Önce!

Evet önce ben, sen, o… Biz kimiz?

Önce sünni misin?

Ya da alevi mi?

Türk müsün?

Yoksa Kürt mü?

Ateist misin?

Budist mi?

Belki de Hristiyansın!

Hayır sen Müslümansın!

Deist mi?

Bulgar mısın?

Yunanlı mı?

Amerikalı, İngiliz, İtalyan, Fransız!

Zengin misin?

Ha milyarder!

Sahi sen nesin?

Sen!

Halkın sömürülmesine göz yuman,

Güçlüden yana olan,

Özgürlüğün zincire vurulmasını destekleyen,

Rantçılığı besleyen,

Mafya oyunlarına alkış tutan,

Kanunları garibanın aleyhine yorumlayan,

Asalak mısın?

Artık bir cevap ver!

Önce kendine.

Vicdanın olduğunun farkına varıp da, özün ile yüzleşerek,

Konuş!

*

Evet önce ne?

Kimiz?

Neyiz?

Ne yapıyoruz?

Yani… yani… yani...!

Biz; o, bu, şuyuz da…

Peki insanlık!

O ne oluyor?

İnsan!

İnsan mıyız, değil miyiz?

Açıkça, her türlü kimliğimizi geriye atıp da “ben önce insanım” diyenlerden miyiz?

Yoksa!

Değil miyiz?