Demiştim ya ben kavramlara biraz takarım.

Kavramlar zaten vardırlar.

Doğmuşlardır.

Birilerinin onu bulmasını beklerler.

Anlam yüklemesini isterler.

Cümleler kurulmasını isterler.

Hayata dair.

Benimde.

Kavramlar içime ,gönlüme düşer.

Onları, alır araştırır, içini doldururum.

Anlamlandırırım.

Bu aralar gönlüme “Kal geldi” düştü.

Kime kal geldi.

Ankara’ya.

Neden?

7 Haziran seçimlerinden sonra kaldık.

Yani; dona kaldık.

Şaşırıp kaldık.

Neredeyse söyleyecek söz bulamadık..

Kitlendik.

Durakladık.

Hiçbir şey yapamaz hale düştük.

Argo da  dedikleri gibi “O ha falan”olduk:) durum bu.

Kal geldi.

 

 

Bu satırları yazarken daha Ankara”da

Durum bu minvaldeydi.

Kal geldi herkese..

Gelir tabi.

İnsanın hayatına değen, O”nu yaşatan, mutlu eden bir şey yapılmayacaksa

Gelir.

Kal gelir.

Kalınır öyle.

Devran aynı olacaksa .

Bizim, sizin, hayatımızda vibrasyon yoksa.

Değişim yoksa.

Kalmasan ne olur.

Yine de umutluyum.

Bizi dinlediklerini biliyorum.

Önemli olan siz vibrasyon istiyor musunuz hayatınızda.

Siz eskiye hala rağbette misiniz?

Yoksa bir kavram daha gönlümde.

Hep birlikte tıp oynamaya devam mı edelim.

Böyle daha mı güzel hayat.

Ya da yaşamlarımız.

Ya da çocuklarımızın geleceği.

Sahi siz.

Okurlarım.

Hala siz de hesap mı yapıyorsunuz?

Koolisyon hesapları.

Sizde  o denklemlerimi çözmeğe çalışıyorsunuz.

Hadi bakalım kolay gelsin.

Tıp olduk.

Donduk kaldık.

Çözün formülü.

Beni yeni kavram bulmağa çıkıyorum.

Bulunacak formül için.

İçimden de gülerek.

Hayat sizleri de güldürsün.

Bazen hayatı alıp, karşısına geçip gülmek gerekir..