Havacılık sektöründeki sorunlara bir yenisi daha eklendi. Bir gecede Anayasa,ILO ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşme hükümlerine aykırı olarak Hava Yolu işçilerine, Grev Yasağı getirildi.Buna karşı yasal haklarının  verilmesini isteyen işçiler ise, Yasal prosedüre uyulmaksızın işten çıkarılıyorlar.

 

Ülkemizde Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili  15.07.1963 tarihli 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası yürürlüğe konulduğunda 20.maddesinde,  Grev ve Lokavt Yasaklarına ilişkin 6.fıkrasında “……Türkiye’de hareket halinde bulunan hava,deniz ve kara yolu ulaştırma araçlarında .. grev ve lokavt yapılamaz” hükmü öngörülmüştü.Başka anlatımla “Hava İşkolunda” Grev yasaktı.

 

Ancak 275 Sayılı Yasa 20 yıl sonra , 05.05.1983 tarihli 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası ile değiştirildi.Grev yasağı Sürekli ve Geçici  İşler ve Yerler olarak öngörüldü. Sürekli Grev ve Lokavt Yasakları 29 ve 30.maddelerde hükme bağlandı. Yasağın bulunduğu “İşler”,Yasa’nın Değişik 29.maddesinin 5.fıkrasında “Kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye şehir içi deniz,kara ve demiryolu ve diğer raylı toplu yolcu ulaştırma hizmetleri” olarak sayıldı.

 

Görüldüğü üzere, yeni düzenlemede  hava sektörüne grev yasağı getirilmemiştir. 12 Eylül sonrası düzenlenen 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasasıyla hava işçilerine tanınan Grev Hakkı,yeni bir yasa ile  yok sayılmaktadır.

 

Oysa Anayasa’nın Sendikal Faaliyetler ile ilgili hükümlerinde Grev Hakkı 54.maddede açıkça hükme bağlanmıştır.Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmazlık çıkması durumunda işçilerin grev hakları bulunmaktadır.

 

Ayrıca İş Güvencesi’ne ilişkin 4773 sayılı Yasa ve son değişikliklerle yürürlükteki 4857 Sayılı İş Yasasının 18,19.20.21.. madde hükümleri işçilerin iş sözleşmelerinin sona erdirilmesinin koşullarını öngörmektedir.

Ayrıca ILO’nun 87,98 ve 158 Sayılı Sözleşmeleri de  iş sözleşmelerinin sona erdirilmesi,sendikal faaliyetler ile grev hakkının insan hak ve özgürlükleri arasında yer aldığına ilişkin hükümler getirmiştir.

Sendika hürriyetine ve sendika hakkının korunmasına ilişkin 87 Sayılı Sözleşmenin 2.maddesinde “İşçiler ve işverenler hiçbir türlü tefrik yapılmayarak önceden izin almaksızın istedikleri teşekkülleri kurmak ve yalnız bu teşekküllerin tüzüklerine uymak şartıyla bunlara üye olmak hakkına haizdirler.”

İş ilişkisinin sonlandırılması konusunda 158 Sayılı Sözleşmenin 4.maddesinde  “ …..geçerli bir çıkarma nedeni olmaksızın bir işçi işten çıkarılmayacaktır.” 7.maddesinde “Savunması alınmadan bir  işçi davranışına veya işe bağlı nedenlerle,işten çıkarılmayacaktır.”hükümleri getirilmiştir.

 

Yine  Avrupa Konseyinin kabul ettiği Ülkemizde 6366 Sayılı Yasa ile kabul edilen İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme hükümleri de sendikal faaliyetleri ve grev hakkını İnsan hak ve özgürlükler olarak kabul etmiştir. Kabul edilen Uluslar arası Sözleşme hükümleri hukuk düzenimizde kurumlaşan üstün ve evrensel hukuk kurallarıdır.

 

Sözü geçen Yasa ve Uluslar arası Sözleşme hükümlerine dayalı haklarının geri alınmasına ve Grev Yasağına karşı hava işçileri haklı isteklerini değişik yollarla dillendirmeye çalışmaktadırlar.

 

Müktesep Hakkını isteyen hava yolu işçilerinin iş sözleşmeleri yasal prosedüre uyulmaksızın sonlandırılıyor. İşveren ve yetkililer ise işçi eylemlerinin yerinde olmadığı yolunda beyanlarda bulunuyorlar.Hatta Yetkililer Hava yolu ulaşımının karayolu ulaşımıyla yarışır duruma geldiğini bu nedenle grev yasağının getirildiğini ileri sürüyorlar.Grev Yasağı için böylesi bir gerekçe olabilir mi?Greve katılanların sebep olacağı hava yolu zararlarını, Grev Yasağı ile kaldırmak mümkün mü?

İşçi direnişi büyük bir destekle devam ediyor. ITF,Uluslararası Taşımacılık İşçileri Sendikası Konfederasyonu  ile ITUC,Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Hava Yolundaki Grev yasağını kınadı.Direnişin devam edeceği görülmektedir.Böylece hava yolu işçilerinin direnişi, 2012 yılının ilk altı ayının işçi eylemi olaylarının birinci sıralamasında yerini almış olacaktır.

 

Deniz ve Basın Emekçilerinin İş Yasaları  gibi,Hava İşçilerinin de İş Yasasının düzenlenmesi gerektiği uzun yıllardır  tartışılıp yenileştirmeler bekler iken,hava yolu emekçilerine Grev Yasağı’nın getirilmesi Müktesep Haklarının alınması demektir. Hava yolu emekçileri özel teknik bilgi donanımlı ve iş riskleri diğer sektörlerden farklı olduğu hepimizce bilinen gerçektir.Öğrendiğimize göre işverenin haksız işlemleri ile  Uçuş Güvenliği de riske atılmaktadır.Hatta uçuşa hazır uçaktan,sorumlu kabin memurunun indirilmek istenildiğini yazılı basından öğreniyoruz.Olaylar uygulamaların inanılmaz boyutlarını göstermektedir.Siz hiç hava yolculuğu yaptınız mı? Her gün havada desteksiz insanları  taşımak sanırım çok kolay olmasa gerek.Hiç olsun Yasalarla destek olalım.

 

Bu günlerde Cenevre’de yapılacak ILO toplantılarında grev yasakları,toplu sözleşme görüşmelerinde ortaya çıkan engeller,sendika üyesi oldukları için işten çıkarılan işçilerin sorunları gündeme getirildiğinde  Ülkemiz bir kez daha kara listeye alınabilinir.Buna müsaade etmeyelim.

Dünyada örneği olmayan Hava Yolu işçilerinin Grev Hakkının Yasaklanmaması gerekir.Hava yolunda kaos yaratmanın anlamı ve hukuki tanımı yoktur.Müktesep Hak geri alınmaz.

 

 

 Sevgiyle, Sağlıklı Kalınız. 

 

 

[email protected]