından Zuhal öğretmenin hep yüzünün güldüğü fotoğraflarından oluşan sinevizyon gösterimi yine gözyaşları ile izlendi.

 

Öte yandan konferans salonunun girişinde kırmızı karanfiller ile süslenmiş masada Zuhal öğretmen için anı defteri açıldığı görüldü.