Ereğli’nin son Kaymakamlık görevine İsmail Çorumluoğlu atandı.
Kendisi Balıkesirli ve soyadı da “Çorumluoğlu” olan çiçeği burnundaki Kaymakam koltuğuna daha oturmadan Ereğli’nin keşfini iyi yaptığını ortaya koydu.
Yani, araştırmış.
Sormuş soruşturmuş.
Sahilde gezmiş. (İşportacı rezilliğini nasıl yorumlamış herkes gibi ben de merak ederim.)
Görmüş.
Gözlemlemiş.
Ve bölgede yaşayan bizlerin sıcak kanlı olduklarını da tespit etmiş.
Kaymakamın konuşmaları ile dışa vurduğu ilk izlenimlerinin çok iyi olduğunu öğrendik.
İyi ve hoş!
Böyle bir izlenim çalışma heyecanını artırır çünkü.

Kaymakam Çorumluoğlu’nun muhtarlarla yaptığı konuşmasını okudum bizim gazetede.

Ne diyor Sayın Çorumluoğlu?

-Hayatımda belli prensiplerim vardır, bunlardan biri ahlaksızlık, ahlaksızlığı taşımam yaşantı olarak. İkincisi paraya ve pula tevessül etmem. Bu iki konu ile ilgili hiçbir muhtar arkadaşımız karşıma gelmesin. Elimden gelen ne varsa zorlarım.

-Ne yazık ki son zamanlarda gördüğüm muhtarlarda, sivil toplum kuruluşlarında, kaymakamlıkta, müdürlükte bırakma konusunda bir sıkıntı var. Adam 4-5 dönem muhtarlık yapmış. Arkadaşlar iş yorucu, bir iş dünyanın da sonu değil, belli bir süre yapın yaptıktan sonra başka birine de devir edin. Vakti saati geldiğinde bırakmasını da bilmeniz lazım, bu da ayrı bir meziyettir. Neden koltuktan ayrılmak çok kolay bir şey değildir. Erken bırakın çocuğunuz, eşiniz ile vakit geçirin. Daha çocuğunun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmiyor illa ben orada müdürlük, sivil toplum kuruluşu temsilciliği, muhtarlık yapacağım ya sen eşinle ne zaman oturdun sohbet ettin, çocuğunun ne zaman toplantısına gittin? Yapın tamam da dışarıda da bir hayat var, bu hayattan da kopuk olmayın

-Biz buraya çalışmaya geldik, 2-3 ay öyle hoş geldin ziyaretlerine ayıracak vaktim yok.

-Kış gelmeden önce bütün köylerimizi, beldelerimize gitmiş olacağım. Süreçte bizim muhtar arkadaşlarımız, belediye başkanlarımızı ziyaret etmiş olacağız. Cep telefonu numaram Kaymakamlığın internet sitemizde var, bütün arkadaşlarımız kayıt etsinler. Önemli sorunlar olduğunda bana 24 saat ulaşabilirsiniz.

-İnsan ürettiği sürece mutlu, ürettiği sürece kendini iyi hissediyor, üretmiyorsanız gereksiz yere o muhtar mührünü taşımaya da gerek yok. Çalışmayacaksak ben kaymakamlık koltuğunu sizler de muhtarlık mührünü taşımaya da hiç gerek yok.

-Dürüstlük ve şeffaflık ana çalışma prensibimdir. İnsan beceriksiz olabilir. Herkeste belli bir beceriyi bekleme şeyimiz yok. Kimisi üstün performanslıdır, iyi konuşur, kafası çok çalışır ama dürüstlük ve şeffaflık önemli bir meziyettir.

-Hayat neticeyi yazar, Kasım ayı geldi benim sobamda kömür yoksa kimden kaynaklandığında o fakirin sorunu değil arkadaşlar. O sobasının yanıp yanmadığını, kömürü tüketip tüketmediğini bilir o. İster vakıfın ister kömür ocağının beceriksizliği deyin bunun kimseye faydası yok. Geç kalmışız, ben 24 Haziran'dan önce Manisa'da 4 bin 500 ton kömür dağıttım. Bende bir kişi kalmadı

-Burada herkesi sevmek zorunda değilsiniz, ben hiçbirinizle ailece görüşmek zorunda değilim, kimse benim evime gelmek bende sizin evinize gelmek zorunda değilim. Siz beni kaymakam ben de sizi muhtar olarak tanımak ve çalışmak zorundayız. Fikrim, zikrim uymayabilir, ne yapacaksınız? 50 Yaşından sonra beni mi değiştireceksiniz? Ben sizi nasıl değiştireceğim?

Bu sözlerin altına kim imza atmaz?
Tabi ki hepimiz atarız.
Beklentimiz de bu değil mi?
Ereğli’den kimler geldi ve kimler geçti.
Unutulmazlar kadar adı hatırlanmayanlar bile var.
Örneğin ben 30 sene önceki kaymakam Mehmet Ulvi Ezgü kaymakamı hiç unutmadım.
Başka ?

Kaymakam İsmail Çorumluoğlu’nu da “unutulmazlar” arasına yazmak kim istemez?
Her şey O’na bağlı.