Devletimizin ve bizlerin yani hepimizin dikkatlerinden kaçan çok ama çok önemli konu var.

Bu konu; çocuk!

Çocuklarımız.

Hepimizin çocuğu.

Çocukların kaçak kreşlerde can güvenliklerinin tehdit edildiği ve tehlike altında olduğu gözden kaçırılıyor.

Akıl alır şey değil!

Evet evet evet, Ereğli’de kaçak kreşler var.

Bu kreşleri açıkça ihbar da ediyorlar.

Bildiriyorlar.

Diyorlar ki, “Biz devletimizin talep ettiği sorumlulukları yerine getirirken,  kaçak kreşlere neden  göz yumuluyor?”

Neden haksız rekabetin yelkenlerine denetim yapmayarak rüzgar dolduruluyor?

Neden?

Olay büyük!

Hani şu “merdiven altı” dediğimiz yasa dışı işler var ya, hah işte o!

Merdiven altı gitti gitti ve gidip de çocuklarımızı bile yakaladı ve sömürüyor.

Sömürenler bir tarafa, sömürtenler ise –ne acı ki- anne ve babaları.

Ebeveynler, çocuklarının  yaşamlarını bile tehlikeye atarak, merdiven altı kreşlere verebiliyor ise!

Vah bize!

Vah hepimize!

Vah devletimize!

Olur mu böyle olur mu?

İnsanlar, çocuklarının can güvenliğini açıkça ve göz göre göre  tehlikeye atar mı?

Bu durum dedikodu değil.

İftira değil!

Haksız yargı hiç değil.

Hepsi gerçek.

Öyle ya, resmi kreş yöneticileri yıllardır “kaçak kreşlere dur!” diyenler devletin kaymakamı başta olmak üzere kapı kapı dolaşmadılar mı?

Bu çocukların can güvenlikleri bile tehlikede demediler mi?

Peki sonuç?

Durduramadılar!

Merdiven altına dur diyen kimse çıkmadı, belki de çıkamadı.

Neden?

Neden?

Neden?

Bakınız kaçak kreşler halen daha faaliyetteler ki, resmi kreş sahipleri bir araya gelip  yine ses vererek öncelikle başta devlet temsilcileri olmak üzere tüm kamuoyunu uyarıyorlar.

Uyanalım!

Uyandıralım!

Bir tek çocuğun burnu bile kanamadan bu “ben geliyorum” tehlikeyi durdurmak için harekete geçelim.

Geçirtelim!