İSTANBUL - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) kurucu başkanı Sedat Simavi adına 37 yıldan bu yana gazetecilik, radyo, televizyon, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri, görsel sanatlar ve spor alanları olmak üzere 9 dalda sanatçı, gazeteci ve bilim insanlarına verilen "Sedat Simavi Ödülleri", törenle sahiplerine verildi. 

Taksim The Marmara Oteli’nde gerçekleştirilen törene; TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Önceki Başkanı Orhan Erinç, TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Genel Saymanı Gülseren Güver, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, TGC Yönetim Kurulu Üyeleri Celal Toprak, Kamil Masaracı, TGC Onursal Üyeler Şenez Erzik ile Turgay Atasü, TGC Onur Kurulu Başkanı Ergin Konuksever, TGC Onur Kurulu üyesi Orhan Ayhan, TGC Denetleme Kurulu Üyesi Nurcan Sabur, TGC Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer, Balotaj Kurulu Üyesi Şevket Uygun’un da aralarında bulunduğu çok sayıda TGC üyesi katıldı.

ÇOK SAYIDA DAVETLİ KATILDI

Toplantıda ayrıca; Sedat Simavi ailesinden Belma Simavi, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Basın Enstitüsü Derneği (IPI) Başkanı Kadri Gürsel, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Nurettin Sözen, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü, Doğan Hızlan, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Suat Gezgin’in de aralarında bulunduğu 700 davetli yer aldı.

ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER UNUTULMADI

Tören, Simit Sarayı’nın ana sponsorluğunda Kale Grubu’nun desteğiyle gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Başak Şengül’ün üstlendiği tören; Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, merhum Sedat Simavi, ölen ve haber peşinde koşarken öldürülen tüm gazeteciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

BAŞKAN OLCAYTO: BAĞIMSIZ, BAĞLANTISIZ GAZETECİLİĞİN ÖNCÜSÜYDÜ

Törenin açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı.

Başkan Olcayto, şunları söyledi:

“Sedat Simavi, hem iyi bir gazeteciydi; hem iyi bir dergiciydi; hem de usta bir karikatüristti. Ama bunların da yanı sıra Sedat Simavi, 1. Dünya Savaşı’nın hemen bitiminde çıkardığı Güleryüz dergisiyle hem işgal güçlerine hem de saraya kafa tutan çok önemli bir işlev üstlenen gazeteciydi. Sedat Simavi, bağımsız, bağlantısız gazeteciliğin öncülerinden diyebiliriz. Bu anlayışa günümüzde çok ihtiyacımız var. Onun için kurucumuzla övünüyoruz .

EMNİYETİN YASAĞINA DAVA AÇIYORUZ

İçinde bulunduğumuz günlerde gündem o kadar çok sık değişiyor ki; bir konuşma hazırlıyorsunuz 2 saat sonra bir konuşmanızın bir kıymeti kalmıyor. Çünkü yeni yeni olaylar çıkıyor. Bunlardan bir tanesi Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü’nün emniyetteki basın odalarını kapatması, yalnız polis muhabirlerini değil gazetecileri emniyet müdürlüklerine sokmaması. Bu sansürdür. Halkın doğruları öğrenme, bilgi edinme hakkının engellenmesidir. Biz buna açıklamayla karşı çıktık. Diğer meslek örgütleri de karşı çıktı. Ama bu konuda olumlu bir işaret aldığımız yok. Tam tersine daha da giderek ağırlaşan bir durum var. Onun üzerine biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açıyoruz. Bu konuda mücadele vermeye devam edeceğiz.

BÜNYAMİN AYGÜN İÇİN DIŞİŞLERİ BAKANI’NA MEKTUP

Çok sevdiğimiz, Milliyet’in değerli foto muhabiri Bünyamin Aygün, Suriye’de uzun süredir kayıp. Kendisiyle bağlantı kurma olanağı bulunamıyor. Kaçırılan yalnız Bünyamin değil yabancı meslektaşlarımız da var. Bünyamin’in bizim için ayrı bir önemi var. En son, Yüksekova’da düzenlediğimiz yerel medya seminerinde Bünyamin ile beraberdik. Seminerde deneyimlerini, Orta Doğu’da, Suriye’de, Irak’ta nasıl çalışılacağını anlattı. Çok deneyimli, bir meslektaşımızın böyle kaybolması bizi hakikaten hem ürküttü hem de üzdü. Onun için biz Dışişleri Bakanı sayın Ahmet Davutoğlu’na bir mektup gönderdik. Çalışmalarını biraz daha yoğunlaştırmalarını istedik. Umuyoruz ki; yakında Bünyamin’den iyi haberler alırız.

İNADINA GAZETECİLİK!

Basındaki tatsızlıklar bununla da bitmiyor. Gazeteler el değiştirdikçe işten çıkarmalar oluyor. Sabah ve Radikal Gazetesi’nden arkadaşların bazılarının işten çıkarıldığını duyduk. Daha önce çıkarılanlarla beraber bu iş kolunda işsizler ordusu bayağı büyüyor. Basın sektörünü ayakta tutmak için var gücüyle mücadele eden arkadaşların her şeye rağmen, ‘inadına gazetecilik’ diyerek yine haberlerini yazmaktan, haberlerini sosyal medyayla da olsa duyurmaktan vazgeçmeyeceklerine inanıyoruz. Sedat Simavi’nin ‘kalemini kır, ama satma; kalemine efendi kal, uşak etme’ sözünü rehber edinen, heyecanını yitirmemiş, gazeteci arkadaşlarla bu mesleğin, bütün güçlüklere rağmen ayakta kalacağına inanıyoruz.”



DURUKAN: ANNELERİN GÖZYAŞLARI HALEN AKIYOR

Konuşmaların ardından Sedat Simavi Ödülleri sahiplerini buldu. Namık Durukan, “Uludere’de Ölüm Yolculuğu / Herkes Biliyor Ama Adı ‘‘Kaçak’ ” başlıklı haber ve fotoğrafları ile gazetecilik ödülünü aldı. Durukan’a ödülünü TGC önceki Başkanı Orhan Erinç takdim etti.

Durukan, şunları söyledi: 

“ Uludere’de 34 insan yaşamını yitirdi. Orada bir acı yaşanıyor, annelerin gözyaşları halen akmaya devam ediyor. Annelerin gözyaşları akarken biz buna çok tanıklık ettik. Bu anneler, omuzlarımızda çok ağladı. Biz de onlarla birlikte ağladık elbette; ama bu acı devam ediyor. Ve bu olayın Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacağını dair açıklamalar yapıldı. Ama maalesef olayın faillerine yönelik en ufak bir çalışma yok. Ancak şuna inanıyorum ki; bu olay kaybolmayacak.”

FİKRET BİLA: BÜNYAMİN İLE ZAMAN ZAMAN İRTİBAT KURUYORUZ

İdris Emen, Radikal Gazetesi’nde yayınlanan “Çocuklarımızı Kurtarın / Adıyaman – Suriye Cihat Hattı” başlıklı haberi nedeniyle gazetecilik kategorisinde övgüye değer gördü. İdris Emen’e ödülünü Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila verdi. Emen, ödülünü alırken Bünyamin Aygün ile birlikte Suriye’ye gittiklerini, meslektaşının en kısa zamanda gelmesini istediğini belirtti. Fikret Bila, şunları söyledi:

“Bugün çok mutluyum. Çünkü Milliyet Gazetesi’nden Namık Durukan, Türk basının en büyük ödüllerinden birini aldı. Tıpkı Namık gibi meslek aşkı hiç sönmemiş Bünyamin Aygün de yine aynı yörelerde, aynı zorluklar altında habercilik yapmaya gitmişti. Ve 26 Kasım itibariyle irtibatımız kesildi. İrtibat kurmaya çalışıyoruz, zaman zaman temas kuruyoruz. Sağlığının iyi olduğunu biliyoruz. Devletin bütün kurumları devrede gözüküyor. Zaman zaman temas kuruluyor ama henüz serbest bırakılmasını sağlayacak derecede bir temas kurulamadı. Kısa süre içerisinde aramıza katılacağına da inanıyorum. Keşke Bünyamin de burada olsa da güzel atmosferde olsaydı diye düşündüm. Cemiyet olarak, diğer meslek kuruluşları olarak, gazeteciler olarak Bünyamin Aygün’ün serbest bırakılması için gösterdiğiniz desteğe teşekkür etmek istiyoruz. Bu desteği zaman zaman kamuoyuna yansıtacak şekilde göstermemiz gerekiyor. Yeni eylemler de yapmamız gerekebiliyor. Gündemde tuttukça daha etkili olacağını inanıyoruz.” 

NEBİL ÖZGENTÜRK: ŞEREFLİ GAZETECİLER DİMDİK AYAKTA!


CNN TÜRK’de yayınlanan “Sanatımızın Hatıra Defteri” adlı programı ile Nebil Özgentürk televizyon kategorisinde ödüle değer görüldü. Özgentürk’e ödülünü TGC Başkanı Turgay Olcayto takdim etti. Özgentürk, ödülü alırken şunları söyledi:

“Basın ve ülkemiz için tatsız günler yaşadığımız bugünlerde açıkçası bu ödülü almak gurur verici olsa da insan çok sevinemiyor. Muhalif her sese ağır baskı uygulandığı, gazetecilerin emniyet müdürlüklerine girişinin yasaklandığı, toplumun genel bir güvensizlik yaşadığı, gazetecilerin, yazarların içeride tutulduğu, işinden edildiği, atıldığı günler...‘Kalemini kır sakın satma’ diyen Sedat Simavi eğer yaşasaydı çokça üzülebileceği zamanlar… Ama şerefli ve onurlu gazetecilerin de dimdik ayakta durduğu günler. Ayakkabı kutusundan paraların, evlerde para sayma makinelerinin rüşvet soruşturmalarının gazete sayfalarına ekranlara taşınması suçlanır hale geldi açıkçası.. İşte böyle zamanlarda bu ödülü almanın burukluğu normal olsa gerek.”

Televizyon kategorisinde övgüye değer görülen Lütfi Özarslan – Tekin Demirel’e ödüllerini TGC Başkanı Turgay Olcayto verdi. Özarslan ve Demirel, çalışmalarında özgürlüğün altını çizmeye çalıştıklarını aktardı. “Heba” adlı romanıyla Edebiyat kategorisinde ödüle değer görülen Hasan Ali Toptaş, ödülünü Doğan Hızlan verdi.

KAYRA: CUMHURİYET OLAĞANÜSTÜ ÖZVERİYLE KURULDU

“Cumhuriyet Ekonomisinin Öyküsü 1923-1950 / Devletçilik: Altın Yıllar” adlı eseriyle sosyal bilimler dalında ödüle Cahit Kayra değer görüldü. Kayra’ya ödülünü Prof. Dr. Taner Berksoy verdi. Kayra,“Her kitabın; bir amacı, bir anlatısı vardır. Her kitapta bir şey anlamak ister. Ben de şunu anlatmak istedim: Cumhuriyet olağanüstü yoksulluklara karşı, olağanüstü özverilerle kuruldu. Çok büyük işler yapıldı. Biz bugünkü hayatın temelini teşkil edenlere çok şükran borçluyuz. Onları karalamaya, kötülemeye çalışan mantık ve akıl dışı yazılı ve sözlü yayınlar var. Ne kadar yapsalar neler yapsalar ellerinde ne gelirse gelsin bu ışığı söndüremezler” dedi.

MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ: SÜMERLİLER TÜRKLERİN BİR KOLUDUR


Seçici Kurul ayrıca, Muazzez İlmiye Çığ, “Sümerliler Türklerin Bir Koludur” adlı eseri nedeniyle sosyal bilimler dalında övgüye değer gördü. Ödülü Basın Enstitüsü Derneği Başkanı Kadri Gürsel takdim etti. Çığ, şunları söyledi:

“Yüz yaşıma birkaç gün kaldı. Bu yaşıma kadar bana hep sordular. Sümerliler Türk müdür diye. Ben daima kanıtlanmadı diyordum. Ben Türk kültürüyle Sümer kültürü arasında pek çok bağ buldum. Bu kitapta, Sümerlilerin Türklerin bir kolu olduğunu rahatlıkla söylüyorum”.

ÜLKEMİZDE FEN BİLİMLERİNE HİÇ ÖNEM VERİLMİYOR


Seçici Kurul, yarışmaya başvuran eserler içerisinde bu yıl fen bilimleri dalında yönetmelik şartlarına uygun ödüle değer bir araştırma eseri olmadığına karar verdi. Seçici Kurul bu dalda, Doç. Dr. Mehmet Hakan Erkut’u “Karadeliklerden Yüksek Frekanslı Kuazi-Peryodik Salınımlar Üzerine” adlı eseri nedeniyle övgüye değer gördü. Erkut’a ödülünü Prof. Dr. Zeynep İlsen Önsan verdi. Erkut, “Ülkemizde fen bilimlerine hiç önemli verilmediği kanısındayım. Bilimsel düşünce hiçbir şekilde öğretilmiyor. Dogmalara, batıl inançlara inanıyoruz, özgür düşünceye, bilimin ışığına inanmıyoruz” dedi.

TÜM KADINLAR ADINA…

Sağlık bilimleri dalında Prof. Dr. Işıl Berat Barlan’a ödülünü TTB Başkanı Prof.Dr.Özdemir Aktan verdi. Barlan, “Bilimin ödüllendirilmesi çok sık rastlanan bir durum değil. Bu yüzden Sedat Simavi ailesine, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne bilimi onurlandıkları için teşekkür ediyorum. Tıp fakültelerinde artık çalışma yapmanın ne kadar zor olduğunu anlatmaya kalkmayacağım. 60 sene önce yaşamış bir gazetecinin, bilimi ödüllendirmeyi düşünmesi bile umut verici. Ben bu ödülü, eşit şartlarda eğitim fırsatı olsaydı şu anda benim yerime alacak bütün kadınlara hitap ediyorum.”dedi. 

Seçici Kurul ayrıca, Prof. Dr. Arzu Karabay Korkmaz – Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Yıldız ÜnaL – Yrd. Doç. Dr. Şirin KorulU Koç’unun ortak çalışmasını övgüye değer gördü. Ödüllerini Prof. Dr. Özdemir Aktan takdim etti. Özgür basın, özgür bilim için özgürlüğü Türkiye adına sonsuza kadar ellerinde taşıyacaklarını söylediler. Cansen Ercan’a “Evin Sanat Galerisi Resim Sergisi” ile görsel sanatlar dalında ödül verildi. Prof. Dr. Rahmi Aksungur’un elinden ödülünü alan Ercan, “Ülkemizde ressam olmak, kadın ressam olmak hiç kolay değil. Bana destek verdiğiniz için çok teşekkür ederim” dedi

Vakıfbank Bayan Voleybol Takımı, “Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) Kupası Şampiyonu ve Kadınlar Dünya Kulüplerarası (FIVB) Voleybol Şampiyonu” olması nedeniyle spor dalında ödüle değer görüldü. Ödülü Vakıfbank Spor Kulubü adına Osman Dermen aldı. Osman Dermen’e ödülünü TGC Onur üyesi Orhan Ayhan verdi. Seçici Kurul ayrıca, Gamze Bulut’u “Atletizmde (23 Yaş Altı 5000 metrede) Avrupa Şampiyonu olması nedeniyle övgüye değer gördü.

Radyo kategorisinde ödüle değer görülen Atilla Güner ile övgüye değer görülen Esengül Şahin’e ödüllerini Simavi ailesinden Belma Simavi verdi. Güner, ödülü alırken programı hazırlama sürecini anlatarak, herkesin görüşlerini aldıklarını belirtti. “Gözünü Hürriyet’te açmış bir kişin Belma Simavi’den ödülü alması çok gurur verici” dedi.

TEŞEKKÜR PLAKETİ VERİLDİ

Törende ayrıca Sedat Simavi ödüllerine katkılarından dolayı ana sponsor Simit Sarayı Yatırım ve Ticaret A.Ş adına Genel Müdür Gül Bozbıyık’a plaket takdim edildi. Törene katılamayan Kale Grubunu’da desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verildi. Programın sunucusu Başak Şengül, katkılarından dolayı ödülü Gülseren Güver’in elinden aldı. Tören düzenlenen yemekle son buldu.