Çalışma Hayatının en önemli  tartışılmaz konusu Kıdem Tazminatı,  işçi için gelecek güvencesidir.Yalın ifadeyle İşyerlerinde artı değer yaratan emeğin, yıpranma payı kıdem tazminatıdır.

 

Çalışan işçinin ve aile bireylerinin de  İş Yasaları ile ilgili ayrıntılı öğrendiği Kıdem Tazminatı son iki yıldır tartışılıp,değişik platformlarda işveren için  ağır maliyet unsuru olarak kabul edilmesi istenilmektedir.Bu nedenle de Kıdem Tazminatının yok edilmesi  ile ilgili yasal düzenleme  yolları aranmaktadır.Anlaşılan odur ki,İşverenler için maliyeti arttırıcı Kıdem Tazminatı  kırpılmaya çalışılmaktadır.

 

Kıdem Tazminatı,  Türk İş Hukukuna 1936 yılında 3008 Sayılı İş Yasası ile  girmiş,32 yıl çalışma hayatında değişik hükümlerle yürürlükte kalan 1475 Sayılı İş Yasasının 14.maddesi 1980,1982 ve 1983 tarihlerinde 6 defa değiştirilmiştir.Bugünkü 10.06.2003 tarihli 4857 Sayılı İş Yasası’nın 120.maddesinde de 14.madde hükmü saklı tutularak yürürlükte kalmıştır.

 

Yasa koyucu söz konusu Tazminata başka Yasalarla  da destek çıkmış,193 Sayılı Gelir Vergisi Yasasının 25.maddesiyle Gelir Vergisinden istisna tutmuştur.Ayrıca Basın ve Deniz İş Yasalarında da Kıdem Tazminatı hükümleri öngörülmüştür.  Kıdem Tazminatı Türk İş Hukuku Tarihinde 76 yıldır yerini koruyan yinelemekte yarar gördüğüm İşçinin Gelecek Güvencesidir.Adeta Cumhuriyetimizle yaşıttır.

 

Bu bakımdan  14.madde hükmüne göre Kıdem Tazminatını hak kazanabilme koşullarını,  yazmak istiyorum.Kıdem Tazminatı 4857 Sayılı İş Yasasında da yürürlükte bırakılan 1475 Sayılı İş Yasası’nın 14.maddesinde;

 

“Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin;

İşveren tarafından bu Kanunun 25.maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

İşçi tarafından bu Kanunun 24.maddesi uyarınca,

Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

Bağlı bulundukları Kanunla kurulu Kurum veya sandıklardan yaşlılık,emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirilmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında Kıdem Tazminatı ödenir.” denilmektedir.Yıl karşılığı 30 günlük süre, Toplu İş Sözleşmesi hükümleri ile arttırılabilinir.

 

Fikir işçileri için  5953 Sayılı Yasa’ya göre Kıdem Tazminatı hakkı Yasa’nın birçok maddesinde hükme bağlanmıştır.Yasa’nın 212 sayılı yasa ile değişik 6.maddesine göre; “Meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazetecilere Kıdem Hakkı tanınır.Kıdem hakkı gazetecinin mesleğe ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanır.Akdin feshi halinde gazeteci bu süreye göre hesaplanacak tazminatı almaya hak kazanır.”

Madde hükmünün 8.fıkrasında “Bir defa kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdemi,yeni işine girişinden itibaren hesaplanır.”

Yine Yasa’nın Ölüm Tazminatı başlıklı 18.maddesinde  “Gazetecinin ölümü sebebiyle iş akdinin sona ermesi halinde eşi ve çocuklarına ve bunlar bulunmadığı takdirde geçimi kendisine terettüp eden ailesi efradına müteveffanın aylık ücretinin üç mislinden az olmamak üzere Kıdem Hakkı tutarında ölüm tazminatı verilir.”denilmektedir.

 

Gemi Adamları ile ilgili 1980 tarih 2319 Sayılı Yasa ile Değişik 854 Sayılı Deniz İş Yasasının 20.maddesi, 4857 Sayılı Yasa ile saklı tutulan 1475 Sayılı Yasanın 14.maddesine paralel hükümler getirmiştir.

Madde hükmünde;

“Bu Kanuna tabi gemi adamlarının hizmet akitlerinin;

İşveren tarafından bu kanunun 14.maddesinin 1.bendinde gösterilen sebepler dışında,

Gemi adamı tarafından bu kanunun 14.maddesinin II. VE III. Bentleri uyarınca,

Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

Bağlı  bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshedilmesi veya gemi adamının ölümü veya 14.maddenin 4.bendi sebebiyle son bulması hallerinde gemi adamının işe başladığı tarihten itibaren hizmeti akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence gemi adamına 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir.” öngörülmüştür.

 

Bölge Müdürlüğümüz döneminde Emeğin Başkenti Zonguldak’ta işçilikte nasibini almış her işçi, o yıllarda 1475 Sayılı İş Yasasının 13. ve 14. maddelerini çok iyi bilir.İlgili Müdürlüklerde  konusunu tartışır.Bildikleri ve öğrendikleriyle Haklı münakaşasını yapar..Çünkü Kıdem Tazminatı hayatlarının güvencesi,geleceğe yönelik yatırım bedeli, kızlarının çeyiz, oğullarının düğün parasıdır.

 

Şimdi Kıdem Tazminatının toplu ödeme olmaktan çıkacağı,Fon Yasasının kapsamında  her işçinin kendi hesabı içinde birikeceği yolunda hükümler getirilmeye çalışılıyor..Bireysel Emeklilik Sisteminden bahsediliyor.Bu da Emeklilik Şirketlerinin insafıyla ölçülebilecek bir sitemin habercisi …Mevcut yasal düzenlemenin kaldırıldığı tarihte de, işçiye toplu para ödenmeyecek,İşsizlik Fonu sistemine benzer bir yöntemle tazminat fonu oluşturulacak,her işçi adına toplanacak para nemalandırılacak.

 

Fon Yasası ile ilgili 4857 Sayılı Yasanın Geçici 6.maddesine göre Yasa yürürlüğe girer ise,Fon kuruluş tarihinden itibaren işe girecek işçileri kapsayacak ve geçmişe göre düşük miktarda Kıdem Tazminatı alacak.Ayrıca işverenler Kıdem Tazminatı Ödemesine ilişkin yükümlülüklerden kurtulacak.Bunun sonucu olarak işten çıkarmalar artacak.Sendikalaşma önlenecek.Çalışma Barışı önemli derecede olumsuz etkilenecek.Sendikaların ifade ettiği gibi, Genel Grev kapıda olacaktır.

 

Fon Yasasının düzenlenmesinde işçinin haklarının ön planda tutulması gerekmektedir.Kıdem Tazminatı anlamında 4447 Sayılı Yasa ile İşsizlik Sigortasının kurulduğu yolundaki gerekçeler kabul edilemez.İşten çıkarılan işçinin Geçim veya başka anlatımla yaşam güvencesi sağlanamaz.İşsizlik Sigortası Kıdem Tazminatı ile aynı kefede ölçülemez.

 

İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için 4447 Sayılı Yasa’nın 50.maddesine  göre işten çıkarılan işçinin fesihten önce son 120 gün prim ödemiş olması veya son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik ödeneğinin ödenmiş olması gerekmektedir.İşçiye ödenecek olan işsizlik sigortası ödeneği 16 yaşından büyük işçiler için ödenen asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçmeyecektir.

 

Yine aynı maddeye göre;

600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180, 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240,

1080gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300  

Gün süreyle işsizlik ödeneği ödenir.Bu hükme göre İşsizlik Ödeneğini Kıdem Tazminatı ile ilişkilendirmek, İş Dünyasına haksızlık sayılmaz mı?

Ayrıca İşsizlik Sigortası Yasasının ayrı başlık altında incelemek gerekir.Konumuzla ilgili küçük bir karşılaştırma yapmak istedik.

Öte yandan 4857 Sayılı İş Yasasının İş Güvencesine ilişkin 18,19,20,21 madde hükümleri de işçiye güvence vermemektedir.Bu hükümlere dayalı Yargıya taşınan İşe İade Davaları da 2-3 yıl gibi zaman içinde dahi sonlanmamaktadır.Yine soralım..Acaba bu süreçte işçi yaşamını nasıl sürdürecektir ?...

 

Bugün Fransa,Güney Kore,Hollanda,Hindistan,Arjantin,Japonya,İtalya ve Brezilya gibi tüm dünya  ülkelerinde  Kıdem Tazminatı uygulanmaktadır.Kıdem Tazminatı Hakkından vazgeçilemez.Fon Yasası düzenlenir iken, işçilerin geçmişten gelen haklarının da korunması gerekmektedir.

 

Sevgiyle,Sağlıklı Kalınız. 

 

 

 

[email protected]