Devr-i Alem Oyuncuları tarafından sahnelenen “Pazar Keyfi” oyunu 24 Mayıs Pazar günü Kdz. Ereğli Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Üç seans olarak oynanacak oyunu izlemek isteyenlerin, biletlerini AKM gişesinden alabileceklerini bildirildi.Seanslar; 16.30, 18.30 ve 20.30'da...

PAZAR KEYFİ

Pazar keyfi adlı oyunun içeriğine bütünsel olarak baktığımızda deneysel bir örgüyle donatılmış olduğunu görürüz.  Doğalcı (Natüralist) Tiyatro akımı ana tema olup, bu tema üzerine; seyirci katılımıyla birlikte inşa edilen interaktif tiyatro anlayışı, epik tiyatro anlayışı ve gelenekçi tiyatro anlayışı farklı epizodlar da işlenerek karma bir sunum oluşturulmuştur.

Birbirinden farklı bu üç epizod ise, insanın gerilen ve kaynaşan yönünü anlatan alternatif tiyatro yapısıyla kısmen bütünleştirilmeye çalışılmıştır.

Evli bir çift olan İbrahim ve Filiz aynı tiyatroda oyuncu olarak çalışmaktadırlar. Çalıştıkları tiyatro bir Bulvar tiyatrosudur. Tiyatro da ki yönetmenleri Kenan Hoca oyunlarının sahnelenmesine bir gün kala oyuncu değişikliği yaparak İbrahim’i 3 farklı tipi oynamaya ikna ederek oyuna dâhil etmiştir. İbrahim’in bir günde teksti ezberlemek zorunda kalması üzerinde gerginlik yaratır. Yaşadığı gerginliğin üstünü örtmeye çalışırken ekonomik durumlarının çok iyi olmadığı bir dönemdedirler. Önce evin internet bağlantısı, daha sonra doğalgaz ve elektriğin kesilmesiyle, filiz ile aralarında iletişim kopukluğu başlar. Kadın ve erkek arasındaki ilişki biçimleri modern yapıya sahip çiftin gerginlik durumları, başka durumlara geçişleri keskin hatlar kullanılarak işlenmiştir. Ara ara biberlerini anlamayan ara ara da birbirilerine mesleki anlamda yardımcı olmaya çalışan çiftin her halinde Natüralist tiyatro biçimi, komedyadan yararlanılarak işlenmiştir. Oyunun final bölümünde, yazar kendisini Yönetmen Kenan Hoca olarak oyuna dâhil eder ve böylece ana temaya dönüşüm gerçekleştirilir. Kenan Hoca sıradan ve doğal bir tip olarak işlenmiştir.

Çalıştıkları oyunun üç farklı bölümü de birbirinden bağımsız ve farklı akımları temsil eder.

Birinci bölüm, Biri Kadın, diğeri erkek iki roman vatandaşın birbirlerini ve kendilerini yetenekli oldukları konusunda ikna etme çabaları, interaktif tiyatro anlayışı içinde sergilenir.

 

İkinci bölüm, burjuva sınıfının bir parçası olmaya çalışan bir sahtekârın, hayatının anlamı para olan aptal sarışın bir kadınla bardaki sohbetleri, epik tiyatro anlayışı içinde sergilenir.

 

Üçüncü bölüm ise, Osmanlının son zamanlarında bir kabadayının safça bir delikanlıyı yetiştirme biçimi gelenekçi tiyatro anlayışı ile işlenmiştir.

 

Filiz ve İbrahim’in yaşam biçimleri, karakteristik özellikleri, Natüralisttir.

 

Natüralist Tiyatro, işçi ve emekçi sınıfların sorunlarına olduğu kadar, toplumdışı kalmış insanları da kendisine konu edinmiştir.Burjuva-kapitalist topluluklarına karşı net bir tavır almıştır… Kapitalist bir toplumda zor duruma düşen her tür sınıf Natüralist tiyatroyu temsil eder. Burada amaç gerçekliktir. Oyun dili, gündelik konuşma dili ve bölgesel ağız olarak alınır; sahne tasarımı ve sahne giysisi natüralist gerçeğe ayrıntılarıyla tam uygunluk içinde uygulanır. Karakter yaratımı ön plana çıkartılırken, eylemler de toplumsal, doğasal koşullanma ve belirlenme kaçınılmazdır. Yaşam olduğu gibi net aktarılır. Saat dilimleri, yaşantımızdaki gibi birebirdir. Dakika şaşmaz. Eylem, yer, zaman birliğine uyulur ve izleyici ile sahne arasına görünmez duvar (4. Duvar) çekilir. Görünmez duvarın kullanılması zorunludur. Bu durum benzetmeci ve yanılsamacı durumun korunmasını da mutlak kılar. Oyunculuk tarzı rolle özdeşleşme biçimindedir. Dış görünüş doğal abartısız olmalıdır. Belli bir kahraman yoktur. Herkes eşittir. Sahnelerin ardı ardına ilerleme biçimi klasik tiyatro anlayışına uygundur. Burjuva toplumuna karşı duran, ya da burjuva toplumu içinde ezilenlerin işlendiği natüralist tiyatro anlayışı, toplumcu düşünceye hizmet etmektedir.

Natüralist tiyatro,  Dramatik ve benzetmeci(Klasik) tiyatroyla uyumlu olduğu gibi, gerçekçi tiyatro, eleştirel tiyatro, ,tragedya komedya, epik ve göstermeci tiyatro ile de uyumludur.