Canlı yayında açıkladı.
Tık, yok!
Öyle oldu.
Tık, yok!
Kesinleşti.
Tık, yok!
İmzalandı.
Tık Yok!
Transfer bitti.
Tık yok!
İşte o isim.
Tık, yok!
İşte karar.
Tık, yok!
O kadar çok ki, bu başlıkta yayımlanan haber/haberler.
Merak ediyorsun ve tıklıyorsun ki yok!
Yok abi yok.
Ne var biliyor musun?
“İddia edildi !”
Hay sana da, iddiana da, bu haberi siteye koyana da!
 
Fenerbahçeliyim ve durumumuz da kötü ya, bu tür haberlere sazan gibi atlıyorum.
Bakalım bugün kimi transfer ettik?
O geldi, bu geldi diye FB logolu haberleri dayanıyorlar ve benim gibiler de tık tık tık yapıyor ya, patladı yavrum reyting!
Ya içim almıyor.
Elim gitmiyor.
Yapamıyorum.
 
İnternet dünyasında, her açıdan okuyucuyu aldatan haberler sınır tanımıyor.
Koy bir resim.
Sonra, alt aykırı bir başlık.
Tıklasın.
Habere tıklar ancak.
Gerisi yok.
 
Hatırlayanlar bilir ki, bir dönem en çok satan gazetenin adı Şok’tu.
Gazeteyi yönetenler, kimliği bilinmeyen erotik fotoları dünyanın dört yanından alır ve altlarına abuk subuk iki çağrışım yapan yazıyı da koyduklarında, göze ve gözün ilettiği beynin cinsel noktalarını harekete geçirerek traj kazanırlardı.
Çok sorgulandı Şok’un çok satması.
“Neden?” dediler.
İtiraz eden oldu.
Etik değil dendi.
Ama Şok çok satmaya devam etti.
Sonuçta para kazandı sahipleri.
 
İnternet dünyası da reyting uğruna öyle bir noktaya sürükleniyor ki, sonunu tahmin etmek çok güç.
Öyle bir durumdayız ki, haberi tıkladığımız da doğru haber okuma şansımız nerede ise kalmıyor.
İddia edildi, öğrenildi, söylendi gibi fasa fisolara boğulduk.
Boğduruluyoruz.