Pazarcı Safiye.
Bir diğer tanımı da Şalvarlı Safiye.
Bir emekçi.
Ereğli’nin Kızılca Köyü’nde ürettiği  çilek, marul, soğan ve diğer sebzeleri halk pazarında satıyor.
Bizden biri.
Halk.
Çıktı ve dedi ki, “Ben de milletvekili adayıyım.”
Pazarcı kadın milletvekili adayı ha?
“Evet” dedi. Adayım ve gitti Seçim Kurulu’nun istemiş olduğu 14 bin lirayı da buldu buluşturdu gitti yatırdı.
Yani;  bağımsız adaylığını resmileştirdi.
Şimdi, 24 Haziran’da sandıkta Şalvarlı Safiye’ye de oy kullanabilme hakkı doğdu.
Buyursun şimdi özellikle Ereğlili ve Alaplılılar.
Sizi iplemeyenlere karşı seçeneğiniz var.
“Ben bu listeye oy vermem” diyorsanız, Şalvarlı Safiye seçeneğiniz vardır.
Tercih sizin.


**


İktidar partisinin Ereğli’’yi tamamen dışlaması  akıl tutulması gibi bir olay. Elbette biliyoruz, Prof. Dr. Ercan Candan’ın listeye girmemesi için “Ankara’nın yolları taştır” diye diye gidip gelenleri.
Aferin başarılı oldular ve Ercan Bey giremedi.
Ama…
Kim kaybetti?
Ercan Bey mi, Ereğli’mi?
Hiç olmazsa Faruk Çaturoğlu listede kalsaydı.
Eski Hastane arazisinin “Askeri Güvenlik Bölgesi” kapsamına alınma kararını Genelkurmay’dan izin alarak aşıp fakültenin kampüsünü yaptıracaktı.
Faruk Bey  de gitti şimdi.
Ne olacak?
 
Nihayetinde kişisel egolarını tutsağı olanlar, Ereğli’ye bir kez daha kazık atarak kaybettirdi.


**


Peki İYİ Parti’ye bakar mısınız?
İzmirli birini getirip liste başına koydular.
Peki, bu partinin İzmir’deki sıralamasının başındaki Zonguldaklı mı?
Niye dışarıdan birini getirip “Bunu seçeceksin” dayatmasını yapıyorsun ey adı İYİ, listesi yamuk parti.
Ayıp değil mi?
Bu Zonguldak halkına hakaret değil mi?
Nedir bu Zonguldak düşmanlığı.
Nedir ya?
Neden Zonguldak’a çakma adayları kakalıyorsunuz?


**


Bölgecilik gibi bir kafatasçılığa lanet olsun.
Zonguldak’ın halkına, “bölgecilik yapma!” diye hava basanlar, bilin ki asıl kafatasçı kendileri.
Burası Zonguldak ! Zonguldaklı tabi ki kendi içinden aday ister. Bu konuda hep uygar davrandığı için sosyal ve ekonomik krizden kurtulamıyor.
Sonuç ortada.
 

Şimdi tüm Zonguldaklı sandığa gitmemeyi bir becerebilse.
Veya farklı bir eylem yapabilse.
Bölge halkının görüşlerini, örgütlerin isteklerini bile önemsemeyen partilere bir ders verilse.
Ah ah!