Çağın Çalışma Hayatı ile ilgili temel ilkesi sayılan  “İnsanca İş” Decent Work anlayışı, azgelişmiş ülkeler için vazgeçilmez oldu. Bugün ILO.Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Gündemi’nde İnsanca İş İlkesi birincil sıralamada yer almaktadır.Bugün bu ilkenin, tüm Dünya insanlarına uyarlanması gerekliliği savunulmaktadır.

 

ILO’nun Ekim-2012’den itibaren 5 yıl süreyle görev yapacak 10.Genel Müdürü Guy RYDER ve daha önceki genel direktörlerin de tüm dünya için ileri sürdükleri vazgeçilmez ilke İnsanca iş’tir. İnsanca İş, İş Kalitesidir. Başka anlatımla bir toplumun ekonomi kalitesini tanımlamaktadır.

 

İlkeye göre insanların iş sahibi olması yeterli sayılmamaktadır. İşin kalitesi de önem arz etmektedir. Araştırmalara göre İnsanca İş ailelerin mutluluğuna katkı sağlar,istikrar ve toplum huzurunu  getirir.

Konuyla ilgili düzenlenen Raporlar, ilkenin Az gelişmiş ülkelerin de ötesinde tüm dünya ülkelerinin da aradığı kriterler arasında yer aldığı yolundadır.

 

Yine incelemeler, son yıllarda Uygulanan politikalar nedeniyle değişik konularda eşitsizlikler getirdiğini göstermektedir. En önemli sorun ise, gizli işsizlik konusunda toplanmaktadır. İşsizliğin artması sonucu, iş kalitesi de düşüyor. Bu bakımdan politikaların gözden geçirilmesi ve yeni politikaların oluşturulması önerilerine katılmamak mümkün değildir. İnsanca İş anlayışında, herkes çözümün bir parçası olmalıdır. Uzmanlara göre Temel çözüm toplu iş sözleşme hakkı, örgütlenme haklarının sağlanması ile mümkün olabiliyor.

 

Bu temel çözüm yolunda Ülkemizde neler oluyor, Yasalara bakmak gerekiyor... ILO diyor ki; bu haklar Anayasal Güvenceye kavuşturulmalıdır.

 

İşçilerin bu haklarını düzenleyen son 07.11.2012 tarihli 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası yürürlüğe girdi.Yasa  ne getirdi..

Yasa, adeta İşçilerin Toplu İş Sözleşmesi yapma Hakkını ortadan kaldırmayı amaçladı.Dünyada örneği görülmeyen işçinin sendika seçme, toplu sözleşme yapma hakkını ortadan kaldıran işkolu barajı yeni yasa ile yüzde 3 olarak kabul edildi..Ekonomik ve Sosyal Konsey üyesi Konfederasyonlar için kademeli geçişler öngörüldü.Yasaya göre bir işçinin toplu sözleşme hakkını kullanabilmesi için o işkolundaki tüm işçilerin yüzde 3’ ünü örgütlemiş bir sendikaya üye olması gerekiyor.

 

Önümüzdeki yıllarda yüzde 3 barajı altında kalacak işkollarında milyonların üstünde işçi,yani kayıtlı işçi sayısının yüzde 48’i için toplu sözleşme yapmak hayal olacak..İşçiler yetkili sendika bulamayacak.

 

Bugün Yüzde 1 barajının uygulanmasıyla işkolu barajının üstünde olan toplu iş sözleşmesi  imzalayan 7 sendika , baraj altında kalmış..TÜRK-İŞ 3, DİSK 3 ve HAK İŞ’e  üye 1 sendika toplu iş sözleşmesi yapamayacak..

Bu haklar İnsanca İş ilkesinin koşulları ise, Ülkemizde nasıl sağlanacak.Söz konusu yasa ile işçilerin sendika ve toplu iş sözleşme hakları korunabilecek mi?..

 

Sermaye ile emek arasında denge kurmak çalışmanın önemli ayağı olacaktır.Temel kaygı sistemin “İnsanca İş” ilkesinin göz ardı edilmesidir.İşçilerin örgütlenmesi ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının yok sayılmasıdır.Ekonomide sermayenin rolü gittikçe artmaktadır.Ancak Refahın yolu emek gücünü anlamaktan geçer.İşçiler adına imzalanan Uluslararası ve ILO sözleşmelerine  uyulmalı,rafta kalmamalıdır.

 

Şayet bir ülkede işsiz sayısı her geçen gün artıyorsa, işsizler sayısı 3 milyonu aşmış ise,iş bulamayıp evde oturanların sayısı 6 milyon  gibi sayılarla  ifade ediliyor ise, ekonomik kriz nedeniyle insanlar  böbreğini satmak istiyor ise, işçi ücretlerini alamıyorsa,ekonomik kriz gibi türlü gerekçelerle  işçiler işten çıkarılıyorsa,İşçiler her gün YOLLARA DÜŞÜP yürüyorlarsa ve eylemlerini değişik yollardan dillendiriyorlarsa iş huzurundan bahsetmek imkansızlaşır. İş kalitesinin olmadığı durumlarda “İnsanca İş” hiç olmaz.

 

 

 Sevgiyle, Sağlıklı Kalınız.