Çağdaş Gazeteciler Derneği Zonguldak Şubesi’nin Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı ile birlikte düzenlediği “Hande Süher – Kamuya adanmış bir yaşam” adlı belgeselin filmin gösterimi Zonguldak’ta yapıldı.Belgeselin yönetmeni Gazeteci-Yazar Nazım Alpman’ın da katıldığı filmden önce ÇGD Zonguldak Şube Başkanı Ali Ayaroğlu ile Nazım Alpman birlikte söyleşi yaptı.

Söyleşi de Ayaroğlu, dernek olarak kültürel etkinliklere devam edeceklerini belirtip ”Bu yöreye ve ülkeye hizmet edenleri ileri kuşaklara taşımak istiyoruz. Hande Suher ilk kadın dekanımız bundan onur duyuyoruz. Dernek olarak bu tür çalışmalarımız devam edecektir” sözleriyle konuşurken, Alpman Zonguldak’ın her santimetre karesinde emeğin izleri olduğunu belirterek “Zonguldak emeğin başkenti olduğu gibi aydınlanmanın da başkenti” dedi.





Etkinlikle ilgili gönderilen haber metni şöyle:

Böyle bir bilim insanının varlığından Ayaroğlu sayesinde haberdar olduğunu söyleyen Alpman’ın çekim sürecinde yaşananları anlatırken kullandığı esprili dil salonda sık sık kahkahaların yükselmesine neden oldu. Söyleşi zaman zaman, konu bağlamında, güncel siyasetin  tartışıldığı bir forum haline de dönüştü.

Nazım Alpman Hande Suher’in örnek bir kişilik olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

”Belgesele konu olan Prof. Dr. Hande Süher aynı zamanda ülkede birçok ilkin sahibi olan bir bilim kadını. İlk ve orta öğrenimini babasının bir dönem görev yaptığı Zonguldak’ta görmüş. Liseyi inşaatı babası tarafından yapılan Türkiye’nin ilk bağış okulu Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesinde okumuş. Okulun o yıllardaki zengin öğretmen kadrosunun kişisel gelişiminde çok katkısı olduğunu söylüyor belgeselde. Daha sonra mimarlık eğitimi almış. 1951 yılında bitirdiği İstanbul Teknik Üniversitesinin Şehir Plancılığı Bölümünde asistan olarak çalışmaya başlamış. Aynı üniversitede 1956 yılında doçent, 1965 yılında da profesör olmuş. Türkiye’nin ilk kadın şehir plancılarından biri olan Süher öncü kadın kimliğini, 1977’de, İTÜ Mimarlık Fakültesinin ilk kadın dekanı olarak taçlandırmış.

 Pek çok önemli çalışmaya imza atmış. Tüm çalışmalarında kamu yararını öncelikli tutan ilkeli kişiliğyle kimlik kazanmış. Öğrencileri ve arkadaşları ona armağan olarak hazırladığı kitaba, tam da bu nedenle  “Kamu yararını öncelikli gören bir yaşam öyküsü: Prof. Dr. Hande Süher” adını vermiş”

İleri yaşlarında  geçirdiği beyin kanamasını şöyle anlatıyor belgeselde. Nazım Alpman “Her yanına gece gündüz beton dökülen İstanbul sizi etkiledi mi?” diye soruyor: Yanıtı çok netti Süher’in: “Etkilemez olur mu? O dökülen beton yüzünden felç okudum. İstanbul’daki imar sorunlarının konuştuğu Mimarlar Odasının bir toplantısında konuşurken birden burnumdan kan geldi. Çok önemsemedim. Ertesi günü kafamın adeta koptuğunu hissettim. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Felç olmuşum. Ama çok şükür iyiyim şimdi. Hatta geçen gün dışarıya bile yalnız çıktım.”