Yazımın başlığı gerçekten de yanlış.

Biliyorum!

Sürünmek!

Hem de bıkmadan, yorulmadan sürünmek!

Evet evet bıkmadık, yorulmadık ve de hep sürünüyoruz.

*

İşte son örnek; OYAK’ın Manisa’da zırh çeliği üretmek için yatırım yapması.

Açıklayan kim?

MÜSİAD Kdz. Ereğli Şube Başkanı.

Ki o şube başkanı “Kdz. Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor” platformunun da üyesi. Kamuoyu ile ilk toplantılarında da çıktı konuşma bile yaptı.

Ve şimdi OYAK’ın Manisa yatırımını açıklarken tebrik ediyor!

Sakın ola ki “Bu işte bir tuhaflık var” falan demeyin.

“Ne bir sevenim var ne seven bir kalbim
Ellerim bağrımda perişan kaldım
Birgün değil sana hergün yalvardım
Duymadın sesimi sürünüyorum.”

*

Sürünmeye devam.

“Huzursuz geceler korkulu düşler
Bakta gör halimi sürünüyorum

*

Sürünmemek  için ne yapmak gerekiyor?

Vizyon! Ve o vizyona yakışır çaba ve mücadele.

Ama, yatırım konusunda Ereğli’nin neden tercih edilmediğinin içini dolduracak olan yok ki.

Siz hiç; o kadar meslek örgütü, siyasetçi,  yönetenler var iken  bir tek gün bile olsa “bir kentin gelişebilmesi için cazibe merkezi olması gerekir.” Sözünü duydunuz mu?

Sadece cır cır!

Vıdı vıdı.

Ya kardeşim cazibe merkezi olmanın şartları vardır.

Yatırımcının dikkatini çekeceksin.

Hatta, yatırımcıyı koşa koşa getireceksin.

Peki nasıl?

*

Soru: Senin yolun var mı?

Yanıt: Eh nihayet Düzce-Ereğli Karayolu bitti/bitirildi.

Soru: Deniz ulaşımın var mı?

Yanıt: Var tabi ki. Kapı gibi koskoca limanımız var. Hatta, Deniz Kuvvetlerinin Karadeniz Bölge Komutanlığı da burada.

Soru: Peki demiryolun var mı?

Yanıt: Var olan Ereğli-Kandilli demiryolunu söktüler, lokomotifini de kestiler ve bizler de öküzün trene baktığı gibi seyir ettik!

Soru: Havaalanı ne alemde?

Yanıt: Vardı vardı. Türkiye’de havaalanının adı bile konuşulmazken Ereğli’de Erdemir’in havaalanı vardı da!

Soruya devam: Eeeee !

Yanıt: 1992 de kaza oldu. Uçak düşünce Erdemir’de havaalanını kapattı. (Araya gireyim hemen, ben bu konuyu yazdıkça ‘o havaalanı Erdemir’in’ diye konuşanlar, Erdemir Ereğli’de değil mi? Bunu kabul edip  sabah akşam Erdemir’imiz diyorsun da, neden havaalanını kabullenmiyorsun?) Sonra bu alanının bulunduğu  alanı cürufla doldurdular. Var olan pistin boyunu 3-4 kat cüruf dağlarıyla uzattılar. Ancak sonuçta  havaalanımızı da kaybettik!

Soru: Siz canlı iken ayakta ölmüşsünüz de haberiniz mi yok? Demiryolunu Arifiye’ye bağlayamadığınız gibi, hazır olanı da söktürmüşsünüz. Havaalanını kapattırmışsınız. Peki sizin siyasetçiler onca yıllar boyu ne işe yaradılar?

……………..!!!

*

OYAK Manisa’ya yatırım yapıyor. Şimdi basbar bağırın bakalım. Bağırın sesiniz açılır belki.

Tabi ki, Manisa!

Ne var Ereğli’de?

Demiryolu sökülürken susan, havaalanı kapanırken görmeyen ve yıllardır seçtikleri siyasetçilerden hesap sormayan, ayakta uyuyan meslek odalarına sahip Ereğli’nin cazibesi ne olabilir ki yatırımcı gelsin!

Ereğli, “içimizdeki İrlandalılar”dan kurtulmadığı sürece, sürünmeye mahkumdur.

Sürünmeye devam!

*

Enerjisini yaşadıkları yörenin gelişimine harcamayıp, yandaş/kandaş kafalarıyla bir kentin önünü tıkamayı sürdürenler de, çocuklarının gelecekleriyle oynadıklarını göremiyorlar ise yazık.

Tüh size/sizlere!

Hepimize!

*

Avutma her güne bin ümit verip
Ağlatıyor sonra hüsranlar gelir