“ Tüccar züğürtleyince eski defterlerini karıştırır” der bir halk deyişi. Her ne kadar gazetecilik, yazarlık, çizerlik bir ticaret işi değilse de mesleğim üzerine çöken kara bulutları görünce bizler de eski defterlere sarılıyoruz. Ona buna değmemiş, filtreden geçirilmiş yazıları gün yüzüne yeniden çıkarıyoruz. Belki iktidarın, OHAL yetkililerinin gazetecilere öğütledikleri pembe haberler, pembe yazılar değil bunlar ama üzerine suç isnat edilebilecek yazılar da hiç değil. Zaten nicedir pembe gazete çıkarma işini iktidara yamanmış birileri pek güzel yapıyorlar.

Nazi iktidarında Almanya halkının geleceğini tehlikede gören ve bu düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmaya kalkan yazarlar, bilim insanları, sanatçılar ya cezaevlerine tıkıldılar ya da katledildiler. Korku dediğiniz bulaşıcıdır. Bir çırpıda sarar toplumu. Bir suskunluk sarar Alman halkını. İşte bu bunalımlı ortamda bir slogan insanları olup biteni sorgulamaya çağırır. Onurlu bir yaşam için insanları seslerini çıkarmaya, haksız hukuksuz bir düzene karşı durmaya çağırır. Şöyledir slogan: “Susma sustukça sıra sana gelecek.” Sonrasını, Nazi Almanyası’nın akıbetini biliyorsunuz. Bütün dünyayı altüst eden ölümler yıkımlar bıraktı ardında. Hiroşima, Nagasaki gibi etkileri günümüzde de süren onulmaz felaketleri yaşattı. Peki bütün bu yıkımlar ölümler, doğayı zehirleyen felaketler insanlığa ders olabildi mi? Hiç sanmıyorum. Olsaydı insanlık günümüzdeki kaosu yaşar mıydı? Savaşların her zaman her yerde tek kazananı var. Silah endüstrisi güçlü uluslar. Bir başka deyişle üretilen silahları, taraf gözetmeksizin satan tüccarlar. 

İşte durum budur sevgili okur. KHK’lerle yeni yeni suç tipleri ve tanımları çıkan bir ülkede  sakınarak yürümeyelim de ne yapalım? Adaleti savunmak, barış, emek sözcüklerini kullanmak, hak aramak OHAL kapsamında suç sayılmışsa biz eski defterleri karıştırmayıp da ne yapalım? Yazabilmek için elimizde tek olanak oto sansür. Bunu yapıyoruz diye siz bari bizi kınamayın…
Yazımı her zaman olduğu gibi bir şiirle sonlandırıyorum. Uzun süre önce yitirdiğimiz şair, hukukçu dostum Müştak Erenus’un Duyuru kitabından bir şiiri sizlerle paylaşmak istedim. Anısına saygıyla…

Dönüp Yaşamak 
Bölüştüğümüz şeyi biliyorum
Gülen yüzün
Gözlerin
Sözün ötesindeki bu aydınlık 
Sende insanlara yeniden kavuşmanın sevinci
Sevmek güzel şey
Ben artık geceleri rahat uyuyorum.