Sarhoştum aydım!

Hoppala.

“Sarhoştum aydım” diye savunma mı olur?

Oluyor (muş) !

 

Ne diyor Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni kundaklayan Mehmet Ali A.?

“Müjdat Gezen Osmanlı padişahlarından Abdülhamit Han’ın torununa hakaret ettiği için buna tepki olarak yaptım, alkollü olduğum için bunun etkisiyle olayı gerçekleştirdim."

Hem Osmanlı meraklısı hem de alkollü!

Bu ne yaman çelişki ey Mehmet Ali A.!

Ne güzel iş “Sarhoştum aydım” bahanesi.

Yok ya!

Alkol dediğin keyif aracı ağızla içilir.

Mutluluk verir.

Türkü söyletir.

Şiirler yazdırır.

Sevgileri paylaştırır.

Hele ki “şerefe” dedin ise…

Bilir misin Mehmet Ali A. bu sözün anlamını?

Yani “Şerefe” sözcüğünün içindekini derinliği?

O söz “adamlık” demek.

Mertlik demek.

Masada konuşulanın masada kalması demek.

Masaya nasıl oturdun ise o kalitede kalkmak demek.

Sağa sola sataşmadan evinin yolunu bulup gitmek demek.

Yani, öncelikle saygı demek.

Oh ne güzel hayat; işle suçu sonra da “sarhoştum aydım.”

Pışk !

 

Bir de “Şeytana uydum” lafı yok mu?

Ne gıcık bir şey !

Kişi kendi zaaflarını bir başka noktalara yükleyerek aklınca kendi vicdanını aklıyor.

Hastir!

Şeytana niye uyuyorsun?

Şeytanın işi gücü yok mu da senin beynine girip yanlış yönlendiriyor?

Hayır yok böyle bir şey !

Palavra.

Bireyler; bilinç altlarında sakladıkları bastırılmış duyguları bir kontrolden kaçırdıklarında zıvanadan çıkıveriyorlar.

İşin özü bu.

Bu kadar da basit.

 

Yok “Sarhoştum aydım.”

Yok “Şeytana uydum.”

Her ikisi de hikaye!

Yalan !

Karşısındakinin aklıyla alay etme.

Affedersiniz ama “salak” yerine koyma.

Kim yutar bu martavalları.

Buz gibi suç işledin.

Buz gibi terör yarattın.