“Bu Pazar bizim olsun” kararlılığıyla hafta sonu tatiline kilitlenince, “kahvaltıyı nerede yapacağız?” sorumuza bir dostumuz çağrıyla yanıt verdi ve “Köseağzı’nda buluşalım” dedi.

Köseağzı Balı Mahallesi’nde.

“Saklı Cennet Köseağzı”nda deniz pırıl pırıl.

Köseağzı Valisi ve ekibi de 24 saat hizmete hazır.

Tek dert yol.

İniş yolu biraz dar Köseağzı’nın.  Belediye genişletme çalışmalarına başladı bir süre önce. İyi de yaptı.

Pazar günü geçici olarak açılan bu yoldan (Bir başka seçenek Kandilli üzerinden) indik Köseağzı’na. Genişletilme yapılmış en üst bölümlerde. Ama yolun asfaltı kazınınca ortaya çıkan toprak zeminde  patinaj korkusu yaşamadık değil hani. Aşağısı uçurum. O yönde ki bariyerler de sökülmüş çünkü. En tehlikeli alanlarda yapılan genişletmeler tamamlandığına göre, zemin düzeltilip asfaltlanır ve bariyerler de yapılırsa, Köseağzı bu yaz mevsiminde de bölgenin en önemli sosyal yaşam alanı olacaktır yine.

Bilindiği gibi Balı Mahallesi konu kahvaltı olunca ilk akla gelen adreslerin başında geliyor. İlk mekanı Can Balı açtı.  Mürüvvetin Yeri ve Ela tesisleri  renk kattı. Metin Bulman da Köseağzı’na iniş yolunun hemen üst bölümünde yeni bir mekanı kazandırmanın heyecanıyla farklı bir mekanı hazırlıyor.

 

Köseağzı’nda  siftah ettim denizle. Su mu nasıldı, soğukta değil, sıcak da değil. Denize girdiğimi duyan Kenan Gündoğdu da bir sosyal paylaşım sitesinde yazmış “seçimlere kadar bize deniz yasak” diye. Güldüm yazısına ve o yazının altına noktalamamı yaptım:

“Siz kendi içinizde barışı sağlayın da, Deniz’i Ankara’ya gönderin” diye yazarak kılçığı attım.

Pazar muhabbeti bu..

 

Köseağzı’nın güneş banyosu bittiğinde öğleden sonrayı bulmuştu. Eh artık ver elini Kandilli.

Kandilli deyince akan sular durur bu kentin o kültürünü yaşayarak öğrenenlerde.

Kandilli’de Cemil Karadeniz ve Ali Bozoğlu’nu gördüm.

Havadan sudan değildi elbette.

Belediyeyi övdüler hizmetlerini sıralayarak. Kandilli’de bir de bölgede tanınan bir market açılmış belediyenin yanında.

Belediye başkanının  projeleriyle dikkat çektiğini dile getirirlerken, “Tas Gölü” düştü aklıma. Öyle ya; belediye orada piknik alanı çalışmalarına başlamıştı.

 

Kandilli başı üzerinden Yayla Cami önünden indim Kızılsu yoluna. O eski Arnavut kaldırımlarının yerini toprak almış. Kızılsu ile eski Zonguldak yolu (Taşkırma) kavşağından aşağıya uzandım Sürmenelilerin oturduğu lojman önüne. Kandilli Jandarma Karakolu o çevreyi tümüyle ihata duvarına almış top sahası dahil. Kızılsu Meydanı’nda Sami Kaptanların evinin önünden 92 istikametine yöneldiğimizde Hema’nın altından eski ekonoma  önüne çıktım arka yoldan. 92 ve çevresi ile Alacağzı işletmesinin önünden Gökçeler’e  (Neyren) tırmandık o derin sessizlik içinde. Bir zamanların 92’sinde ne yoktu ki? Tüm Kandilli’nin ekmeğini üreten fırın, sinema, işçilerin yıkandığı banyolar, yemekhaneler, yatakhaneler (pavyon) sosyal bakım tesisleri. Şimdi ise in-cin de top oynamaz duruma düşmüş Hema kapanınca.

 

Gökçeler tepesine çıktıktan sonra başlayan inişte, sağa değil sola dönülüyor Tas Gölü’ne gitmek için. Biz de öyle yaptık. Yeniden önünüze çıkan kavşağın sol tarafı Taşkırma’ya, sağ tarafı ise eski Zonguldak yoluna gidiyor. Eski Zonguldak yoluna dönüp inişe başlanıyor Alacağzı istikametine doğru. Yokuş bittikten sonra 100 metre yok Tas Gölü kavşağı. Yokuş çıkışının hemen solu Tas Gölü.

Tas Gölü’nde halk piknik yapıyordu biz gittiğimizde. Çim futbol sahası da bulunan bu alanda yoğun bir düzenleme yapılıyor belediyeden alanı kiralayan ekip tarafından. Ahşaba dayalı hoş bir proje çizilmiş ve uygulanıyor. Mangal keyfi, suda oynaşan çocuklar ve iki şelale “bizi görmeye gelin” çığlığı atıyordu sanki.

 

Köseağzı ile başlayan tatil keyfi Tas Gölü ile devam edince, eski Zonguldak yolu üzerinden Aslan Çeşmesine geldik. Aslan çeşmesinin aslanı yok artık. Bir borudan su halen daha akıyor. Ereğli-Zonguldak arasında otobüsler bu yol üzerinden 1979 yılına kadar çalışırken mola yeriydi Aslan çeşmesi. O su ve çay içilen mekanın taban betonlarını da dikenler kaplamış şimdi.

 

Aslan Çeşmesi’nin devamı Terzi Köyü üzerinden yeni Ereğli-Zonguldak yolu oluyor. Kandilli kavşağında gözlemeci var. Devamında Soğanlı Tepesi’nde vazgeçilmez Ali’nin yeri ve çevresi ana-baba günü. Herkes piknikte.

 

Hoş bir gün oldu 24 mayıs pazarı.

Siyasetçiler köy köy, Pazar Pazar dolanıp oy kazanmaya çalışırken biz de bol bol nefes kazandık çevremizde.

İlaç gibi geldi.