Güç bir dönemden geçiyor insanlık. Belli ki gezegenimizde yaşanmış savaşlardan, insanın insana reva gördüğü kıyımlardan hiç ders almamış. Ne din, mezhep kaynaklı yüzyıl savaşları, ne birbiri ardına gelen iki büyük dünya savaşı, ne büyük insanlık utancı Auschwitzesir kampı ibret olmuş insanlığa. Guernica, Hiroşima felaketleri anımsanmıyor bile. Irkçılık yeniden hortluyor. Farklılıklara düşmanlık, mezhep çatışmaları, şiddet ve talan, halkları birbirlerine kırdıran petrol kavgaları uçtan uca dünyayı sarmış bulunuyor. Kapitalizmin yeni dünya düzeni şimdilerde kendi yarattığı canavarları denetlemekten aciz. Ortaya salıverdiği frankeştaynlarla nasıl baş edeceğini düşünüyor kara kara. 
Ülkemize gelince dostlar, ne içindeyiz bu badirenin ne dışında. Pratikte bir çözüm üretmişiz. Geçmişte de kritik durumlarda ‘düşman’ yaratmakta üstümüze yoktu. Rusya ve komünistler, sonra Yunanistan ve Rumlar, İran şimdi de Amerika ve terörizm. Kusura bakmayın ama ben terörizmle mücadeleyi bir dönemin komünizmle mücadelesine benzetiyorum. İktidara muhalif yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen, avukat kendilerine iliştirilmiş terörist yaftasından kendilerini kurtaramıyorlar. Hele medyamıza göz atın, bir bölümü ‘Hayalet Avcıları’nı andırıyor. Absürt ihbarlar, iftiralar ceplerinde, gazeteciler arasında terörist avına çıkmışlar. Vicdanlar ayak altında. Bütün bu koşullarda bize düşen daha yaşanısı bir dünya için mücadeleyi bırakmamak var gücümüzle hayata tutunmak.
Ünlü İrlandalı Şair W. Butler Yeats’in şiirini Can Yücel’in doyumsuz çevirisinden okuyalım.
Tayin
Devlet Kapısından sıyrılmış sıtkım;
Elime geçirdim bir kuru deynek,
Savurdum sincaba doğru; merakım,
Ürküp sıçradıkça durup seyretmek;
Gıdıklanmış gibi hınzır adeta
Viyakladı derken fırladı tekrar
Yandaki ağaca bir sıçrayışta.
Ne tüysüz zeka, ne süt kokan karar 
Ne de kaş çatmakla olacak dava
Bu gıcırgıcır diş, bu çekme beden,
Dalların üstüne çıkmış bir defa;
Devletse habersizdir tayininden.