Birçok meslektaşım ve konuya duyarlı aydınlarımız gibi, Ereğli’nin kültür ve sanatının dört bir koldan desteklenmesi konusunda düşüncelerimi paylaşmaya devam ediyorum.

Bakınız yarın 18 Haziran ve bu tarih Türkiye’mizin Kurtuluş Savaşı açısından altı bir kaçkez çizilecek önemli tarihi.

Bu tarih, Kurtuluş Savaşı’nda işgalden kurtulan ilk ilçenin Kdz. Ereğli olduğunun resmi kayıtıdır.

18 Haziran 1920’de Fransızları “Geldikleri gibi gönderen Ereğlililer” bu günün 99. Yıldönümünde nerede olacaklardır?

Kutlama töreninde mi?

“İnşallah!” demekten başka elimizden bir şey gelmiyor ki!

Ama biliniz ki, küçük bir protokol formaliteden öteye geçmeyecek bir kutlama töreninde fotoğraf çektirecekler.

Sonrası, Alemdar Gemisi’ndeki etkinlik.

Hemen bir ince eleştiri yapayım, Kaymakamlığın kutlama davetinin kapağında Alemdar Gemisi’nin fotoğrafı var. Oysa, ilçenin Kurtuluşu ile Alemdar Destanı aynı tarihte değildir.

Bu ayrıntı bile sanırım dikkatten kaçtı.

Biz bugün ve yarın iki ayrı haber ile tarihe not düşmek istiyoruz.

Bugünkü manşet haberimiz son birkaç yılda attığımız “Kutsal İsyan” başlıklı. Küçük bazı değişikler yaparak yayımladığımız bu haberi, 18 Haziran’da yine aynı kulvarda farklı bir manşet haberi izleyecek.

Amacımız Kdz. Ereğli’nin tarihine daha çok dikkat çekmek.

Bu yıl 99 Kurtuluş törenleri.

Seneye ise 100!

100 yıl kutlama törenlerine bugünden çok yönlü hazırlıklar yapılmasına katkı vermek.

2020 yılında öyle bir kutlama yapılmalı ki, ulusal bilinç ve heyecanımız tavan yapsın.

Coşku sorsun.

“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözüne sıkı sıkı sarılıp, Kutsal İsyan’ın sonsuza kadar süreceğini hep birlikte ifade etmek.

Ereğli, Haziran 1920’de yaşananları temsili olarak gerçekleştiremez mi?

O atlılar şehrin dört bir yanından tören alanına kahramanlık türküleriyle gelip “Ya istiklal ya ölüm” diyemez mi?

Anadolu’nun özgürlük ateşindeki büyük sorumluluğunu nasıl yerine getirdiğini bir kez daha ve daha da güçlü haykıramaz mı?

Neler olmaz neler?

Derler ya, istemek başarmanın yarısıdır.

Kdz. Ereğli’nin Kurtuluşu ve Alemdar olaylarının yıldönümlerini sıradan olmaktan kurtarması gereken tüm kamu ve özel kurum ve kuruluş temsilcileri, “neler yapılabilir veya ne yapabiliriz” sorusuna yanıt aramaya bir başlama ardı gelir.

Bu kentte un, su ve şeker var da…. Uzak ve yakın tarihi öne çıkaracak çok ciddi bir hareket ve atılım yok.

Umarız ve umarım ki, o ateş de bir gün yakılacak ve o ateşin ışığı Karadeniz Ereğli’mizin gerçek anlamdaki kültür ve sanatının da en önemli gücü olacak.